Erişilebilirlik

Almanya’daki Türkler Erdoğan’ın Çağrısına Uyacak mı?


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki Türkiye kökenli seçmene 24 Eylül'de yapılacak genel seçimlerde ‘Türkiye düşmanı’ olarak nitelendirdiği, Hristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar ve Yeşiller'e oy vermeme çağrısı sonrasında başlayan tartışmalar sürüyor.

Almanya ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıklarına yeni bir boyut katan çağrı sonrasında Türkiye kökenli seçmenlerin seçimi boykot ihtimali veya hangi partiye oy vereceği konusunda da çeşitli yorumlar yapılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Angela Merkel’in, "Türkiye’yle Gümrük Birliği sözleşmesini genişletmeyi düşünmüyoruz" sözlerinin ardından, Türkiye kökenli seçmenlere genel seçimlerde Hıristiyan Demokrat Parti (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller’e “oy vermeyin” çağrısında bulunmuş, "Bunların hepsi Türkiye düşmanı. Türkiye’ye karşı düşmanlık yapmayan siyasi partilere gerekli desteği verin" sözleri Alman siyasetinde sert tepkilere neden olmuştu.

Merkel, "Türkiye kökenliler de dahil tüm Alman vatandaşlarının özgür seçim hakkı vardır. Hiçbir müdahaleye müsamaha göstermiyoruz" derken, SPD’nin başbakan adayı Martin Schulz "Erdoğan ölçüyü iyice kaçırdı" şeklinde konuşarak, "Özgür ve demokratik Türkiye için mücadele edenlerin daha da çok yanında olacağız" ifadesini kullandı.

Almanya’da yaklaşık 1,5 milyonu Alman vatandaşı olmak üzere 3 milyon civarında Türkiye kökenli yaşıyor. Türkiye kökenli seçmen sayısı ise 1 milyon 250 bin civarında.

2013 genel seçimlerinde Türkiye kökenli seçmenlerin yüzde 64’ü Sosyal Demokrat Parti’ye, yüzde 12’si Yeşiller ve Sol Parti’ye, yüzde 7’si Hıristiyan Birlik Partilerine (CDU/CSU) oy verdi. O dönemde seçim analizcileri tarafından yapılan hesaplamalarda, Türkiye kökenli seçmenlerin SPD’nin oylarına katkısı yüzde 1 civarında olduğu ortaya çıkmıştı.

Şimdi yapılan yorumlarda önce çıkan bir soru, Türkiye kökenli seçmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavsiyesine uyması durumunda, hangi partiye oy verebileceği. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz ettiği üç partinin dışında geriye, meclise girmesine kesin gözüyle bakılan Sol Parti, Hür Demokratlar (FDP) ve Almanya için Alternatif Parti (AfD) kalıyor.

Sol Parti, Türkiye’yi ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı en çok ve en sert eleştirenlerin başında geliyor. Ankara, Sol Partili bazı milletvekillerinin PKK’ye sempati ile yaklaştığını, hatta desteklediğini sıklıkla dile getiriyor.

Hür Demokratlar da Türkiye’nin demokratik olmadığını öne sürerek, her fırsatta Türkiye’yle AB müzakerelerinin derhal durdurulmasını talep ediyor.

AfD partisi ise İslam ve yabancı karşıtı bir parti olarak çok açık bir şekilde Türkiye’ye karşı tavır koyuyor ve Müslüman bir ülkenin AB üyesi olamayacağını, İslam’a inananların da Alman toplumuna uyumunun imkansız olduğunu savunuyor.

AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) eski başkanı Süleyman Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının özellikle muhafazakar görüşlü seçmenleri etkileyebileceğini, aynı zamanda sol görüşlü seçmenlerin de Erdoğan’a tepki vermek için sandık başına gidebileceklerini belirtiyor.

Türkiye kökenlilerin kurduğu, Yenilik ve Adalet Partisi (BİG), 24 Eylül’de yapılacak Federal Meclis seçimlerine katılmama kararı almış, Erdoğan’ın açıklamasından sonra ise Türkleri seçimi boykot etmeye çağırmıştı.

UETD eski başkanı Süleyman Çelik, Almanyalı Türklerin seçime katılmamasının siyasette temsil edilme ve kendileriyle ilgili konuları gündeme taşıma açısından yanlış olacağını belirterek, "Böyle bir davranış Türk kökenli seçmenler için bindikleri dalı kesmek olur" diyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG