Erişilebilirlik

Almanya'da Vaka Sayısında Yeni Rekor


Almanya’da COVID-19 virüsünün Omicron varyantının yol açtığı günlük vaka sayıları, yeni bir rekor kırdı. Ülkede salgınla ilgili veri ve bilgileri derleyen Robert Koch Enstitüsü (RKI) tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte 80 bin 430 yeni vaka tespit edildiği ve böylece ilk kez 80 bin sınırının aşıldığı duyuruldu.

Daha bir hafta önce, 3 Ocak’ta 24 saat içinde tespit edilen vaka sayısı sadece 30 bindi. Salgının başlangıcından bu yana tespit edilen toplam vaka sayısı 7 milyon 661 bin 811’e yükselirken son 24 saatte 384 kişinin hayatını kaybetmesiyle, toplam can kaybı sayısı 114 bin 735 oldu. 100 bin kişide son yedi gün içindeki yeni vaka sayısını gösteren insidans değeri de bir kez daha yükselerek bugüne kadarki en yüksek değer olan 407,5'a ulaştı.

Sağlık uzmanları, Omicron varyantı nedeniyle tüm bu sayıların önümüzdeki haftalarda daha da yükseleceğini belirtiyor. Bazı uzmanlar komşu ülke Fransa’da, son günlerde tespit edilen sayıları örnek göstererek Almanya’da da günlük vaka sayısının, 400 binlere kadar tırmanabileceğinden yola çıkıyor.

Uzmanlar Omicron varyantının nispeten hafif bir enfeksiyon seyri olmasına rağmen, Corona virüsünün diğer varyantlarından daha bulaşıcı olduğuna dikkat çekiyor.

Avrupa'da uzun süre Corona virüsüyle mücadelede örnek ülkelerden biri olarak görülen Almanya'da, son haftalarda vakaların büyük bir hızla tırmanışa geçmesi ve pandeminin başından bu yana en yüksek seviyeye ulaşması, kamuoyunda tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, vaka sayılarındaki hızlı yükseliş nedeniyle yeni önlemler gelebileceğini belirtirken tartışmaların odağında, aşı zorunluluğu getirilmesi önerisi bulunuyor. Normal olarak Federal Meclis’te bu hafta Almanya genelinde aşı zorunluluğunun tartışılması öngörülen oturumun ay sonuna ertelenmesi, konuyla ilgili somut kararın en erken Nisan ayında alınması anlamına geliyor. Başbakan Olaf Scholz da bu konuda net tavır koymamakla eleştiriliyor. Başbakan olmadan önce seçim sürecinde “Genel aşı zorunluluğu Şubat başı, Mart başı hayata geçirilmeli” diyen Scholz, son olarak bunun hükümetin değil, Federal Meclis’in kararına bağlı olacağını açıkladı. Yapılan yorumlarda, Scholz’un yaz aylarına doğru Corona salgınında iyileşme olacağından yola çıkarak aşı zorunluluğu tartışmalarının kendiliğinden sona ermesini umduğu belirtiliyor.

Aşı karşıtı gösteriler sürüyor

Öte yandan genel bir aşı zorunluluğu olasılığı, kamuoyunda tepkilere neden oluyor. Ülkede son haftalarda Cumartesi ve Pazartesi akşamları çeşitli kentlerdeki aşı karşıtları ve hükümetin COVID-19 politikasını eleştirenler, internet üzerinden organize olarak izinsiz gösteriler düzenliyor.

Eylemlere aşırı sağcıların da yoğun bir şekilde katıldığı gözlemlenirken son olarak Pazartesi düzenlenen gösterilere, ülke çapında en az 100 bin kişinin katıldığı belirlendi. Düzenlenen bazı eylemlerde göstericilerin polis bariyerlerini aşmak istemesi üzerine güvenlik güçleri, göstericilere karşı biber gazı ve cop kullandı.

Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann, yapılan gösterilerin artık kontroldan çıkmaya başladığını, maske takmak veya mesafeyi korumak gibi yasal zorunluluklara uyulmaması gibi durumlara, daha fazla müsamaha göstermeyeceklerini belirtti. Buschmann, polise yönelik şiddet ve kural ihlallerinin devam etmesi durumunda gösterilerin yasaklanabileceğini söyledi.

STÜDYO VOA

Blinken: ''İsrail'in Refah'ta sivilleri korumaya yönelik inandırıcı bir planı yok'' - 13 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:19 0:00
XS
SM
MD
LG