ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması uluslarası kamuoyunda büyük yankı bulurken, Berlin’de yapılan açıklamalarda da karar eleştirildi. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert üzerinden bir açıklama yapan Angela Merkel, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması kararını desteklemediklerini bildirdi. Merkel’in konuyla ilgili mesajında “Almanya hükümeti Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınması adımını desteklemiyor. Kudüs’ün statüsü iki devletli çözüm çerçevesinde belirlenmelidir” dediği aktarıldı.
Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de, Kudüs’ün ABD tarafından fiilen İsrail’in başkenti olarak tanınmasına tepki verdi. “ABD Ortadoğu’da adil bir arabulucuydu. Trump’ın Kudüs kararı bu konumunu bitirdi. Filistinliler’in istekleri görmezlikten gelindi. ABD’nin aldığı karar ateşe benzin dökmektir” diyen Gabriel, dün Brüksel'de ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada da, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak kabul edilmesini, “çok tehlikeli bir gelişme” olarak tanımlamış ve "Birçok AB ülkesi, Kudüs'ün, İsrail'in başkenti olarak tanınmasının bölgede krizi körükleyeceğinden endişe duyuyor. Bu, bizim için de geçerli" ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ABD Başkanı’nın kararının bölgede yeni çatışmalara sebep olacağı uyarısında bulunuldu. Açıklamada, İsrail ve Filistin’e gidecek olan Almanlar’ın kalabalık yerlerden uzak durmaları tavsiye edildi. Bir sözcü, Kudüs’le ilgili kararın, İslam dünyasında belirli bir endişeye yol açtığını, bu nedenle böyle bir uyarı yapıldığını duyurdu.
Berlin’deki yorumlarda, SPD’li Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in geçen Salı günü yaptığı bir konuşmada, Almanya ve Avrupa Birliği’nin Transatlantik ilişkilerde son zamanlarda yaşanan ciddi değişiklikler sonrasında, Almanya’nın yeni bir Amerika politikası belirlemesi gerektiğini söylediği hatırlatılarak, büyük yankı bulan bu konuşmada da ABD’nin Kudüs konusundaki adımını önceden eleştirdiği belirtildi. Gabriel, Donald Trump’ın başkanlığı ile ABD’nin “dünya siyasetini belirleyen güç” olma özelliğinin zayıfladığını öne sürerek, Almanya’nın dış siyasetini Washington’dan bağımsız belirlemesini talep etmişti.
Yorumlarda, Berlin’in Trump’ın kararını eleştirirken, İsrail’le olan özel ilişkisini gözönünde bulundurması gerektiği de vurgulanıyor. Nazi Almanyası'nda Yahudiler’e karşı uygulanan soykırım nedeniyle, Alman politikacıların İsrail'e karşı büyük bir sorumluluk ve hassasiyetle yaklaşmaları gerektiği belirtilirken, bu nedenle Kudüs konusunda tepkilerin çok sert olmayacağı tahmin ediliyor. İsrail’in varolma hakkını tüm uluslararası platformlarda savunan Almanya, ülkeyle olan ilişkilerini Alman dış politikasının en temel unsurlarından biri olarak görüyor.
