Almanya uzun bir süredir, İslam’ın Alman toplumu ile kaynaşmasının nasıl sağlanabileceği konusunu tartışıyor. Dört yıl önce Başbakan Angela Merkel tarafından yaşama geçirilen Federal İslam Konferansı bu çalışmaların merkezi olarak yürütüldüğü kurum. Devlet yöneticileri ile Müslüman dernek ve kuruluşlarının temsil edildiği ve yılda iki kez toplanan konferans, Almanya’da yaşayan Müslümanların topluma katılımının artmasını ve aynı zamanda İslam’la ilgili önyargılarla mücadeleyi hedefliyor. Konferans katılımcılarının üzerinde çalıştığı İslam’ın Almanca öğretimi konusunda bu aralar önemli bir adım atıldı. Buna göre bundan sonra Almanya’da çalışacak imamların Alman üniversitelerinde eğitim alması mümkün olacak. Uzun vadede imamlar tümüyle burada eğitilerek, şu anda olduğu gibi, Türkiye’den ya da Arap ülkelerinden gelmeyecek. Federal hükümet ülkede yaşayan 4 buçuk milyon Müslüman ve onların çocuklarına yönelik hizmet verecek imamların Almanya’yı tanıyan, ülkenin siyasi, sosyal ve kültürel yapısını tanıyanlardan oluşmasını uyum açısından son derece önemli bir gereklilik olarak tanımlıyor. Aynı zamanda bu uygulamanın İslam adına ne anlattığı, genelde meçhul kalan cemaat hocalarına karşı başarı sağlayacağı da tahmin ediliyor. Sokaktaki vatandaş da imamların Almanya’da eğitim görmelerini genel olarak olumlu değerlendiriyor.
Federal İslam Konferansı’nın üyelerinden Gönül Mesche ise, Müslümanlar arasında Alman üniversitelerinde eğitim alacak imamlara karşı kuşkulu yaklaşımlar olabileceğini, ancak imamların, ülkeyi iyi tanıyacakları için insanların sorunları ile daha yakından ilgilenebileceklerini ve Müslümanların Almanya’yı kendi vatanları olarak görmelerini sağlayacaklarını savunuyor ve “Bizlerin de uyuma katkısı olmalı,” diyor.
Alman üniversitelerinde imamlık eğitiminin önündeki en büyük engel eğitim verecek yeterli sayıda uzmanın olmaması. Bu eksiği gidermek için Hamburg kentinde dört yıl önce çalışmalarına başlayan Dünya Dinleri Akademisi, geçen günlerde resmen açıldı. Öte yandan önümüzdeki eğitim dönemi için başka üç Alman üniversitesinde de İslam Araştırma Enstitüleri kurulması ve bu enstitülerin kurulması ve eleman alınması aşamasında da Müslüman derneklerine söz hakkı verilmesi planlanıyor. Alman üniversitelerinde Hıristiyan teolojisi bölümlerinde verilen eğitimin içeriği ve ders verecek profesörlerin belirlenmesinde de kiliselere söz hakkı tanınıyor.
