Erişilebilirlik

Amerika'daki Üniversitelerden Çevreyle Uyumlu Kampüsler


Amerika'daki Üniversitelerden Çevreyle Uyumlu Kampüsler
Amerika'daki Üniversitelerden Çevreyle Uyumlu Kampüsler

Amerika’da 300’den fazla üniversite, kampüslerini çevreye uyumlu hale getiriyor. Bu kampüslerde binalar tadilattan geçiyor, enerji ihtiyacı güneş ve rüzgardan sağlanıyor, organik bahçeler oluşturuluyor, kısacası üniversite kampüslerinin karbon salımı azaltılıyor. Üniversiteler ayrıca çevre sorunları üzerine de akademik programlar açıyor. Uzmanlara göre üniversitelerdeki bu akım, son yıl içinde kampüslerde görülen en büyük değişimlerden biri.

Washington’daki George Washington Üniversitesi’nde çilek hasadı bu yıl çok iyi. Ayçiçekleri büyümüş, kabakların durumu da iyi görünüyor. Üniversiteden yeni mezun olan Eloise Smith bostanda bahçıvanlık yapıyor: “Bunlar kabak çiçekleri. Erkek olanları topluyorsunuz çünkü bunlar sebzeye dönüşmeyecek.”

George Washington Üniversitesi çevre koruma projesi çerçevesinde gönüllü öğrencilerin meyve ve sebze yetiştirebildiği alanlar açmış durumda.

Kampüste çevreye olabildiğince az zarar veren “yeşil” binalar da inşa ediliyor. Geri dönüşüm programları, yeşil çatılar ve çevreyle ilgili programların yayınlandığı televizyon kanalı da üniversitenin projelerinden bazıları.

Meghan Chapple-Brown
Meghan Chapple-Brown


Çevre programlarından sorumlu Meghan Chapple-Brown, “Bu ve diğer iki binada sürdürülebilir enerji kaynaklarının birleştirildiği bir sistem var. Amerika’nın doğusu güneş enerjisini en çok kullanan bölge,” diyor.

Yetkili, çevreye uyum projelerinin 10 yıl önce başladığı üniversitede bu akımın üç alanda geliştiğini söylüyor: “İklim, su ve ekosistemlerle ilgili çok büyük bir proje başlattık. İklim değişikliği üzerine yoğunlaşıyoruz. 2025 yılına kadar karbon salımını yüzde 40 azaltmak istiyoruz. Su ısıtma sistemlerimizi güneş enerjisine çeviriyor, çatıları yeniliyor, binalarımızı enerji tasarruflu hale getiriyoruz.”

George Washington, kampüsünü çevreyle uyumlu hale getirmek amacıyla 2 milyon dolarlık yatırım yaptı. Bu yatırımlar su ve elektrik faturalarındaki azalmaya yansıyor.

Öğrenci Sophie Waskov, “Bu fıçıda yağmur suyu biriktiriyoruz. Fıçı bu yurt binasının çatı saçaklarından inen oluğa bağlı,” diyor.

Yağmur suyu toplayan sistem sulamada da kullanılıyor ve Potomac Nehri’ne daha fazla su karışmasını önlüyor.

Chapple-Brown’a göre, 20 bin öğrencisi olan üniversitede çevre ve sürdürülebilir sistemlerle ilgili 140 ders var ve yeni öğrenciler bu değişimin öncüsü olmaktan memnun: “Üniversitemize girmek isteyen öğrenciler okulun çevreyle uyumlu olup olmadığına da bakıyor. Bu, karar vermelerinde önemli bir etken. Buraya geldiklerinde çevreyle ilgili kaygılarını dile getiriyorlar.”

Kar amacı gütmeyen Sustainable Endowments Enstitüsü’ne göre lise öğrencilerinin üçte ikisinden fazlası üniversite seçerken okulun çevreyle uyumlu olmasını istiyor.

Enstitü yöneticilerinden Mark Orlowski’ye göre, Amerika’da son 5 yılda 300’den fazla üniversite, sürdürülebilir çevre projelerine yöneldi: “Beş yıl önce çevreyle uyumlu bina inşa edilen üniversitelerin oranı yüzde 20’nin altındayken günümüzde bu oran yüzde 80’lere ulaştı. Okullar, inşa edilecek yeni binalarının çevreyle uyumlu olmasını öngören politikalar uyguluyor.”

Orlowski’ye göre, üniversiteler, kampüslerini çevreyle uyumlu hale getirmenin ekonomik avantajlarından yararlanmak istiyor.

Uzman, öğrenci ve üniversitelerin bugünün ihtiyaçlarını gelecek nesilleri tehlikeye atmadan karşılamaya çalıştığını vurguluyor.


XS
SM
MD
LG