Erişilebilirlik

Diplomat Pasaportlu 136 Türk Almanya'ya İltica Talebinde Bulundu 


Alman hükümeti, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 136 diplomat pasaportu olan Türk vatandaşının siyasi iltica talebinde bulunduğunu açıkladı.

WDR ve NDR televizyon kanalları ile Süddeutsche Zeitung adlı gazetenin konuyla ilgili ortak haberini yanıtlayan Federal İçişleri Bakanlığı, 15 Ağustos’tan Ocak 2017’ye kadar, toplam 136 Türk diplomatın aile fertleriyle iltica müracaatının kayıtlara geçtiğini doğruladı. Söz konusu diplomatların hangi konsolosluk birimlerine bağlı oldukları ve mesleki konumları hakkında bilgi vermeyen bakanlık, başvuruda bulunanlar arasında NATO kapsamında Almanya‘da görev yapan Türk askerlerin bulunup bulunmadığı konusuna da açıklık getirmedi.

Geçen Kasım ve Aralık ayında Alman basınında yer alan ve kısmen yetkililer tarafından doğrulanan haberlerde, Almanya’daki NATO üslerinde görevli en az 53 Türk askerinin, Türkiye’deki siyasi durumu gerekçe göstererek iltica müracaatında bulunduğu öne sürülmüştü. Türk diplomatik kaynaklar Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunduğu iddia edilen askerlerle ilgili Alman makamları nezdinde gerekli girişimlerin yapıldığını açıkladıktan sonra, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Almanya’nın bu konuyu çok dikkatli değerlendirmesini ve kesinlikle bu başvuruları kabul etmemesi gerektiğini söylemiş, ''Bu kesinlikle kabul edilemez ve çok önemli sonuçlar doğuracak bir durum olur. Bugün Türkiye yalnız bırakılırsa, yarın kendilerinin de yanlarında bulunacak ülke kalmayabilir. Almanya'dan beklentimiz iltica başvurularını kesinlikle kabul etmemesidir'' diye konuşmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Almanya'nın tavrını sert bir şekilde eleştirerek, ülkenin iltica başvurusunda bulunanlara yönelik tutumuyla "teröre çanak tutan bir ülke" olduğunu söylemişti.

Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım Türkiye’nin konuyla ilgili rahatsızlığını, 2 Şubat’ta Ankara’yı ziyaret eden Başbakan Angela Merkel’e iletirken, Alman hükümetinin sözcüsü başvurularının ‘siyasi bir mesele’ olmadığını vurgulayarak, iltica dosyalarının ayrı ayrı inceleneceğini ifade ederek "Türkiye'ye yönelik özel bir uygulamada bulunmuyoruz" demişti.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki Mart ayı içerisinde Almanya’da miting yapacağı şeklindeki haberlerle ilgili tartışmalar sürüyor. Federal Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, Erdoğan’ın önümüzdeki altı hafta içinde, referandum oylaması öncesinde Almanya’ya gelerek, miting yapacağına dair bir bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Sözcü, diplomatik kurallar kapsamında böyle bir ziyaretin zamanında bildirilmesi gerektiğini, bu gerçekleşmediği sürece olası bir mitingin yasaklanması talebini konuşmanın da anlamsız olduğunu ifade etti.

Schulz destek verdi

Son olarak Sosyal Demokrat Partisi (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da tartışmalara katılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın miting düzenlemesinin federal hükümetçe engellenmesi yönündeki taleplere destek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'ya gelmesinin mümkün olduğunu ifade eden Schulz, "Ancak bunun koşulu, bir demokratik hukuk devletinde, bir hukuk devletiyle dostça ilişkiler içinde, kayıtsız şartsız demokratik kurallara riayet edilmesidir" şeklinde konuştu. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de, "Erdoğan'a referandumdan önce Almanya'da istenmediğinin açıkça bildirilmesi" gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanının mitinginin düzenleneceği iddia edilen Kuzey Ren Vestfalya eyaleti hükümeti, mitingin federal hükümet tarafından engellenmesi gerektiğini savunuyor. Geçtiğimiz Cumartesi günü Oberhausen kentinde düzenlenen bir referanduma destek mitinginde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Almanyalı Türklere hitap etmek istediğini ve bu yönde çalışmaların sürdüğünü açıklamıştı.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG