Erişilebilirlik

Amerikalılar Maske Takmaya Nasıl İkna Olur? 


Bilimsel veriler gayet açık: Maske takmak hayat kurtarıyor.

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçme ve Değerlendirme Enstitüsü’nün öngörülerine göre ise, ABD’de 1 Kasım’a kadar can kaybı 220 bini bulabilir.

Bilimadamları kaleme aldıkları bir mektupta, ‘’Amerikalıların yüzde 95’i dışarı çıkarken maske taksaydı, neredeyse 34 bin can kaybı önlenebilirdi. Maske takmayı reddedenler kendilerinin, ailelerinin, arkadaşlarının ve yaşadıkları toplumun hayatını riske atıyor’’ diyor.

Ancak New York Times gazetesinin de bildirdiğine göre ABD’nin güneyinde ve ortabatı kesimlerinde maske takmaya karşı direniş sürüyor. Üstelik maske karşıtlarının çoğuna göre bu bir kamu sağlığı değil siyaset meselesi.

İki hafta öncesine kadar kamuoyu önünde maske takmayı reddeden Başkan Donald Trump bu hafta maske takılmasına destek verdiğini açıkladı.

Georgia eyaletinin Cumhuriyetçi Valisi Brian Kemp ise eyaletin en büyük şehri Atlanta’nın Demokrat belediye başkanının maske zorunluğu getirmesini engelledi.

Kuzey Carolina eyaletinin Demokrat valisi Roy Cooper ise hafta başında düzenlediği bir basın toplantısında ‘’Maske takmayı reddetmek bencilce. Etrafınızdaki herkesin hayatına ve hürriyetine tecavüz’’ dedi.

Duke Üniversitesi’nden pazarlama ve psikoloji bölümü öğretim görevlisi Gavan Fitzsimons bu açıklamanın doğru olsa da yararlı bir mesaj vermediği görüşünde. Birçok kişinin kamu sağlığı yönergelerini özgürlüklerine tehdit olarak algıladığını ve bu kuralları uygulamamak için ellerinden geleni yapacağını söyleyen Fitzsimmons, ‘’Mesajı ‘bencillik’ üzerinden vermek bu insanların muhalefetini daha da arttıracaktır. Değer verdikleri bir özgürlüğü savunan kişileri, bunu savunmasınlar diye ayıplayamazsınız’’ dedi.

Ancak hem kamu sağlığı hem de ekonominin iyiliği için bu davranışın değişmesi gerekiyor. Peki nasıl?

Doğru şekilde yapılması şartıyla bir kamu sağlığı spotu işe yarayabilir. Doğru olmayansa ayıplamak. Uzmanlar utandırmanın işe yaramayacağını belirtiyor.

İlahi bir mesaj

Örneğin halk ünlü oyuncu Morgan Freeman’a kulak verebilir. New York eyaletinin başlattığı yeni bir reklam kampanyası, ünlülerin seslerinden kamuoyuna maske takılmasının önemini anlatmaya çalışıyor. Bu reklamların ilkinde Freeman’ın yumuşak bariton sesi duyuluyor: ‘’Maske takarsanız saygımı kazanırsınız. Çünkü maske sizi değil, beni koruyor.’’

Tribeca Enterprises reklam ajansının bu prodüksiyonunda verilen maske mesajı, sinema kariyerinde hem Tanrı’yı hem de ABD Başkanı’nı canlandırmış olan Freeman’ın sesiyle ciddiye alınabilir.

Bir başka reklam ajansı Ogilvy ise bir korku filmi karakteri ile mesajını ulaştırmaya çalışıyor. 13’üncü Cuma filminin hokey maskeli canisi Jason Voorhees, New York sokaklarında dolaşırken görülüyor.

Jason, ‘’Kolay değil. Maske insanları rahatsız edebiliyor’’ derken sokakta veya metroda insanlar köşe bucak ondan kaçıyor.

Sonunda bir parkta tek başına otururken Jason’ın yanına küçük bir kız yanaşıyor ve ona cerrahi maske uzatıyor. Jason, hokey maskesinin üzerine bu maskeyi geçiriyor, kız kafasını sallayarak onaylıyor.

Ekranda şu mesaj beliriyor: ‘’Maske takmak korkutucu olabilir. Takmamaksa ölümcül.’’

AIDS ve çocuk felcinin öğrettikleri

Bir başka reklam kampanyası, halkın maske takmayı sevmediği gerçeğini kabul ederek mesajını veriyor. Kamu sağlığı uzmanları daha önce AIDS krizi sırasında halkı prezervatif kullanmaya teşvik etmeye çalıştıkları süreçte benzer bir dirençle karşılaşmıştı.

Ancak reklam şirketine göre bu kampanyada kilit unsur, mesajı verenin bir çocuk olması. Ogilvy’nin CEO’su Andrew Schirmer, masum bir kız çocuğunun dışlanan bir adama parmak sallamak yerine yardım için kollarını açtığına dikkat çekiyor.

Andrew Schirmer daha önce de Nijerya ve Pakistan’ın bazı bölgelerinde çocuk felcine karşı aşılama kampanyalarında çalışmış bir isim. Schirmer, bu bölgelerde bugünün Amerika’sında olduğu gibi hükümet ve sağlık yetkililerine duyulan güvenin az, şüpheninse çok olduğunu söylüyor.

Üstelik Pakistan’da bunun çok daha ağır sonuçları oluyor, yetkililere duyulan güvensizlik nedeniyle aşı ekipleri öldürülüyordu. Aşı için gösterilen gayreti toplumla ilişkilendirmek ise duruma yardımcı oldu.

Mesela bir ilanda camide namaz kalan, çayevinde sosyalleşen, çocuklarını okula gönderen sonra da, aşılama ekibi üniformasını giyen bir adam görülüyor ve ‘’Hepimiz iç içeyiz’’ mesajı veriliyordu.

Yasal yollar

Davranış kalıplarını yıkmanın bir diğer yolu da yasa çıkarmak. Columbia Üniversitesi’nden kamu sağlığı alanında çalışmalar yapan öğretim görevlisi Ronald Bayer’a göre, artık ikna edici mesajlarla çözüm aşaması çoktan geçildi.

Sigara yasağı, emniyet kemeri ve kask zorunluluğu yasaları, özgürlüklerinin elinden alındığını düşünen kesimlerden hep aynı tepkiyle karşılaştı.

Pazarlama ve psikoloji alanında akademik çalışmalar yapan Gavan Fitzsimons, emniyet kemeri takma zorunluluğunun çokça tartışıldığını ancak istikrarlı ve sürekli verilen mesajlar sayesinde bu özgürlük tartışmasının zayıfladığını ve önemsiz bir özgürlük haline geldiğini hatırlatıyor.

Geçen hafta Ohio ve Indiana eyaletlerinin Cumhuriyetçi valileri ile Minnesota’nın Demokrat valisi, maske zorunluluğu getirdi. Başkan Trump’ın da maske takmayı teşvik etmesi bu direnişi kırmaya daha da yardımcı olabilir.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG