AB'nin 83 milyon nüfusu ile en kalabalık ülkesi olan Almanya'da Avrupa Parlamentosu seçimleri, Yeşiller ve sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) zaferiyle sonuçlandı. Seçimlerin kesin olmayan ilk sonuçlarına göre, Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve sosyal demokrat SPD büyük oranda oy kaybına uğradı. 2014'de yüzde 35 oy alan Birlik partileri, son seçime göre yüzde yedi oy kaybederek yüzde 28'e düştü. Berlin'de Başbakan Merkel'in koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise tarihi bir hezimet yaşadı. 2014'de yüzde 27,6'ya ulaşan sosyal demokratlar, bu kez sadece yüzde 15,6 oranında oy alabildi. Muhalefetteki Yeşiller Partisi seçimlerde 2014’e oranla en ciddi çıkışı yakaladı veoy oranını yüzde 10,9'dan yüzde 21,8'e çıkarmayı başardı.
Göçmenlere ve İslam'a karşı olumsuz görüşleriyle bilinen Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD), ilk sonuçlara göre oy oranını yüzde 7,1'den yüzde 10,5'a yükselterek, son üç yılda Almanya‘da yapılan tüm seçimlerde yakaladığı başarılı çizgiyi bu kez de sürdürdü. Muhalefetteki Sol Parti‘nin (Die Linke) oy oranı yüzde 7,5'ten, yüzde 5,5'e inerken, Liberal Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 5,5'lik oy oranıyla yeniden Avrupa Parlamentosu'na döndü. Yönetiminde Türk kökenlilerin ağır bastığı Almanya'nın ilk göçmen partisi olan, Yenilik ve Adalet Birliği Partisi'nin (BIG) ise milletvekili çıkarabilmek için gerekli 150 bin oya ulaşıp ulaşamadığı ise henüz belli olmadı. Almanya, Avrupa Parlamentosu'nda 751 sandalyeden 96'sına sahip. İlk sonuçlara göre, Türkiye kökenli SPD üyesi İsmail Ertuğ ve Sol Parti'den Alev Demirel Avrupa Parlamentosu'na seçilmeyi garantiledi. Almanya'nın 16 eyaletinin 10'unda yapılan yerel seçimler nedeniyle AP seçimlerine katılımın geçen seferkine göre daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
Berlin'de yapılan ilk analizlerde, AP seçimleri sonrasında Merkel başta olmak üzere koalisyon partilerini ve liderlerini zor günlerin beklediği vurgulanıyor. CDU'nun oy kaybı nedeniyle, Merkel'in görevinden planlanandan daha erken ayrılması yönündeki baskının artacağı tahmin ediliyor ve onun yerine CDU lideri Annegret Kramp-Karrenbauer'in geçebileceği dile getiriliyor. CDU’nun muhafazakar kanadı, Almanya başbakanının, görev süresinin bitmesini beklemeden istifa etmesini ve AP kapsamında Brüksel'de görev almasını istiyor. 18 yıl yürüttüğü Hristiyan Demokrat Birlik partisinin liderliğinden geçen yıl ayrılma kararı alan Merkel, 2021 yılından sonra siyasi bir görev üstlenmeyeceğini açıklamış, ancak Avrupa'ya karşı sorumluluk duyduğunu söyleyerek, siyasi kariyeriyle ilgili söylentileri alevlendirmişti.
SPD ise “Biz koalisyon sözleşmesini Başbakan olarak Merkel’le imzaladık” diyerek, Kramp-Karrenbauer’in SPD’nin onayıyla zamanından önce başbakan koltuğuna oturmasını istemiyor.Almanya’da bir seçimde ilk kez yüzde 18’in altına düşen Sosyal Demokrat Parti’de sular tam anlamıyla kaynıyor. Partinin AP’de ve Almanya’daki belediye seçimlerinde büyük oranda güç kaybetmesi sonrasında, SPD Genel Başkanı ve Federal Meclis Grup Başkanı Andrea Nahles’in hezimetin sorumlusu olarak gösterileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Kulislerden edinilen bilgilere göre, Nahles'in Federal Meclis Grup Başkanlığı görevinden ayrılması ve yerini SPD’nin eski Genel Başkanı Martin Schulz'a bırakması bekleniyor.
Almanya’da önümüzdeki sonbaharda üç eyalette parlamento seçimleri yapılacak. Doğu eyaletlerinden Brandenburg ve Saksonya’da 1 Eylül’de, Thüringen’de ise 27 Ekim’de yeni milletvekilleri belirlenecek. Üç eyalette de aşırı sağcı AfD güçlü. Hatta son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, AfD’nin Brandenburg ve Thüringen’de birinci parti parti olma ihtimali bulunuyor.
