Erişilebilirlik

Almanya’da 548 Kişi ‘Tehlikeli’ Statüsünde


Berlin’de 12 kişinin hayatını kaybettiği Noel Pazarı saldırısı sonrasında, Almanya’da iç güvenlik tartışmaları ve mülteciler arasındaki radikal İslamcı olanlarla ilgili tartışmalar sürüyor. Almanya İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, güvenlik birimleri ülke genelinde toplam 548 aşırı dinciyi ‘tehlikeli’ statüsünde fişlemiş durumda. Terör eylemi yapma olasığı yüksek olan bu kişilerin 224’ü yabancı pasaport sahibi, diğerleri ise Alman vatandaşı stastüsünde. Bunlardan 62’sinin Berlin’deki saldırıyı yapan Tunuslu Anis Amri gibi iltica başvurusu reddedilmiş durumda, ancak bu kişiler kimlik belgeleri eksik olduğu için sınır dışı edilemiyor.

Anis Amri de, polisin tehlikeliler listesindeydi ve eksik evrak nedeniyle sınırdışı edilememişti. ‘Tehlikeli’ 80 kişinin ise tutuklu olduğu bildirildi. Alman istihbarat örgütleri tarafından yakın takibe alınan Amri'nin planlı bir saldırı gerçekleştirmiş olması, güvenlik birimlerinin radikal dinci terör örgütü üyelerine karşı yeterli önlemler almadığının delili olarak yorumlanıyor.

Bu kapsamda güvenlik birimlerinde ABD’deki FBI benzeri merkezi yapılanma isteyen Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, geçen hafta gündeme getirdiği güvenlik yasası reformu ile ülkeden sınırdışı edilmesi gereken tehlikeli şahısların gelecekte sınırdışı edilene kadar kolayca gözaltına alınabilmesini de talep etmişti. Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann ise, ‘tehlikeli’ olarak sınıflandırılan kişilerin sınır dışı edilinceye kadar cezaevinde tutulmalarını önerdi.

Almanların yüzde 73'ü kendini güvende hissediyor

Yapılan kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına göre, Almanya’da yaşayanların yüzde 73’ü kendini güvende hissediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 23’ü ise endişe içerisinde yaşıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 57’si Almanya’nın terör saldırılarına karşı iyi korunduğu görüşünde. Katılımcıların yüzde 88’i polise büyük güven duyuyor. Buna karşın katılımcıların yüzde 54’ü Alman istihbarat birimlerine güvenmediğini ifade ediyor.

Berlin’deki siyasi gözlemciler konuyla ilgili tartışmaları ülkedeki seçim kampanyasında iç güvenlik konusunun ön plana çıkaracağına dair bir işaret olarak yorumluyorlar. Almanya’da 16 Mart’da Saarland’da, 7 Mayıs’da Schleswig Holstein’de ve 14 Mayıs’da da ülkenin en yoğun nüfuslu eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’da eyalet parlamentosu seçimleri yapılacak. Koalisyon ortağı Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) genel seçim tarihinde anlaştı ve 24 Eylül’ü tercih ettiklerini bildirdi. Ana muhalefet Sol Parti ise seçimin bir hafta önce, 17 Eylül tarihinde yapılmasını istiyor. Yeşiller iki tarihin de kendileri için mümkün olduğu, ancak 24 Eylül’de Berlin Maratonu nedeniyle 17 Eylül’ün daha uygun olacağı görüşünde. Seçim tarihini hükümet belirliyor ve Cumhurbaşkanı hükümetin belirlediği tarihi onaylıyor.Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ilerleyen yaşını gerekçe göstererek ikinci kez bu göreve aday olmayacağını belirtmişti. 12 Şubat’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) adayı olan Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in seçileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG