Almanya’da yaşanan hükümet krizinde bütün gözler sosyal demokrat SPD’nin Pazar günü yapılacak olağanüstü kurultayına çevrildi. Tam 120 günden beri hükümetin kurulamadığı ülkede kurultaydan çıkacak karar merakla bekleniyor.
Hiristiyan Demokrat Partisi (CDU) lideri ve Başbakan Angela Merkel’in başını çektiği Birlik Partileri ile SPD arasında geçen hafta yapılan ön görüşmelerin ardından üzerinde uzlaşmaya varılan koalisyon programı kurultayda delegelerin oyuna sunulacak.
SPD’nin sol kanadı ile gençlik örgütü Juso’nun karşı tavrı sonuç vermezse, SPD bir dönem daha Merkel’in liderliğinde ‘büyük koalisyon’ hükümetinin küçük ortağı olmaya onay verecek.
Kurultayda çoğunluğun koalisyona ‘Evet’ demesi durumunda, Birlik Partileri CDU/CSU ve SPD arasında asıl müzakerelere başlanacak. SPD delegelerinin koalisyona ‘Hayır’ deme ihtimali, Berlin’de siyasi deprem anlamında yorumlanıyor.
SPD kurultayında sadece yeni bir koalisyon hükümetinin değil, SPD lideri Martin Schulz ve Başbakan Merkel’in siyasi gelecekleri de oylamaya sunuluyor.
24 Eylül seçimleri sonrasında bir daha ortak bir hükümette yer almayacaklarını açıklayan iki lider, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in baskısıyla tekrar masaya oturarak, anlaştılar ve parti teşkilatlarını ikna etmeye çabalıyorlar. Ancak hem Merkel hem de Schulz’un tabanları koalisyona çekimser, hatta SPD’de olduğu gibi kısmen karşı çıkıyor.
SPD’de koalisyon karşıtları kurultaydan hayır oyu çıkması için yoğun kampanya başlattı. SPD lideri Schulz ve üst düzey parti yöneticileri ise varılan koalisyon uzlaşısında SPD’nin programında yer alan sosyal taleplerin olduğunu ileri sürerek, müzakereler için onay istiyor.
SPD içindeki “hayırcıların” karşı çıktığı uzlaşı maddelerinden biri mülteci politikası. Merkel ve Schulz arasında varılan uzlaşmaya göre Almanya’ya alınacak mülteci sayısı yılda en fazla 180 binle 220 bin arasında sınırlı olacak. Mültecilerin aile birleşimi ise ayda bin kişiyle sınırlı tutuluyor. SPD seçimden önce mülteci sayısına üst sınır getirilmesine kesinlikle onay vermeyeceğini açıklamıştı. SPD yüksek gelirlilerden daha fazla vergi alınması ve özel sağlık sigortaları yerine, iki sınıflı sağlık sistemini ortadan kaldıracak ‘vatandaş sigortası’ gibi taleplerini de kabul ettiremedi. SPD’nin Kuzey Ren Vestfalya eyaleti parlamentosundaki milletvekili Volkan Baran,‘büyük koalisyon’ modelinin sona erdiğini belirterek, Birlik Partileri ile ortaklığa karşı çıkanlardan.
Pazar günü “Hayır” çıkarsa, Alman siyasetinde 24 Eylül’deki seçimden sonraki duruma, yani yeniden başa dönülecek. Almanya ya erken seçime gidecek ya da Merkel başbakanlığında bir azınlık hükümeti kurulması için son bir girişim daha yapılacak. Tahminler yüzde 60 civarında “Evet” çıkacağı yönünde. Onay çıkması durumunda, iki tarafın koalisyon protokolünün Mart ayı öncesine yetişme ihtimalinin düşük olduğu tahmin ediliyor. Bu durumda Almanya seçimden altı ay sonra yeni bir hükümete kavuşabilmiş olacak.
