Almanya, Avrupa’da en çok göçmenin bulunduğu ama aynı zamanda göçmenlerle bağlantılı sorunların da en yoğun olduğu ülke. Yeni yayınlanan ‘göç barometresi’ adlı rapor, siyasetçilerin göç konusundaki açıklamalarını eleştirirken, Almanya’yı bekleyen en büyük sorunu beyin göçü, yani kalifiye eleman açığı olarak tanımlıyor.
2008 yılında değişik Alman vakıflarının ortaklaşa oluşturdukları Uyum ve Göç Bilirkişi Konseyi göçle ilgili çalışmalar yapan bağımsız uzmanlar ve bilirkişileri bir araya getiren bir kurum. Başlıca görevi, Almanya’daki göç politikalarını ve tartışmaları değerlendirmek, diğer klasik göç ülkeleri ile karşılaştırmak ve önerilerde bulunmak. Konsey üyeleri tarafından hazırlanan 2010 yılına yönelik değerlendirme raporu, Alman siyasetine kırık not veriyor, buna karşın Alman kamuoyunun ülkedeki göç olgusunu kabullendiğini ortaya koyuyor.
AB’nin motor ülkesi Almanya’nın artık bir göçmen toplumu olduğu gerçeğinden yola çıkan rapor, siyasetçileri popülist tartışmaları körüklemekle, halk arasında göçmenlere yönelik önyargıları artıracak açıklamalar yapmakla ve kısmen de panik yaratmakla suçluyor. Almanya’daki demografik dönüşümü ‘fırtına’ olarak tanımlayan rapor, doğum ile ölüm oranı arasındaki uçurumun sürekli açıldığını, toplumun yaşlanıp nüfusun azalmaya devam ettiği tespit ediyor.
Son 15 yılda kalifiye ya da akademik birikimi olan 500 bin Almanın ülkeyi terk ettiğine vurgu yapan rapor, Almanya’yı bekleyen en büyük sorunu beyin göçü, yani kalifiye eleman açığı olarak tanımlıyor. Uzman eleman açığını ülke içindeki işgücüyle kapatmanın mümkün olmadığı ve dışardan yeni bir uzman işgücü göçünün kaçınılmaz olduğu savunulan raporda, Alman hükümetinin göç politikalarının yabancıları ülkeye çekmek yerine, soğuttuğu savunuluyor. 2006 – 2009 yılları arasında yüksek kalifikasyona, sahip alanlarında dünya çapında tanınan sadece 629 uzmanın Almanya’ya geldiğini belirten ve bunu büyük bir fiyasko olarak tanımlayan rapor, Almanların yüzde 60’nın uzman açığının kapatılması için göçmen elemanların Almanya’ya gelmesinden yana olduğunu da ortaya koyuyor.
Bilirkişi Kurulu üyelerinden eğitim uzmanı Profesör Yasemin Karakaşoğlu, Almanya’nın göçmen ve yabancı politikalarının çok yavaş değişmesiyle vakit kaybedildiğini savunuyor.
Bu arada rapor kapsamında aktarılan bir sayıya göre, Alman halkının yüzde 48,5’u Almanya’nın gerektiğinde kapılarını siyasi mültecilere açmasından yana. Alman hükümeti, Tunus'tan kaçan ve İtalya’ya sığınan mültecileri ülkeye almak istemediğini açıklamıştı.
