Erişilebilirlik

Almanya'da AfD Seçim Programı ve Adaylarını Belirledi


Kurulduğu 2013 yılından bu yana Almanya’da politik tabloyu altüst eden ve özellikle Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat (CDU) için adeta en önemli rakip haline gelen Almanya için Alternatif’in (AfD) hafta sonunda yapılan kurultayı, partiyi bölünmenin eşiğine getirdi.

Partide aylardır liberal-muhafazakar kanatla milliyetçi-İslam karşıtı kanat arasında süren mücadele kurultayda zirve yaparken, göreceli olarak ılımlı görüşleri temsil eden ve partinin kamuoyundaki yüzü olarak tanınan Eş Başkan Frauke Petry, Eylül ayındaki genel seçim kampanyasında yer almayacağını açıkladı.

Partisinin ‘ırkçılığa, milliyetçiliğe ve antisemitizme açık bir şekilde tavır koyarak, federal ve eyaletler düzeyinde diğer partilerle koalisyonlara evet diyen ana akım partisi olmasını’ talep eden Petry, bu konudaki önergesi delegeler tarafından geri çevrilince partisinin başbakan adayı olmayacağını da duyurdu.

Petry’nin çekilmesi, AfD’de ‘şahinler kanadı’ olarak tanımlanan ve partiyi ’parlamentodaki partilere karşı Alman halkının çıkarlarını savunan muhalif ve kışkırtıcı bir güç’ olarak gören siyasilerin zaferi olarak yorumlandı.

Binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri nedeniyle 4 bin polisin koruduğu kurultayda, İslam ve göçmen karşıtı görüşleri ile tanınan Alexander Gauland ile Baden Württemberg Eyaleti AfD örgütünden Alice Weidel’in liste başı adayları olarak partiyi seçimlere götürmesi kararlaştırıldı.

Gauland geçen günlerde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’deki referandum oylaması için Almanya’da ‘evet’ oyu kullananları hedef alarak, "Bu kişiler Almanya'ya ait olmadıklarını ortaya koydu. Farklı kültür çevrelerinden geldiklerinden ülkemizde problem oluyorlar" şeklinde görüş belirtmişti.

Weidel ise, "En iyisi, anayasa reformundan yana oy kullanan Türklerin Almanya'dan gönderilmesi" demişti.

Kurultayda kabul edilen seçim programında, Almanya’ya yeni göçmenlerin gelmesine karşı çıkılıyor. Ayrıca İslam’ın Almanya ile uyuşmadığı belirtilerek, Müslümanların Alman toplumunun dışına kalarak ve ‘paralel toplumlar oluşturduğu’ öne sürülerek, somutlaştırmadan, buna karşı karşı önlemlerin alınması talep ediliyor.

Yorumcular, kurultay sonrasında AfD’nin aşırı sağcı ve İslamofobik bir çizgiye kayacağını ve içinde bulunduğu kriz nedeniyle 24 Eylül’deki genel seçimlere kadar oy kaybedebileceğini belirtiyorlar.

Yapılan anketlere göre, AfD’nin oyları 2016 başında yüzde 15 olarak tahmin edilirken, şimdi yüzde 8’e kadar düştü.

Almanya için Alternatif Parti’nin kurulduğunda amacı, Euro’nun kaldırılıp yeniden Mark’a geçilmesiydi. Kurulduktan birkaç ay sonra 2013 genel seçimlerinde yüzde 4,7 oy oranıyla meclise girmeyi kıl payı kaçırdı. Sonrasında yabancı ve İslam karşıtı Pegida hareketiyle yakınlaşan ve 2015 sonbaharında yaşanan göçmen dalgası ile giderek sağ ve İslam düşmanı söylemlere yönelen AfD, son üç yılda katıldığı tüm eyalet seçimlerinde yüzde 5 barajını rahatça aştı. Bazı eyaletlerde yüzde 20’lere varan bir sonuca ulaştı.

AfD’nin başarılı grafiği Birlik Partileri CDU/CSU’da sıkıntı yaratırken, Angela Merkel’in son bir yıl içinde sığınmacılara karşı aldığı sert önlemlerle, AfD ile rekabete girerek, seçmenin oyunu kendi dışındaki bir sağ partiye vermesini engellemeyi hedeflediği izleniyor.

Yapılan anketlerde Birlik Partileri’nin oy oranının yüzde 31’den yüzde 36’ya çıkması, AfD içindeki krize paralel Merkel’in stratejisinin şimdilik amacına ulaştığını ispatlıyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG