Almanya’da Federal Anayasa Mahkemesi’nin, din özgürlüğü sebebiyle öğretmenlere toptan bir başörtüsü yasağı getirilemeyeceğine karar vermesinin yankıları sürüyor.
Mahkeme 2003 yılında aldığı kendi kararını geçen cuma günü revize ederek, başörtüsünün genel olarak yasaklanamayacağına hükmetmişti.Devletin din konusunda tarafsız olması gerektiğine dikkat çekilen karar, eyalette başörtüsünün ‘okul huzurunu bozan bir unsur’ olarak tanımlanmasını ‘soyut’ olarak değerlendirdi ve yasak için bu tehlikenin ‘yeterli derecede somut bir tehdit' olması gerektiğine, özetle tüm dinlerin anayasa önünde eşitliğine ve din özgürlüğüne vurgu yaptı.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı örnek teşkil ettiğinden tüm eyaletlerde uygulanacak. Müslüman dernek ve çatı örgütlerinin yanısıra, Sosyal demokrat SPD, Yeşiller ve Sol Parti alınan kararı olumlu olarak yorumlarken, Hristiyan Birlik Partileri CD ve CSU’dan bazı siyasetçiler kararı eleştirdi.
Nitekim CDU’lu federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach, kendisinin bu konuda çaık bir şekilde farklı düşündüğünü belirtti ve başörtüsünü ‘Almanya’nın kültürel değerlerine karşı bilinçli olarak kullanılan bir simge’ olarak niteledi. Anayasa Mahkemesi’nin, okul yöneticilerine ‘yeterli derece somut bir tehlike’ oluşturması durumunda başörtüsünü aysaklayabilmeyi açık bıraktığını anımsatan Bosbach, bunun konuyla ilgili tam bir belirsizliğe neden olacağını savundu. Bavyera eyaletindeki CSU’dan muhafazakar politikacılar başörtüsü serbestisinin Alman kültürü ile bağdaşmadığını, buna karşın eyaletteki okullarda bulunan haçların ‘Hristiyanlık kültürünün önemli bir parçası’ olduğunu ve bu nedenle okulların yanısıra resmi kuruluşlarda da bulunması gerektiğini belirttiler.
Ancak karara tepkiler genel olarak olumlu. Karar, İslami kuruluşları memnun etti. İslami kuruluşlar, mahkemenin bu kararıyla, İslam’a eşit muamele konusunda ‘öncü’ bir adım attığını vurguladı. Türk derneklerinden gelen diğer tepkiler de olumlu oldu. Almanya’daki en büyük Türk lobi örgütlerinden Almanya Türk Toplumu Eşbaşkanı Gökay Sofuğlu, kararla yıllardır süren başörtüsü tartışmasına bir nokta konulduğunu, konunun yasal olarak çözülmesinden sonra şimdi toplumsal olarak ve nesnel bir şekilde tartışılmasından yana.
Geride kalan yıllarda İslami örgütler başörtüsü yasağını eleştirerek insan hakları ihlali olarak değerlendirdi ve Müslüman kadınlara ayrımcılık yapıldığı savundu. Sokakdaki vatandaş da Müslüman öğretmenlere yönelik başörtüsü yasağının kaldırılmasını olumlu bir adım olarak niteliyor.
