MÜNİH —
Almanya’da Münih kentinde Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde başlayan NSU terör çetesi davasının, ilk duruşmada sanık avukatlarının mahkeme başkanı için reddi hakim talebi sonucu 14 Mayıs'a ertelenmesine tepkiler sürüyor.
Alman basınında çıkan yorumlarda özellikle bir numaralı sanık Beate Zschaepe'nin avukatlarının mahkeme başkanı yargıç Manfred Götzl için reddi hakim talebi davanın başlamasına engel olmak ve süreci geciktirerek uzatma girişimi olarak değerlendirildi.
Ülkenin en çok okunan gazetelerinden olan Stuttgarter Zeitung konuyla ilgili yorumunda, Zschaepe'nin avukatlarının tavırlarını 'psikolojik oyun' olarak tanımlarken bunun 'ahlaksal olmadığını', söz konusu hukukçuların 'para, kariyer, şan, şöhret için kendilerini sattıklarını' yazdı.
2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı NSU terör hücresi ile ilgili davada sanık avukatları itirazlarına gerekçe olarak mahkeme salonuna girmeden önce kendilerinin üzerinin aranmasını, savcılık ve adli yetkililerin ise aranmamasını gösterdiler.
Duruşmanın gelecek haftaya ertelenmesine paralel davanın ilk günü zanlıların avukatlarının yaptığı başvurular nedeniyle iddianamenin okunmasına da başlanamadı.
Davanın ilk oturumunda büyük tepki çeken bir başka olay ise Nasyonal Sosyalist Yeraltı NSU'nun yaşayan tek üyesi olan baş sanık Beate Zschaepe'nin mahkeme salonundaki tavırları oldu. Aşırı bakımlı hali, bir teröristden daha çok bir iş kadınını anımsatan giyim tarzı ve çok rahat tavırlarıyla dikkat çeken NSU teröristi Beate Zschaepe mahkeme salonuna girer girmez gazetecilere ve salonda oturan kurban yakınlarına sırtını döndü ve avukatlarıyla uzun bir süre gülerek sohbet etti.
Yaptıklarından pişmanlık duyar bir halinin görünmemesi ve sürekli çiklet çiğnemesi büyük tepki çeken Zschaepe'nin bu tavrı babaları, eşleri NSU tarafından öldürülen ve mahkemeyi izlemeye gelen müvekkillerden ikisinin fenalaşmasına neden oldu.
Öldürülenlerden Enver Şimşek'in eşi duruşma sonrasında 'Mahkemede Beate Zschaepe sakız çiğneyince çok moralim bozuldu. Bir an içimden onu öldürmek geçti.' şeklinde açıklama yaptı.
Mağdur avukatlarından Mehmety Daimagüler ise, NSU davasının bir siyasi dava olduğunu, davanın ertelenmesinin kurban aileleri için zor bir durum olduğunu açıkladı. NSU tarafından 2005 yılında Nürnberg'de öldürülen İsmail Yaşar'ın ailesini avukatlığını üstlenen Aziz Sarıyer ise, mahkemenin ilk gününde yaşananların ürkütücü olduğunu, NSU üyelerinin şov yapmasının engellenmesi gerektiğini ve baş sanık için ömür boyu ceza verilmesini beklediklerini söyledi.
Davanın yaklaşık 85 duruşmayla 2 yıl sürmesi bekleniyor. Normal şartlarda haftada 3 duruşma öngörülüyor.
Bu arada mahkemeyi izleyen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, mahkeme salonuna asılan haçın oradan kaldırılması gerektiğini bildirdi. Bir dini sembol olarak haç işaretinin aynı dinden olmayanlar için bir güvensizlik unsuru olacağını savunan Tanal, haçın mahkemenin bir dini mahkeme çağrışımına sebep olacağını da açıkladı.
Alman basınında çıkan yorumlarda özellikle bir numaralı sanık Beate Zschaepe'nin avukatlarının mahkeme başkanı yargıç Manfred Götzl için reddi hakim talebi davanın başlamasına engel olmak ve süreci geciktirerek uzatma girişimi olarak değerlendirildi.
Ülkenin en çok okunan gazetelerinden olan Stuttgarter Zeitung konuyla ilgili yorumunda, Zschaepe'nin avukatlarının tavırlarını 'psikolojik oyun' olarak tanımlarken bunun 'ahlaksal olmadığını', söz konusu hukukçuların 'para, kariyer, şan, şöhret için kendilerini sattıklarını' yazdı.
2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı NSU terör hücresi ile ilgili davada sanık avukatları itirazlarına gerekçe olarak mahkeme salonuna girmeden önce kendilerinin üzerinin aranmasını, savcılık ve adli yetkililerin ise aranmamasını gösterdiler.
Duruşmanın gelecek haftaya ertelenmesine paralel davanın ilk günü zanlıların avukatlarının yaptığı başvurular nedeniyle iddianamenin okunmasına da başlanamadı.
Davanın ilk oturumunda büyük tepki çeken bir başka olay ise Nasyonal Sosyalist Yeraltı NSU'nun yaşayan tek üyesi olan baş sanık Beate Zschaepe'nin mahkeme salonundaki tavırları oldu. Aşırı bakımlı hali, bir teröristden daha çok bir iş kadınını anımsatan giyim tarzı ve çok rahat tavırlarıyla dikkat çeken NSU teröristi Beate Zschaepe mahkeme salonuna girer girmez gazetecilere ve salonda oturan kurban yakınlarına sırtını döndü ve avukatlarıyla uzun bir süre gülerek sohbet etti.
Yaptıklarından pişmanlık duyar bir halinin görünmemesi ve sürekli çiklet çiğnemesi büyük tepki çeken Zschaepe'nin bu tavrı babaları, eşleri NSU tarafından öldürülen ve mahkemeyi izlemeye gelen müvekkillerden ikisinin fenalaşmasına neden oldu.
Öldürülenlerden Enver Şimşek'in eşi duruşma sonrasında 'Mahkemede Beate Zschaepe sakız çiğneyince çok moralim bozuldu. Bir an içimden onu öldürmek geçti.' şeklinde açıklama yaptı.
Mağdur avukatlarından Mehmety Daimagüler ise, NSU davasının bir siyasi dava olduğunu, davanın ertelenmesinin kurban aileleri için zor bir durum olduğunu açıkladı. NSU tarafından 2005 yılında Nürnberg'de öldürülen İsmail Yaşar'ın ailesini avukatlığını üstlenen Aziz Sarıyer ise, mahkemenin ilk gününde yaşananların ürkütücü olduğunu, NSU üyelerinin şov yapmasının engellenmesi gerektiğini ve baş sanık için ömür boyu ceza verilmesini beklediklerini söyledi.
Davanın yaklaşık 85 duruşmayla 2 yıl sürmesi bekleniyor. Normal şartlarda haftada 3 duruşma öngörülüyor.
Bu arada mahkemeyi izleyen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, mahkeme salonuna asılan haçın oradan kaldırılması gerektiğini bildirdi. Bir dini sembol olarak haç işaretinin aynı dinden olmayanlar için bir güvensizlik unsuru olacağını savunan Tanal, haçın mahkemenin bir dini mahkeme çağrışımına sebep olacağını da açıkladı.
