Erişilebilirlik

Altına Rağbet Sürüyor


Corona virüsü salgını nedeniyle ekonomik faaliyet, turizm gelirleri ve yabancı yatırımlarda ciddi azalma olmasıyla durgunluk gündemde. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan ekonomist Mustafa Sönmez, şu anda Türkiye’nin en önemli ekonomik sorununun “güvensizlik” olduğuna işaret ediyor. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yabancı yatırımcılarla güven sorunu yaratıyor. Maalesef pandemi de iyi şekilde yönetilmiyor. Bu durum Türkiye’ye yatırım ve dolayısıyla döviz akışını engelliyor” diyen Sönmez, güvensizliğe bağlı olarak döviz kurlarında da artışın sürdüğünü belirtiyor.

Normal koşullarda yaz aylarında düğün gibi etkinlikler nedeniyle altına talepte artış olduğunu kaydeden Sönmez, ancak şu andaki talebin piyasadaki güvensizlikten kaynaklandığına dikkat çekiyor: “Altın geleneksel olarak tercih edilmeye devam eden birikimde bulunma yöntemi. Küresel ölçekte de ABD Başkanı Donald Trump’ın ortaya koyduğu siyasi güvensizlik ortamı dolayısıyla altın talebinde artış olduğunu görüyoruz. Türkiye’de de ciddi şekilde altına talep artıyor. Türkiye’nin dış kaynak problemi var, yabancı yatırım ve döviz gelmediği için sıkıntı yaşanıyor. İthalat ve borçlanma döviz üzerinden olduğu için de döviz ihtiyacı söz konusu. Bu tabloda altına talep artacaktır.”

Öte yandan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü açıklaması ise, Türkiye’de bir başka tasarruf yöntemi olan Bireysel Emeklilik Sistemi’yle (BES) ilgili soru işaretleri yarattı. BES’te toplanmış parayla özel uzun vadeli düşük maliyetli kredi sağlanabileceği görüşünü açıklayan Erdoğan, “Fon tutarı 154 milyar TL’ye ulaşan bireysel emeklilik sisteminde yapılacak atılımlarla reel sektöre uzun vadeli düşük maliyetli kaynak sağlanabilecektir” demişti.

Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre 31 Ağustos itibariyle BES’te 6 milyon 800 bin kişiye ait fon miktarı 145 milyar liraya ulaşmış durumda. BES’ten emekli olan kişi sayısı ise 129 bin 283 olarak görünüyor. https://www.egm.org.tr Erdoğan’ın açıklamasıyla BES’teki biriken paraya müdahale olup-olmayacağı endişeye yol açtı.

Ekonomist Mustafa Sönmez’e göre ise; Erdoğan’ın işaret ettiği şekilde BES fonu birikiminden özel sektöre kredilendirme yapılması gerçekçi değil. Sönmez, “BES hikayesi karşılıksız bir tartışma yarattı. Hali hazırda BES gibi sigorta fonları devlet kağıdında, tahvilde, borsada değerlendiriliyor. Dolayısıyla kredi olarak kullandırılması söz konusu değil.

Devlet kağıdında veya mevduata konulduğu için de zaten devlete bir anlamda kredi açılmış oluyor” diye konuştu.

“Bankalardan gelir sağlayamayan vatandaş altına yöneldi”

Altına Rağbet Sürüyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:41 0:00

Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Hasan Çavuşculu, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, son yıllarda altın fiyatlarında hep yukarıya doğru tırmanış yaşandığını belirterek, “Bu yıl sonu itibarıyla bizim beklentimiz aslında ilk önce 1 gram altın için 500 lira iken altın fiyatı bu beklentiyi çok erken karşıladı. Gram altın fiyatı, Temmuz - Ağustos aylarında 480-490 liraya kadar çıktı. Önümüzdeki günlerde de altının yukarıya doğru artacağını tahmin ediyoruz. Bankalarda da faizler düştüğü için tedirginlik değil altına doğru bir yönelme oldu. Faizlerde düşüş olmasıyla bankalardan bir gelir elde edemeyen halkımız bu sefer altına yönelerek bir gelir elde etti. Örnekler çoğalınca da altına bir yönelme oldu. Biz Türk toplumu olarak tasarrufu severiz. Döviz tasarrufu yapılıyordu ama altının onsu 2 bin doları geçti. Bundan önce 1200-1300 dolar olan altın onsu 2070 dolara kadar çıktı. Bunun da ileride bu çıtayı daha da arttıracağını, ileriye gideceğini kuyumcu sektörü ve ekonomistler tahmin ediyor” dedi.

Çavuşculu, “Dünyada hem siyasi hem iktisadi olarak bir gelişme görülmüyor. Rahatsızlık verici. Pek çok ülkede altına yönelik olduğunu ve merkez bankalarınca altın birikimi yapıldığı görülüyor. O bakımdan altın alıp tasarruf elde etmek isteyenlerin altın almaları söz konusu. Bu arada gümüşe de yönelme oldu. Gümüş de 2 liradan 7 buçuk 8 liraya kadar yükseldi iyi bir getiri oldu” diye konuştu.

“Banka kredisiyle altın alan vatandaşlar var”

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan kuyumcu Mesut Demir de, artık altının ons başına fiyatının 1900 doların altına inmesini beklemediklerini söyledi. Altın fiyatında artış eğiliminin sürdüğünü belirten Demir, Corona virüsü salgınının ekonomiye çok olumsuz etkisi olduğunu kaydederek, “Bu olumsuz etki karşısında bir çok merkez bankası ciddi manada para basımıyla bu işi çözmeye çalıştı ve emisyon hacmi de çok yükseldi. Dolayısıyla küresel ekonomide düzelme olacağını düşünmek fazla iyimserlik olur. Bunun düzelmesi ciddi zaman alacaktır...O anlamda ben yine de altının onsunun dünyanın konjonktürel durumu ve ekonomilerin bozulduğu gözönüne alındığında tekrar yukarı doğru 2 bin doların üzerine çıkacağını tahmin ediyorum” dedi.

Türkiye’de altına ilgide artış olduğunu belirten Demir, “Hatta vatandaşın kredi alıp o krediyi altına yatıracak kadar altına güveni artmış durumda...Daha iyi bir talep artışı olabilir ama virüsün etkileri var insanlar çok rahat şekilde dolaşamıyorlar inşallah bu virüsün etkileri biraz azalır ya da kontrol edilirse bizim camiada, kuyumculuk sektöründe daha hareketli günler yaşanabilir” diye konuştu.

Bir başka kuyumcu Harun Aydın da, “Altına yüzyıllardan beri olduğu gibi talep var. İnsanlar yatırım aracı olarak görüyorlar. Altın, her zaman tercih ediliyor ve her zaman da tercih edileceğini düşünüyoruz” dedi.

Halk arasında altın satın almalı mı, yoksa satmalı mı sorusunun yaygın olduğunu belirten Aydın, “Hangi zamanda almalı? Hangi zamanda satmalı? Bu konuda bir tedirginlikleri var çünkü hiç olmayacak şekilde gramda 100-150 liraya yakın bir yükselme oldu yine aynı zamanda tekrar düşmeler oldu. Yatırımcı biraz tedirgin, piyasaların stabil olması hali, alışveriş yapmak insanları daha çok cezbediyor. Ama tabii bu inmeler ve çıkmalar yatırımcıya nasıl kazandırıyor nasıl kaybettiriyor orası biraz sıkıntılı. Piyasalarda tedirginlik yalnızca bizim sektörde değil, her sektörde bir tedirginlik var. Ama bunun zaman içerisinde aşılacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG