Almanya’da gözler kurulduğu 2013 yılından bu yana ülkenin siyasi tablosunu alt üst eden ve yükselişi süren İslam ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif Partisi AfD’nin bu hafta sonu yapılan ilk kurultayına çevrildi. Stuttgart kentinde düzenlenen kurultayda partinin programı ve 2017 yılında yapılacak federal meclis seçimi için siyasi rotası belirlenecek.
Kurultay öncesinde sabah saatlerinde kurultaya gelen AfD’liler polisin verdiği sayıya göre 900 dolayında aşırı solcu göstericinin saldırısına uğradı. Polis, 400 göstericiyi gözaltına alırken, öğle saatlerinde düzenlenen bir protesto mitingine ise yaklaşık 3 bin kişi katıldı.
AfD’nin yönetim kurulu tarafından aylardır hazırlanan program, İslam, yabancı ve Euro karşıtlığı üzerine kurulu. 80 sayfalık program taslağında İslam’ın Almanya’ya ait olmadığı savunularak, ‘İslam anayasal düzenimiz ve kültürümüzle bağdaşmıyor’ deniliyor. Taslakta minare ve ezan, dinlerin hoşgörülü birlikteliğine aykırı bulunuyor ve açıktan ezan okunmasının yasaklanması talep ediliyor.
Oylamaya sunulacak ikinci bir taslakta sünnet ‘insan haklarının ağır ihlali’ olarak tanımlanıyor. Söz konusu taslak, hayvanların İslami koşullara göre uyuşturulmadan kesilmesine de karşı çıkıyor.
Parti iktidara gelmesi halinde kadınların burka ile dolaşmasını ve okullarda ve üniversitelerde başörtüsünü yasaklamayı da hedefliyor.
Kurultayda partinin söz konusu taslakları kabul edip etmeyeceği merakla beklenirken, İslam’la ilgili sert önerilerin kabul edilmesi durumunda AfD’nin daha fazla ırkçı ve islamofobik bir güç haline dönüşeceğinden korkuluyor.
AfD’li siyasetçiler son günlerde yaptıkları açıklamalarda Fransa’daki Front National (Ulusal Cephe) partisinin İslam’a karşı çok sert bir tavır koyarak, başarılı olduğunu belirtilerek, AfD’nin de benzer bir çizgiye gireceğinin sinyallerini verdiler.
Öte yandan Almanya için Alternatif’in yükselen oy oranından en çok etkilenen iktidardaki Hristiyan Birlik CDU’nun popülist söylemlerde adeta AfD ile yarışır hale gelmesi dikkat çekiyor. Son olarak Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU Grup Başkanı Volker Kauder, devletin Almanya’daki camileri kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Bazı camilerde verilen vaazların radikal söylemlerden oluştuğunu ve ülkenin güvenliği ile anayasa değerlerini tehdit ettiğini öne süren Kauder, devletin camileri kontrol etmek zorunda olduğunu açıkladı.
Bundan kısa bir süre önce iktidarın küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik CSU’nun Genel Sekreteri Andreas Scheuer, Almanya’daki camilerin Türkiye’den finanse edilmesine son verilmesi ve imamların Almanya’da yetiştirilmesi gerektiğini ifade etmişti.
Camilerde ibadet dilinin Almanca olması gerektiğini savunan Scheuer, aksi takdirde camilerdeki vaazlarda neler konuşulduğunu takip etmenin imkansız olduğunu öne sürdü.
Almanya Diyanet İşleri Türk İslam Vakfı DİTİP Genel Sekreteri Bekir Alboğa, bu tarz söylemlerin AfD’nin seçmenlerine göz diken Birlik Partilerine yaramayacağını ve toplumdaki İslam karşıtı ön yargıları güçlendirmekten başka bir faydası olmayacağını savunuyor.
Toplam 2 bin delegenin katıldığı AfD kurultayı pazar günü sona erecek. Kurultayda İslam’la ilgili olanlarla birlikte toplan bin 600 önerge oylanacak.
