2008’de başlayan global ekonomik krizin ardından, Yunanistan’ı iflasın eşiğine getiren ve son haftalarda Avrupa geneline yayılan ikinci kriz dalgası, Euro’nun dolar karşısında son yılların en düşük seviyesine inmesine yol açtı. Alman Başbakanı Angela Merkel bu gidişatla ilgili çok karamsar bir tablo çiziyor ve Avrupa Birliği’nin geleceğinin Eureo’nun stabilize edilmesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu savunuyor.
Merkel, Almanya’da dahil olmak üzere AB ülkelerindeki aşırı borçlanmanın önüne geçilmesinden yana ve Euro’yu güçlendirecek kurallar konmasını talep ediyor, bunlar arasında bütçelerin denetimlenmesi ve uluslararası finans işlemlerinde mali işlem vergisi alınması var. Krizden gerekli dersleri çıkarmayan ve konulacak kurallara uymayan AB üyesi ülkelerin cezalandırılmasını, örneğin mali yardım verilmemesini ve oy haklarının kaldırılmasını talep eden Merkel, krizin aşılması durumunda ise AB’nin ve Euro para biriminin eskisinden daha güçlü olacağı görüşünde. Merkel, mali istikrarın korunması için içindeTürkiye’nin de bulunduğu G 20 ülkelerinin anlaşma yapmasını da talep ediyor. Almanya Turconomics ekonomik araştırmalar kurumundan ekonomist Orhan Kocagöz, Merkel’in izlediği çizginin rizikolu olduğunu savunuyor.
Öte yandan Almanya’da borsalarda yapılan spekülatif açık satış işlemlerinin bu hafta içinde kısmen yasaklanmasından sonra, Alman Federal Meclisi, bugün de AB liderleri tarafından kabul edilen 750 milyar Euroluk dev kurtarma paketindeki Almanya’nın 148 milyar Euroluk katkısına onay verdi. Almanya’nın bu parayı borçlanarak finanse edecek olmasına yönelik eleştiriler ise artarak sürüyor. Nitekim Alman ekonomisini yönlendiren isim olarak tanımlanan Deutsche Bank bankasının yöneticisi Josef Ackermann, Yunanistan’a yapılan yardımın ve 750 milyarlık kurtarma paketinin yanlış olduğunu ve geri gelmeyeceğini savunurken, Alman Ekonomi Enstitisü Başkanı Klaus Zimmermann’da devlet borçlarınının eritimesi için tek seçeneğin Katma Değer Vergisi’nin yüzde 19’dan yüzde 25’e yükseltilmesi olduğunu söyledi. Almanya'nın sadece bu yılki bütçe açığı toplam 80 milyar Euro ile, AB içinde öngörülen yüzde 3 sınırını aşmıştı.
