Amerika’da geçtiğimiz hafta Corona virüsü konusunda önemli bir dönüm noktası daha aşıldı.
Virüs nedeniyle hayatlarını kaybedenlerin sayısı 500 bini geçti.
Hayatlarını kaybedenler için ülke yönetiminde en üst düzeyde anma törenleri düzenlendi.
Başkan Joe Biden, anma töreni çerçevesinde yaptığı konuşmada, “Bir yıl içinde gerçekleşen bu ölümler Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve Vietnam Savaşı’nda ölenlerin toplamından fazla. Dünyada her hangi bir ülkedeki ölümlerden fazla. Her bir insanı ve yaşadıkları hayatı hatırlayın” dedi.
1 yıl içinde yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesi daha önceki salgınlarla karşılaştırıldığında Amerika’nın bu konuda rekor kırabileceğini gösteriyor.
1918-1920 arasında İspanyol giribinden 675 bin, 1985-2013 yılları arasında da 675 binden fazla Amerikalı AIDS nedeniyle hayatını kaybetti.
Son dönemdeki verilere göre virus nedeniyle ülkede günlük ölüm rakamları düşse de hala ortalamaların üstünde. 1 Haziran’a kadar can kaybı sayısının 590 bine yükselmesi bekleniyor.
Geçen yıl Şubat ayında California’da gerçekleşen ilk can kaybının üzerinden geçen sadece bir yıla rağmen ölümlerin bu kadar yüksek olması Amerikan toplumunun yaşadığı travmayı bir kez daha gündeme getirmiş durumda.
Cenaze evi direktörü Jonathan Polk, “Her zaman etrafımda gerçekleşen ölümlerle yaşadım. Bu işi 20 yıldan fazla bir süredir yapıyorum. Fakat bunun hemen yanı başınızda olması size ‘vay be’ dedirten bir durum. Kötü bir korku filmi gibi. Bazen hissettiğiniz bu oluyor. Sadece korku filminden bir bölüm gibi” diyor.
Polk yakınlarını cenaze evine getiren birçok kişiyi yoğunluk nedeniyle geri çevirmek zorunda kaldıklarını da söylüyor.
Wendy Jensen ise virus nedeniyle annesini kaybetmiş. O da hala yas tutan milyonlarca Amerikalı’dan biri. “Rakamlar insanları temsil ediyor ve annemizin o rakmalardan bir olması çok üzücü” ifadelerini kullanıyor.
Amerika can kayıplarının yanı sıra vaka sayısında da açık ara dünyanın bir numarası.
Bununla birlikte virüsle mücadelede ülkede bir dönüm noktası da yaşanıyor görünüyor. Günlük vaka sayıları önemli ölçüde azalmış durumda. Günlük ölüm oranları hala yüksek olarak nitelense de önemli oranda azalma söz konusu.
Üstelik ülkede artık Pfizer ve Moderna’nın ardından üçüncü aşı kullanılmaya başlanıyor, Johnson&Johnson. Son verilere göre Pfizer ve Moderna kadar olmasa da virüsten korunmada önemli oranda etkili olan Johnson&Johnson diğerleri gibi iki değil, tek doz olarak yapılıyor.
Bunun Biden dönemiyle birlikte hız kazanan aşı çalışmalarına önemli ölçüde katkıda bulunması bekleniyor.
Philadelphia Çocuk Hastanesi Aşı Eğitim Merkezi Direktörü Dr. Paul Offit, “Görünen Johnson&Johnson’ın belli avantajları var. Buzdolabı soğukluğunda tutulabilir, buzdolabı soğukluğunda nakledilebilir. Varması gereken yere ulaştığında 3 ay buzdolabında saklanabilir. Ve tek doz olarak yapılıyor” diyerek aşının özelliklerini özetliyor.
Johnson&Johnson’ın devreye girmesi, Pfizer’le Moderna şirketlerinin Mart ayının sonuna kadar Amerika’ya 220 milyon doz aşı sağlayacağını açıklaması oyunun kurallarını değiştirecek gelişmeler olarak nitelendiriliyor.
John Hopkins’te sağlık güvenliği uzmanı olan Jennifer Nuzzo, “Eğer vaka sayılarını düşürmeye devam edersek ölüm oranlarında daha fazla düşüş göreceğiz. Aşı konusunda daha fazla agresif olursak ölümlerde azalma göreceğiz. Ve bana göre muhtemel en önemli değişimlerden birini aşı sağlayacak. Önemli seviyede koruma sağlayan aşılarımız var. Ve bu da ölümlerin üzerinde çok önemli etkisi olacak” diyor.
Virüsle mücadelede son dönemdeki bu olumlu gelişmelere rağmen uzmanlar yine de uyarıyı ihmal etmiyor, özellikle virüsün Amerika’da da görülmeye başlayan çeşitleri konusunda. Virüsün İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya versiyonları Amerika’da da yayılıyor.
Uzmanlar ihtiyatlı bir iyimserlik taşımakla birlikte virüsün versiyonları nedeniyle Amerikalıların Corana’yla mücadele konusunda önlemleri elden bırakmaması gerektiğini belirtiyor.
Uzmanların mesajı aslında bir yıldır dile getirilenlerden farklı değil; ellerinizi sürekli yıkayın, maske takın, sosyal mesafenize dikkat edin ve kalabalıklardan uzak durun.
