Dünya çapındaki en önemli film festivallerinden biri olan Uluslararası Berlin Film Festivali Berlinale'de ‘Altın Ayı’ ödülünü Romanyalı yönetmen Adina Pintilie'in Touch Me Not (Bana dokunma’) adlı filmi kazandı.
Deneysel çalışmalarıyla tanınan Pintilie’nin ilk uzun metrajlı filmi olan Touch Me Not, bir kadının farklı cinsel tecrübelerini konu alıyor.
Almanya‘nın en başarılı film yönetmenlerinden Tom Tykwer’in başkanlığını yaptığı jüri, Büyük Jüri Ödülü’nü, bir önceki filmi Body ile 2016’da Berlinale’den ‘En iyi yönetmen’ ödülüyle dönen Macar sinamacı Malgorzata Szumowska’nın yeni filmi Mug’a verdi.
Mug geçirdiği bir kaza sonucu yüzünü kaybeden ve sonrasında çevresi tarafından ‘ötekileşen’ bir adamın dramnı anlatıyor.
Berlinale’nin ‘En iyi yönetmen’ ödülü bu yıl festivalin seyirciler tarafından en çok alkışlanan ve eleştirmenlerin de çok beğendiği Isle of Dogs (Köpekler adası) adlı filmi için Amerikalı yönetmen Wes Anderson’a layık görüldü.
En ince detayına kadar tasarlanmış bir animasyon filmi olan Isle of Dogs, bir bulaşıcı hastalık nedeniyle şehir merkezinden dışlanarak, ıssız bir adaya sürülen köpeklerin hikayesini anlatıyor.
En iyi senaryo için verilen ‘Gümüş Ayı’ ise, ilk filmi Güeros ile uluslararası tanınırlık kazanan Alonso Ruizpalacios’a, Berlinale’de gösterilen yeni filmi Museum’a verildi.
Meksikalı yönetmen, başrolünü Gael Garcia Bernal’ın üstlendiği filmde, Meksiko City’deki Ulusal Antropoloji Müzesi’ni soyan iki gencin hikayesini anlatıyor.
Rus yönetmen Aleksei German Jr.’ın Sovyet rejimi altında yasaklı konumda olan muhalif yazar Sergey Dovlatov’un hayatından bir kesiti anlatan Dovlatov’a ‘En iyi mizansen’ ödülü verilirken, Berlinale’nin en iyi kadın oyuncusu olarak Las herederas filmdeki rolü içi Paraguaylı Ana Brun seçildi.
Las herederas (Kadın mirasçılar) orta yaşını geçmiş bir lezbiyen kadın çiftin ilişkisini irdeliyor.
Jüri, festivalde en iyi erkek oyuncu olarak ise Fransız Anthony Bajon’u ödüllendirdi. Fransız yönetmen Cedric Kahn yeni filmi The Prayer’da uyuşturucu bağımlısı bir gencin arınmak için dağlar arasında bir tür dini okula katılma sürecini anlatıyor.
Bu yılki ‘Altın Ayı’ yarışında Türkiye’den film yer almadı. Geçen yıl festivalde tek bir filmle, Ceylan Özgün Özçelik imzalı Kaygı ile temsil edilen Türkiye, bu kez yan programlara dört film katıldı.
Banu Sıvacı'nın, gecekonduda yaşayan Yusuf’un dünyayla ilişkisinden yola çıkan ilk uzun metrajlı filmi ‘Güvercin’; ‘Generation 14plus’ bölümünde, Burak Çevik'in ikiz kardeşini arayan bir kadını anlatan ‘Tuzdan Kaide’; ‘Forum’ bölümünde, Didem Pekün'ün ‘Araf’ adlı belgesel filmi; festivalin ‘From Expanded’ kategorisinde, genç yönetmen Nisan Dağ’ın, İstanbul'un Sulukule mahallesinde yaşayan genç ve yetenekli bir rapçinin bonzai ile mücadelesini anlatan ‘Bir Nefes Daha’sı ise Berlinale Ortak Yapım Marketi’nde gösterildi.
