Alman İmparatorluğu'nun Afrika'nın güneybatısında uyguladığı sömürge sisteminin sona erişinin 100. Yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Federal Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Almanya'nın eski sömürgesi Namibya'da işlenen suçları ‘soykırım‘ olarak tanımlayarak, Berlin’in Namibya ve ülkenin vatandaşlarına karşı büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade etti.
Steinmeier İran ve 5+1 Grubu arasındaki nükleer müzakereler nedeniyle Avusturya’nın başkenti Viyana’da olduğu için Dışişler Bakanlığı sözcüsü tarafından Steinmeier adına yapılan açıklamada, Federal Hükümet’in Namibya ile bir yıldır konuyla ilgili resmi görüşmelerde bulunduğu ve yaşananları ‘zihniyet ve temel olarak soykırım’ şeklinde tanımladığı belirtildi.
Sözcü Federal Hükümet’in Namibya’dan özür dilemesi için iki taraf arasındaki görüşmelerin başarı ile tamamlanmasının beklenmesinin gerektiğini ifade etti.
Hristiyan Demokrat Birlik Parti CDU‘lu Federal Meclisi Başkanı Norbert Lammert ise “1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere soykırım yapıldığından bahsedenler, Alman ordusunun Alman-Güneybatı Afrikası'ndaki yerli halka karşı işlediği suçları da bu şekilde tanımlamak zorundadır” şeklinde bir açıklama yaptı. “Herero ayaklanmasının bastırılışı bir soykırımdır” ifadesini kullanan Lammert, Die Zeit gazetesine yazdığı bir makalede, “Savaştaki çatışmaların yanı sıra, insanların susuz ve aç bırakılarak öldürülmeye çalışılması, zorunlu işlerde çalıştırılması sonucunda bölgede ve toplama kamplarında onbinlerce Herero ve Nama hayatını kaybetti.” şeklinde görüş belirtti.
Lammert yazısında “100 yıl önce Ermenilere karşı yapılan soykırımın sorumlusu bugünkü Türk hükümeti değil. Bu durum Almanya için de geçerli. Ancak biz de Türkler gibi tarihe karşı olan sorumluluğumuzu taşıyoruz.“ ifadesini kullandı.
2004 yılında dönemin Alman İşbirliği ve Kalkınma Bakanı Heidemarie Wieczoreck-Zeul, Namibya’ya yaptığı ziyarette Herero halkından özür dilemiş, ancak soykırım kavramını kullanmamaya özen göstermişti.
Berlin bugüne kadar yaşananların soykırım olduğunu inkar ederek tazminat taleplerine karşı koydu. 2000’li yılların başında Almanya aleyhinde Hererolar tarafından ABD'de açılan bir davada 4 milyar dolar tazminat istenmiş, Almanya ise o tarihlerde savaşta sivillerin korunmasını öngören uluslararası kurallar bulunmamasını neden göstererek tazminat ödemeyi red etmişti.
Berlin 1990’da bağımsızlığına kavuşan Namibiya’ya diğer gelişmekte olan ülkelerden daha çok mali yardımda bulunuyor.
Namibya toprakları 1884 ile 1915 yılları arasında Alman-Güneybatı Afrika adı altında Almanya'nın bir sömürgesiydi. Alman birliklerinin 1904 ile 1908 yılları arasında bugünkü Namibya topraklarında Herero ve Nama adlı yerli hakları yok etmeleri 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak nitelendirilmişti.
Buna göre bölgede yaşayan Herero kabilesinin 1904'te ayaklanarak yüzden fazla Alman askerini öldürmesinden sonra, Alman General Lothar von Trotha’nın emriyle gerçekleştirilen katliamlar ve toplama kamplarında sürdürülen kitlesel imha eylemleri, Herero nüfusunun yüzde 80’i ile Nama nüfusunun yüzde 50’sinin yok olmasına sebep oldu. Uzmanlar en az 80 bin Herero’nun ve 10 bin Nama’nın katledildiğinden yola çıkıyor.
