Berlin’de ‘politik deprem’ olarak tanımlanan genel seçim sonuçlarıyla Almanya için Alternatif'in (AfD) üçüncü büyük güç olarak meclise girmesi sonrasında Almanya’yı yeni bir siyasi tablo bekliyor.
Seçimin kaybedenleri arasında Birlik Partileri ve sosyal demokrat SPD başta gelirken, AfD’nin yanısıra liberal Hür Demokrat Parti’nin de meclise girmesiyle birlikte Bundestag‘ta bundan sonra toplam yedi parti ve altı fraksiyon yer alacak.
Kesinleşen sonuçlara göre, Hıristiyan Demokrat Parti ve Hıristiyan Sosyal Birlik’ten oluşan Birlik Partileri (CDU/CSU) yüzde 33 oranında oy alarak, 1949 yılından bu yana ikinci en kötü sonucu elde etti. 218 sandalyede kalan ortakları, Federal Almanya kurulduğundan bu yana en kötü oy oranı olan yüzde 20,8’le SPD izledi. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) yüzde 13,3 oyla ilk kez girdiği Federal Meclis'te en büyük üçüncü güç oldu. FDP yüzde 10,5'le dördüncü sırada yer akırken,Sol Parti de yüzde 8,9 oyla beşinci sırada yer aldı. Eşbaşkanlığını Cem Özdemir’in yürüttüğü Yeşiller yüzde 8,9'la altıncı parti oldu.
Son dört yılda Birlik Partileriyle koalisyonu oluşturan SPD’nin yeni hükümette yer almayacağını açıklaması sonrasında Başbakan Merkel'i zor günler bekliyor. Berlin’deki genel kanı, Merkel’in, Hür Demokrat Parti ve Yeşiller'le koalisyon kuracağı şeklinde. Söz konusu partilerin renklerinin, siyah, sarı ve yeşil olması nedeniyle Jamaika bayrağının renklerine atıfta bulunularak bu koalisyon seçeneğine ‚Jamaika Koalisyonu‘ adı veriliyor. Öte yandan AfD’nin mecliste yer almasına paralel, Birlik Partileri’nin AfD’ye giden seçmenleri geri çekebilmek için özellikle göçmenler, iç güvenlik ve İslam konularındaki söylemlerini sertleştireceği ve bunun Yeşiller’le ortak çalışmaları baştan zorlayacağı yorumu yapılıyor. Seçim sonrası yapılan anketlerde ‚Jamaika koalisyonu kurulsun‘ diyenlerin oranının sadece yüzde 23 olması bu seçeneğin kamuoyu tarafından da istenmediğini gösteriyor.
Seçimin en çok konuşulan sonucu ise kuşkusuz milliyetçi ve ırkçı söylemlerle bilinen aşırı sağcı AfD’nin aldığı oy oranı oldu. Kuruluşundan sadece 4 yıl sonra 94 milletvekiliyle meclise giren AfD’nin önümüzdeki dönemde meclis ve kamuyoyu gündemine getireceği konularla ve getiriş biçimiyle Alman siyasetini belirleyecek bir güce dönüşebileceği dillendiriliyor.
Bu arada partinin liberal kanadını temsil eden Eşbaşkan Frauke Petry, Meclis’te AfD grubuna dahil olmayacağını ve tek başına oturacağını açıkladı. Bu karar AfD’nin diğer yöneticilerinin son günlerde radikalleşen açıklamalarına bir tepki olarak yorumlandı.
AfD yöneticileri seçim değerlendirmesi toplantısında, çok sert bir muhalefet yapacaklarını açıkladılar, AfD’nin kurucularından Alexander Gauland’sa, Angela Merkel tarafından yönetilen hükümet hakkında, “Onların yakasını bırakmayacağız, Merkel ya da her kimse, ülkemizi ve insanlarımızı geri alacağız.” dedi.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, AfD’nin aldığı oy oranının Almanya’da yaşayan Türkiye kökenliler açısından çok ürkütücü bir gelişme olduğunu belirterek, diğer partilerin ve sağduyulu kamuoyunun vereceği tepkinin ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıyacağını savundu.
Bu arada seçim sonuçlarına göre 14 Türkiye kökenli aday milletvekili olarak Federal Meclis’e girebildi. Aydan Özoğuz, Metin Hakverdi, Mahmut Özdemir, Cansel Kızıltepe, Gülistan Yüksel ve Elvan Korkmaz, Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) milletvekili seçildi. Yeşiller Partisi'nden Cem Özdemir, Danyal Beyaz, Ekin Deligöz, Canan Bayram, Filiz Polat meclise girmeye hak kazanırken, Sol Parti'den Evrim Sommer, Sevim Dağdelen ve Gökay Akbulut da seçilen diğer Türk milletvekilleri oldu.
Böylece geçen seçimde 11 olan Türk kökenli milletvekili sayısı bu seçim sonrası 14'e yükseldi. Geçen dönem milletvekili olan Yeşillerden Özcan Mutlu ve Hıristiyan Demokrat Birlik Partisinden Cemile Yusuf, bu kez seçilemedi. Seçimde 92 Türk kökenli aday olmuştu. Almanya'da Türkiye kökenlilerin kurduğu parti Alman Demokratlar Birliği (ADD), sadece Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde seçimlere girdi ve 41 bin 178 oy alabildi.
