Erişilebilirlik

Amerika Sandık Başında


Amerika, 45‘inci başkanını seçmek üzere sandık başında. Amerikan siyasetini derinden sarsan uzun bir kampanya sürecinden sonra seçmenler ya ülkenin ilk kadın başkumandanı olarak Demokrat Hillary Clinton’ı ya da milyarder işadamı Donald Trump’ı seçecek.

Seçimin galibi, son derece kaygılı, öfkeli ve Washington’daki liderlere güven duygusunu yitirmiş bir Amerika devralacak. Büyümekte olan ancak hala birçok Amerikalı’nın darboğazda olduğu bir ekonomi ve sekiz yıl öncesine göre denizaşırı ülkelerde daha az varlığa sahip olan ancak yeni terör tehditleriyle mücadele etmeye çalışan bir ordu da yeni başkanı bekliyor.

Clinton seçim gününe avantajla girdi. Trump’ın ise 270 seçim kurulu oyunu alıp başkan olabilmesi için seçimin başabaş gittiği eyaletlerin çoğunda zafer kazanması gerekiyor. Clinton’ın başkan seçilmesi durumunda Demokrat Parti’nin Senato’nun kontrolunu ele geçirmesi için dört sandalyeye ihtiyacı var. Cumhuriyetçi Parti’nin ise Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu koruması bekleniyor.

Hillary Clinton ve eşi eski başkan Bill Clinton sabah saat 8 sularında, evlerinin bulunduğu New York eyaletinin Chappaqua kentinde oy kullandı. Trump ise Manhattan’da sandık başına gitti.

Clinton, sandık başında yaptığı açıklamada, ”Başkan olmanın ne kadar büyük sorumlulukları beraberinde getirdiğinin farkındayım. Bu seçimin sonucu birçok vatandaşımızın hayatını etkileyecek. Bugün kazandığım takdirde başkan olarak elimden gelenin en iyisini yapacağım” şekilde konuştu.

Trump ise Amerika’da kimsenin farkında olmadığı potansiyel gücü harekete geçirmek istediğini söyledi.

Fox Televizyonu’yla yaptığı telefon bağlantısında konuşan Trump, ”Birçok vatandaşımızın gerçekleşmemiş hayalleri var. Doğru liderlikle bunları gerçekleştirebiliriz çünkü zor durumda olan birçok insanımız var” dedi.

45 milyon seçmen ise seçim gününden önce oy kullandı. İki yıldır süren kampanya sürecinin sonuna gelinmiş olmasından memnuniyet duyan seçmenler, ırkçı söylemlerin ve adayların birbirine karşı suçlamalarının hakim olduğu bu sürecin bir an önce sona ermesini istiyor.

Clinton, kampanyası boyunca Trump’in Meksikalı göçmenleri tecavüzcü olarak damgalamasını, Müslümanlar’ın Amerika’ya girişini yasaklama önerisini ve kadınları aşağılayan söylemini sert bir dille eleştirdi. Trump ise dışişleri bakanlığı sırasında resmi yazışmaları için özel bir elektronik posta sunucusu kullanan Hillary Clinton’ı ‘yalancılıkla’ suçladı.

Trump’a oy veren 54 yaşındaki Minnesotalı Laura Schmitt, adayların birbirine çamur atmasından bıktığını söylüyor.

Clinton’ı destekleyen 50 yaşındaki Ramiro Wires ise ‘Seçimlerin sona ermesinden memnunum’ diyor.

Dün en kritik eyaletlerde son dakika kampanya turlarını sürdüren adaylar, bugün seçimin başabaş gittiği eyaletlerde radyo söyleşilerine katılıyor.

FBI Direktörü James Comey’nin, elektronik posta soruşturmasının sona erdiğini ve Clinton’ı suçlayacak kanıt bulunmadığını açıklaması, Demokrat adayı güçlendirdi. Comey’nin, FBI’ın Ekim ayı sonunda Clinton’ın elektronik posta yazışmalarıyla ilgili soruşturmayı yeniden açtığını açılması, Clinton’ın kazandığı ivmeye büyük darbe indirmiş ve Demokrat Parti’nin zafer kazanmaya kesin gözüyle baktığı eyaletleri bile tehlikeye sokmuştu.

Clinton, dün Philadephia kentindeki Bağımsızlık Meydanı’nda dev bir gösteri düzenledi. Bu etkinliğe eski başkan Bill Clinton, Başkan Barack Obama ve First Lady Michelle Obama da katıldı.

Bağımsızlık Meydanı’ndan toplanan 33 bin destekçisine seslenen Clinton, ”Rakibim hakkında yeterince çok şey biliyoruz. Esas soru, nasıl bir ülke olmak istediğimizle ilgili” dedi.

Trump ise son kampanya turlarını özel uçağıyla yaptı. Pennsylvania eyaletinin Scranton kentinde ‘Uzun bir serüvene çıktık’ diyen Trump, destekçilerini coşturmayı başardı.

Trump, kampanya maratonunun son ayağı olan Michigan eyaletinin Grand Rapids kentinde ise ‘Kazanmak zorundayız’ mesajı verdi.

FBI’ın açtığı son soruşturmayı kampanyasının en önemli kozu haline getiren Trump, Clinton’ın ‘hileli’ bir sistem tarafından korunduğunu iddia etti.

Trump, ”Yolsuzluğa batmış sistemi alt etmek için elinizde olağanüstü bir şans var. Bu fırsatı elinizden kaçırmayın” mesajını da seçmenlerine iletti.

Cumhuriyetçi Partili aday, daha önceki açıklamalarında, yenilgiyi kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Trump’ın büyük oğlu Donald Trump Jr ise CNN Televizyonu’na yaptığı açıklamada ‘Adil bir seçim olursa sonuca saygı göstereceğiz’ dedi.

Seçimlere hile karıştırılabileceği kaygılarına ve iddialarına rağmen bu sabahtan itibaren seçmenlerin oylarını rahatlıkla kullandıkları

gözleniyor. Başkanlık seçimlerinde nadiren oy kullanma makinalarının işleyişinde aksaklıklar olabiliyor. Virginia eyaletinde üç noktada makinalarda çıkan sorunlar nedeniyle seçmenlerin oluşturdukları kuyrukların uzadığı görüldü.

Öte yandan Clinton’ın başkan yardımcısı adayı Tim Kaine, sandık başına giden seçmen oranını arttırmaya çalışıyor. Kaine, ”Demokrasi, halkın katılımı yüksek olduğu zaman işler” dedi.

Tim Kaine, ABC Televizyonu’na verdiği mülakatta, Clinton’ın Kuzey Carolina, Pennsylvania, Florida ve Ohio gibi yarışın başabaş gittiği eyaletlerden birini kazandığı takdirde zafer kazanacağını belirtti.

Clinton, Başkan Obama’yı destekleyen genç ve farklı kökenli seçmenlerin desteğiyle başkanlık koltuğuna oturmayı umuyor. Florida ve Nevada gibi Latin kökenli seçmen sayısının arttığı eyaletler dahil oy kullanma işleminin erken başladığı eyaletlerde sandık başına giden seçmen sayısının rekor düzeye çıktığı bildiriliyor.

Sadece Florida eyaletinde sandık başına giden Latin kökenli seçmen sayısının 2012 seçimlerine oranla 453 bin daha fazla olduğu, bu rakamın 2012 seviyesinin iki katı olduğu bildiriliyor.

Nevada eyaletinde ise seçmenlerin dörtte üçü, erken oy kullanma sürecinde sandık başına gitti. Nevada’da Demokrat Parti yüzde 42, Cumhuriyetçi Parti ise yüzde 36 oy oranına sahip.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG