2011 Almanya’daki Türklerin tarihinde büyük sevinçlerin ve bir o kadar da büyük acıların yaşandığı bir yıl oldu. Yılın büyük bir bölümüne damgasını vuran olay Türkiye ile Almanya arasında 1961 yılında yürürlüğe giren İşgücü Göçü Antlaşması’nın üzerinden elli yıl geçmesi oldu. Geride kalan 50 yılda Türkiye’den Almanya’ya gelenlerin toplam sayısı, geri dönmüş olanlarla birlikte 6 milyonu geçiyor. 50. yıldönümü etkinlikler, filmler, özel programlarla kutlandı. Türk ve Alman politikacılar açıklamalar yaptı, medya konuyu yoğun biçimde gündeme getirdi. Yılın doruk noktası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekim ayı başında Berlin’de Alman meslektaşı Angela Merkel’le bir araya gelerek, Türkiye'den Almanya’ya iş gücü göçünü birlikte kutlaması oldu. Her iki siyasetçi de Türklerin göçünün Almanya’nın ekonomisinde, siyasetinde, sosyal ve kültürel hayatında büyük değişimlere yol açtığını vurguladı. Ancak Erdoğan yapılan resmi törende Almanya’daki ırkçılığı ve Türkleri asimile etme politikalarını da sert sözlerle eleştirdi.
Fotoğraf Galerisi
Göçün 50. yıldönümü etkinliklerinin sona erdiği günlerde gündeme gelen bir haber ise ırkçılık ve Türk düşmanlığının aldığı boyutu ve Almanya’daki Türkleri tehdit eden boyutunu bir kez daha kanıtladı. Alman Federal Başsavcılık’ın, 2000 yılından beri sekizi Türk olmak üzere 9 göçmenin ve bir polis memurunun öldürülmesinin arkasında ‚Nasyonal Sosyalist Yeraltı’ adını taşıyan aşırı sağcı bir grubun olduğunun açıklamasının ardından, bazı polis ve istihbarat birimleri ile Neonazi grupları arasındaki bağlantıların da ortaya çıkması Almanya’da büyük yankıya ve tepkiye neden oldu. Yetkililer geride kalan yıllarda cinayetlerin Kürt haraç mafyasının yada bir Türk uyuşturucu çetesinin işi olduğunu öne sürmesini ve Neo-Nazi olasılığını red etmişti. Türk kamuoyu gelişmeleri ve haberleri büyük bir şaşkınlık ve korku içinde izlerken, Yeşiller Partisi Eşbakanı Cem Özdemir istihbarat örgütlerinin, Neo-Nazilerin Türk esnafa yönelik cinayetlerini önlemede başarısız olmasının nedenlerinin tüm detayları ile ortaya çıkarılmasını talep etti.
Türkiye kökenli göçmenler, 50 yıldır Almanya’nın bir parçası olma mücadelesi verirken, tüm zorluklara rağmen Almanya'da pek çok alanda kendilerinden söz ettiriyor. 77 bin Türk girişimci yılda 36 milyar Euroluk bir ciro ile iş yerlerinde 70.000‘i Alman olmak üzere 355 bin kişiye istihdam sağlıyor. Öte yandan aşırı sağcı ve Türk düşmanı çevrelere belki de en anlamlı cevap, Alman siyasetinde söz sahibi Türk kökenli politikacıların sayısının katlanarak artması. Federal Meclis’te hala 5 Türk kökenli milletvekili var. 2011 yılının akışında Aygül Özkan, Bilkay Öney ve Dilek Kolat değişik eyaletlerde çeşitli bakanlıklar üstlendi. Eyalet meclislerinde ise 36 Türk kökenli milletvekili bulunuyor. Yeşiller Partisi Eşbakanı Cem Özdemir’in 2013’deki genel seçimlerde Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonu yapılması halinde bakan olacağına kesin gözüyle bakılırken, son olarak da Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD’nin Federal Meclis Üyesi Aydan Özoğuz, SPD başkan yardımcılığı görevine seçildi.
