Erişilebilirlik

3 Aralık Amerikan Basınından Özetler


3 Aralık Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:37 0:00

New York Times, Başkan Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ticaret savaşlarına ara verip anlaşmaya varmak üzere işbirliği yapma kararı almalarının, her iki ülkenin de acilen ihtiyacı olan siyasi manevra sahasını sağlayabileceğini yazıyor. Gazete, iki ülke ekonomisine de zarar vermeye başlayan ticaret savaşlarına verilen geçici ara kararının, Buenos Aires’teki G-20 zirvesi sırasında katıldıkları akşam yemeği sırasında alındığını bildiriyor. Habere göre ticaret konusundaki derin farklılıkları gidermeye yönelik kapsamlı bir anlaşma olmaktan uzak olan karar, daha çok siyasi ağırlık taşıyor. İki ülke arasında acilen bir anlaşmaya varmaya yönelik siyasi ihtiyaç, ekonomik faaliyetlerin yavaşlamaya başlaması üzerine baş göstermişti. Borç yükü altındaki Çin ekonomisi, uzmanların beklediğinden daha yüksek oranda yavaşlıyor. Başkan Trump’ın vergi kesintilerinin ve hükümet harcamalarının etkisini yitirmeye başlamasıysa Amerikan ekonomisindeki bazı zafiyetlerin su yüzüne çıkmasına yol açıyor. Amerika, Çin’le yürütülecek müzakereler için 90 günlük bir sürecin geçerli olacağını vurgularken Çin’den bu konuda bir açıklama gelmedi.

New York Times bugün ayrıca Alaska eyaletinin kuzeyinde, Beaufort Denizi kıyıları altında Kuzey Amerika’nın henüz kullanılmamış en büyük petrol rezervinin bulunduğunu, şu anda koruma alanı olan bu bölgenin kısa zamanda büyük bir değişikliğe uğrayabileceğini bildiriyor. Gazete, bölgenin uzun yıllardır sondaj çalışmalarından korunduğunu, ancak Kongre’deki Cumhuriyetçi Partililer’le işbirliği yapan Trump Yönetimi’nin, Alaska’nın kuzey kıyılarını petrol arama çalışmalarına açmaya hazırlandığını yazıyor. Habere göre Alaska’nın kuzeyindeki Kutup bölgesi koruma alanı, İçişleri Bakanlığı’nın kontrolü altında. Bu da Trump Yönetimi’nin Alaska’daki çevre koruma politikalarının geri çekilmesinde büyük rol oynuyor. İçişleri Bakanı Ryan Zinke, Alaska’daki gelişmelerden ve politikalardan sorumlu mevkilere, eyaletle derin siyasi ve ekonomik çıkarları olan kişileri atamıştı. Petrol ve doğalgaz sanayii, Trump Yönetimi’nin gevşetilmiş çevre politikalarından en çok fayda sağlayan sektörler.

Washington Post ise haftasonunda yaşamını yitiren Amerika’nın 41’inci başkanı George H.W. Bush’un Amerikan siyaseti üzerinde bıraktığı izle ilgili analizleri aktarmayı sürdürüyor. Gazete, Bush’un eski başkanlar Bill Clinton ve Barack Obama tarafından “mütevazı bir kamu hizmetlisi,” “onurlu, gururlu, zarif ve merhametli bir lider” olarak tanımlandığını yazıyor. Gazete ayrıca ölümü üzerine George H.W. Bush’un şu anki başkan Donald Trump’ın karakter ve başarısını ölçmede de bir değer olarak kullanıldığı yorumunda bulunuyor. Habere göre karşılaştırıldıklarında Bush ve Trump arasındaki farklılıklar, son derece açık şekilde ortaya çıkıyor. Trump, sevilen ve saygı duyulan bir eski başkanla kıyaslanmanın kendisi açısından tehlikeli bir durum oluşturduğunun farkında. Amerika’nın savaş kahramanı olan son Başkanı George H.W. Bush, Kongre, Dışişleri Bakanlığı, CIA ve Beyaz Saray’da geçen kariyeriyle özdeşleştiriliyor. Elit bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Bush, gazeteye göre Washington’un geleneklerini, yol yordamını çok genç yaştan itibaren özümsemiş bir liderdi. Uzlaşı, tevazu ve saygı ilkelerine yaşam boyu sadık kalan Bush, Washington’un kurumlarına, hükümetin işleyiş biçimine ve kamu hizmetine bağlı bir başkandı. Buna karşılık Trump’ın, başta CIA olmak üzere Bush’un hayatı boyunca sadakatle bağlı olduğu tüm kurum ve kuruluşlara savaş açtığı, bilinen bir gerçek. George W. Bush döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan Eliot Cohen, bugünkü tabloyu, “Baba Bush’un hayatı ve başkanlığı, şu anda içinde bulunduğumuz durumun derin bir anormallikten ibaret olduğunu açıkça ortaya koyuyor,” şeklindeki sözlerle açıklıyor.

Wall Street Journal ise petrol piyasasındaki son durumu değerlendiriyor. Petrol sektörünün son on yılın en kötü ayını geçirdiğinin altını çizen gazete, dünyanın en büyük ham petrol üreticilerinin, kayıpların artmasını engellemek için baskı altında olduğunu bildiriyor. Habere göre küresel petrol fiyatlarında ölçüt olarak kullanılan Brent petrol fiyatı, geçtiğimiz ay yüzde 22 oranında düştü. Bu da 2008 Ekim’inden bu yana yaşanan en keskin düşüş olarak kayıtlara geçti. Amerikan ham petrolü geçtiğimiz hafta 14 ay sonra ilk kez varil başına 50 doların altında işlem görürken Brent petrolün fiyatı, varil başına 60 doların altına indi. Bu da gerek Amerikan gerekse Brent petrolün fiyatının bu çeyrekte üçte bir oranında düşüş yaşadığını gösteriyor. Viyana’da Perşembe günü başlayacak olan OPEC toplantıları, bu gelişmeler ve Katar’ın OPEC’ten çıkacağı yönündeki açıklaması ışığında daha da önem kazanmış durumda.

XS
SM
MD
LG