Almanya'ya Yüzlerce Mülteci Giriş Yaptı

Başta Suriye ve Afganistan olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki savaşlardan, yoksulluktan ve sefaletten kaçıp Avrupa’ya sığınmak isteyenlerin dramı artarak devam ediyor. Son olarak Macaristan'ın sığınmacıların kendi ülkelerine girişini engellemek için kurduğu dikenli telden duvara paralel, ülkedeki Suriyeli sığınmacılara Avusturya’ya geçiş için trenlere binme olanağını sunması özellikle Almanya’ya bir gün içinde yüzlerce yeni mültecinin girmesine neden oldu.

Pasaport ya da kimliklerini gösterebilen ve Macaristan’dan trenle önce Avusturya’ın başkenti Viyana'ya gelen, sayıları ise polis tarafından 3 bin 659 olarak tanımlanan göçmenlerin büyük bölümü, daha sonra Münih’e giden trenlere binerek Almanya’ya giriş yaptı. Münih garında sığınmacılara destek amacıyla bekleyen yüzlerce gösterici trenleri alkışlar eşliğinde karşıladı ve gelenlere gıda ve giyecek eşya yardımı yapıldı.

Münih’in de bulunduğu Bavyera eyaleti polisi, 24 saat içinde en az bin 600 sığınmacının kayıtlara geçtiğini ve bunun bir günlük sayı olarak 'yeni rekor' olduğunu açıklarken, Suriyeli sığınmacılar geçici olarak Münih ve yakınındaki Rosenheim kentindeki yurtlara yerleştirildi.

Bugün de yeni sığınmacı kafilelerinin Macaristan’dan çıkarak Avusturya üzerinden Almanya’ya girişi bekleniyor.

Avusturya İçişleri Bakanlığı Viyana’ya gelenlere talep halinde iltica sürecinin başlatılacağını, Almanya’ya geçmek isteyenlerin ise engellenmeyeceğini ifade etti. Alman basınında çıkan yorumlarda, Avusturya’nın bu şekilde sığınmacı sorununu Almanya’ya pas geçtiği savunuluyor.

Bu arada Alman yetkililer son gelişmeler sonrasında Almanya'ya gelecek mültecilerin sayısının yıl sonuna dek bir milyona kadar yükselebileceğini bildirdiler. Federal hükümet bundan kısa bir süre önce, bu yıl sonuna kadar 800 bin mültecinin geleceğinin tahmin edildiğini açıklamıştı. Sığınmacıların yerleştirilmesinden sorumlu Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, Almanya'ya sığınma başvurusu yapacak olan özellikle Suriyeli sayısının artacağı tahmininde bulunarak, Avrupa’ya gelen mültecilerin büyük bölümünün ülkedeki refah nedeniyle Almanya’ya ulaşmayı hedeflediğini açıkladı.

Öte yandan Başbakan Angela Merkel yaz tatili sonrası geleneksel basın toplantısının büyük bölümünü mülteci konusuna ayırdı ve toplumun daha fazla mülteci kabul etmesine hazır olması çağrısı yaptı. Geçen hafta Avusturya’da otobana terk edilmiş bir kamyon kasasında havasızlıktan boğularak can veren en az 71 mülteciyi anımsatan Merkel, ‘İnanılmaz bir insanlık trajedisi yaşanıyor’ şeklinde konuştu. Mülteci yurtlarına yönelik saldırıları sert bir dille kınayan ve halka, 'ırkçı gösterilerden uzak durun' çağrısı yapan Merkel, mülteci sorunu karşısında Avrupa'nın bir bütün olarak hareket etmesi gerektiğini de söyledi.

Merkel mülteciler konusunda Türkiye’den övgü ile bahsederken, ‘2 milyon mülteciyi kabul eden ve bu açıdan büyük saygı duyulması gereken Türkiye sorunu tek başına çözemeyecek bir duruma geldi. Bu yüzden Türkiye ile olası yardımlar için temas halindeyiz’ şeklinde konuştu. Federal İçişleri Bakanı İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, hafta sonunda verdiği bir röportajda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 3 ülkede özel mülteci kamplarının oluşturulmasını gündeme getirmişti. Yunanistan, İtalya ve Türkiye’de İzmir yakınlarında mülteci kamplarının oluşturulmasını öneren bakan, iltica taleplerinin buralarda değerlendirilebileceğini, ardından da sığınmacıların belirlenecek kotalar dahilinde AB ülkelerine güvenli bir şekilde ulaşımının sağlanabileceğini belirtmişti. Angela Merkel’in dünkü basın toplantısında bu konuya girmemesi, İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’in fikrinin pek tutmadığı şeklinde yorumlandı. Almanya’nın diğer AB ülkelerine kıyasla çok daha fazla sığınmacı kabul etmesini sıklıkla eleştiren Thomas de Maiziere, sığınmacı sayısını azaltabilmek için bugüne kadar değişik çözüm önerilerini gündeme getirdi, bunlar arasında Kuzey Afrika’da sığınmacı kampları kurulmasının yanısıra, Akdeniz üzerinden yola çıkmayı planlayan kaçakcı gemilerini batırmaya kadar çoğu eleştirilen öneriler vardı.

Öte yandan Avrupa Birliği üyesi ülkelerin İçişleri ve Adalet Bakanlarının 14 Eylül'de bir araya gelecekleri açıklandı. Bakanların, mültecilerin bir bölümünün geldiği Balkan ülkelerinden bazılarının güvenli ülkeler listesine alınmasını ve insan kaçakçılarına karşı uluslararası işbirliği konusunu görüşmesi bekleniyor.