Erişilebilirlik

Almanya Dışişleri Bakanından Türkiye'ye Eleştiri


Federal Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Türk hükümetini sert sözlerle eleştirdi. Stern dergisine konuşan Gabriel, "Esas sorun Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşması ve dokuzu Alman olan suçsuz insanların hapishanelerde tutulması" dedi.

Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın idam cezasını yeniden uygulamak için aldığı tavrı eleştiren Gabriel, "İdam cezasının geri gelmesi Avrupa Birliği'yle Türkiye arasındaki ilişkilerin şimdiki haliyle sonu olur" diye konuştu. Gabriel daha önceki açıklamalarında da, idam cezasının Almanya'nın kırmızı çizgisi olduğunu söylemiş, idamın geri getirilmesi halinde Türkiye'yle AB arasındaki üyelik müzakerelerinin derhal sona ereceğini belirtmişti.

Türkiye’ye ekonomik baskı uygulamanın ‘verimli’ olduğunu ve Türk hükümetini harekete geçirdiğini öne süren Gabriel, "Bu baskı bazen şart oluyor. Ama buna sevinemiyorum, tersine kalbim kan ağlıyor" dedi. Dışişleri Bakanı Gabriel, Türkiye’ye yönelik seyahat uyarılarının da ülkenin batısındaki turizmcileri olumsuz etkilemesine üzüldüğünü belirterek, "Almanları en çok seven Türkler bu yaptırımdan etkilenenler oluyor" diye konuştu.

Gabriel,Türkiye'de, aralarında Alman vatandaşı Peter Steudtner'in de bulunduğu insan hakları aktivistlerinin tutuklanmasından sonra bakanlığının Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını güncellemiş, Alman vatandaşlarını Türkiye‘de daha dikkatli olmaları konusunda uyarmış ve Türkiye'ye seyahat etmek isteyen herkes için risklerin söz konusu olduğunu öne sürmüştü.

Hafta başındaysa Alman hükümetinin, Avrupa Birliği'ne, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin korunmasını sağlamak için Türkiye'ye yönelik ekonomik baskıyı arttırmasını talep ettiği, belgede AB'den Türkiye'ye üyelik müzakereleri çerçevesinde yapılan mali yardımın daha güçlü bir biçimde demokrasi ve hukuk devletiyle ilgili normların devamını sağlamak için şekillendirilmelerini istediği öğrenildi.

Gabriel, Steudtner’in tutuklanması sonrasında, Türkiye'yle ilişkilerde gösterilen sabrın sonuna gelindiğini belirterek, AB'nin Ankara'ya yönelik mali yardımlarının gözden geçirilmesi gerektiğini öne sürmüştü.

Geçen yıl Federal Meclis’in Ermeni soykırımını kabul eden kararından sonra iki ülke arasında gerilen ilişkilerde, Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanması, İncirlik ve Konya’daki Alman askerlerinin federal milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesinin engellenmesi ve 16 Nisan referandumu öncesinde AK Partili siyasetçilere ve son olarak Hamburg’da G-20 Zirvesi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Almanya’da toplantı izni verilmemesi, 15 Temmuz darbe girişimine karıştığı ileri sürülen Türk askerlerinin Almanya’ya iltica etmesi gibi gelişmeler iki ülkeyi bir krizin eşiğine getirdi.

Sol Partili Vekil İddiaları Reddetti

Öte yandan Alman basınında yer alan, Türkiye'nin Alman milletvekillerine Konya üssünü ziyaret izni vermemesinin nedeninin Sol Partili milletvekili Alexander Neu olduğu iddialarından sonra, Neu bu iddiaları reddetti. Türk Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırılarak verilen haberlerde, Türk hükümetinin, Neu’nun PKK'yla bağlantılı olduğunu ileri sürülerek, heyetten çıkarılmasının istendiği belirtilmişti.

Bir gazeteye konuşan Neu, PKK'yla bağlantısı olmadığını söyledi ve 2016 yılında İncirlik’e yaptığı ziyaret sırasında Türk istihbaratının kendisi hakkında bilgi topladığını, böyle bir iddiayı gündeme getirmediğini, kendisinin Türkiye politikaları konusunda uzman olmadığını açıkladı. İncirlik’te bulunan Alman askerlerinin Ürdün’e kaydırılması kararından sonra ortaya çıkan Konya krizinde, Berlin’in Ankara'yla uzlaşma formülü aradığı ve Sol Partili milletvekillerinin olmadığı bir heyetin Konya’daki askerleri ziyaret etmesinin düşünüldüğü belirtiliyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG