Erişilebilirlik

Almanya’da Merkel’e Koalisyon Eleştirileri Sürüyor


Almanya’da Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında ‘Büyük koalisyon‘ için anlaşmaya varılmasıyla başlayan siyasi kaos sürüyor. SPD lideri Martin Schulz’ün genel başkanlık ve hedeflediği dışişleri bakanlığı koltuklarından vazgeçmek zorunda kalmasından sonra, Başbakan Angela Merkel, ‘Büyük koalisyon‘ hükümetinin kurulması durumunda önümüzdeki dört yıl boyunca hükümetin başında kalmak istediğini söyleyerek, istifa etmesi gerektiği yönünde başlayan tartışmalara nokta koydu. CDU/CSU ve SPD, hükümet kurma hedefiyle yaptıkları görüşmeleri geçen hafta sonlandırarak hazırladıkları koalisyon protokolü üzerinde anlaşmaya varmıştı.

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:18 0:00

Merkel 16 yıl boyunca başbakan olabilir

Merkel hükümetin seçilmesi durumunda 2021 sonbaharına kadar başbakan olarak kalacak ve 16 yıl görev yapmış olacak. Sosyal demokratlarla koalisyonu, gelen tüm eleştirilere rağmen sürdürmek istediğini ifade eden Merkel, Almanya’ya hizmet etmeye devamı hedeflediğini, istikrarı sağlamak için CDU Genel Başkanı olarak da görevde kalacağını söyledi. 18 yıldır CDU lideri olan Merkel, partisinin muhafazakar kanadından gelen, "yeniden Başbakan olma uğruna ne pahasına olursa olsun diyerek SPD ile anlaştı" eleştirilerine, "seçmene CDU’yu hükümete getirme sözü verdim. Sözlerini tutan birisiyim" şeklinde yanıt verdi. Alman televizyon kanalı ZDF’e konuşa Merkel koalisyon müzakerelerinde maliye, çalışma ve dışişleri gibi en önemli bakanlıkları SPD’ye kaptırmakla eleştiriliyor. Merkel Maliye Bakanlığı’nın sosyal demokratlara verilmesini ‘üzücü’ olarak tanımlandı ve “Biz CDU olarak kesinlikle bir bedel ödedik. Maliye Bakanı konusu acı verici bir durum” dedi.

Merkel’in halefinin kim olabileceği de Berlin’de tartışılıyor. CDU liderinin, "Kabinede CDU’dan genç siyasetçilere de yer vereceğim" demesi, bu yöndeki eleştirilere cevap olarak yorumlanırken, Hristiyan Demokrat Birlik’in Genel Başkan Yardımcısı Julia Glöckner ile Saarland eyaletinin Başbakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’in Merkel’in kendinden sonra halefi olarak gördüğü isimler olarak değerlendiriliyor.

SDP liderine kumpas iddiası

Bu arada koalisyon görüşmelerinin tamamlanmasının ardından Sosyal Demokrat Parti içinde kopan fırtına da devam ediyor. Martin Schulz'un genel başkanlık ve dışişleri bakanlığı adaylığından çekilmesi ile ilgili detaylar, SPD liderinin parti içinde oluşan bir nevi kumpasa kurban edildiği yorumlarına neden oldu. Schulz sonrası partinin genel başkanı olacağına kesin gözüyle bakılan Andrea Nahles, yeni hükümette maliye bakanı olması beklenen Hamburg Eyaleti Başbakanı Olaf Scholz ve partinin güçlü isimlerinden Hubertus Heil’in Schulz’u, Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Sigmar Gabriel'i bu görevden alarak onun yerine geçmesi yönünde destekledikleri, ancak ardından Schulz’a verdikleri desteği de aniden çekerek, önünü kestikleri yorumu yapılıyor. Andrea Nahles’in, yarın geçici olarak genel başkan seçilmesi bekleniyor. Öte yandan SPD'nin Birlik Partileri ile Büyük Koalisyon hükümeti kurabilmesi için SPD üyelerinin onayına ihtiyacı var. 470 bine yakın SPD üyesi, 20 Şubat'tan itibaren oylamaya gidecek.

Yeni bakanlık ve mülteci sorunu tartışması

Almanya’da siyasi arenada tartışılan bir diğer konu, Federal İçişleri Bakanlığı’nın adının, ‘İçişleri, İmar ve Yurt Bakanlığı’ olarak değiştirilmesi. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) lideri Horst Seehofer’in bu bakanlığı üstleneceğinin açıklanmasından sonra, bakanlığın siyasi çizgisinin göçmen ve mülteciler açısından olumsuz şekilde değişmesi bekleniyor. Seehofer Birlik Partileri içinde, özellikle mültecilere yönelik sert söylemleri ile tanınıyor. Aşırı sağcı ve İslam düşmanı Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) mecliste yer aldığı ve giderek daha fazla bir destek bulduğu dönemde, Seehofer’in bakanlığa gelmesini ‘talihsiz’ bir karar olarak niteleyen Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, bakanlık ismine eklenen ‘yurt’ kavramının da "Almanlarla yabancılar arasında dışlanma ve bölünmeyi teşvik etmesinden" endişe duyduğunu belirtiyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG