Erişilebilirlik

Almanya Cumhurbaşkanından Diyarbakırlı Avukata Liyakat Nişanı


Diyarbakır Barosu avukatlarından Cihan İpek, Türkiye-Almanya arasında köprü olmasından dolayı Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı’na layık görüldü.

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde, elektriği ve suyu olmayan bir köyde doğan Cihan İpek, 1987 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1988’de avukatlığa başlayan İpek, 1993 yılında gittiği Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi’nde, kamu hukuku alanında ‘Yerel Yönetimlerin Kendi Kendilerini Yönetmesi’ konusunda yüksek lisans yaptı. Almanya’da Angelika Bauer ile evlenen İpek Türkiye’ye dönerek avukatlığı sürdürdü.

2005 yılından sonra Almanya Büyükelçiliği’nin, ‘Almanca bilen avukatlar listesinde’ yer alan İpek daha sonra ‘Güven duyulan avukatlar listesi’ne alındı. İpek’in çalışmalarını yakından takip eden Almanya, Diyarbakırlı avukatı ülkenin en önemli nişanlarından olan Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı’na layık gördü. Nişan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından veriliyor. Steinmeier İpek’i “Siyasi, hukuki, kültürel çalışmaları ve fikirlerim nedeniyle, Türkiye ve Almanya arasında köprü rolü oynaması ve bu rolü iyi, keskin düşüncelerle, diğerlerinin görmediği bakış açsısıyla, doğruları görerek, objektif ve çoğulcu bir yaklaşımla yapması” nedeniyle layık gördü.

​Nişan, Cumhurbaşkanı Steinmeier adına Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann tarafından İpek’e verildi.

Nişanı almasından dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen İpek, aynı zamanda büyük sorumluluk yüklediğini de ifade etti. İpek, “Bu harika nişanı alabilmekle çok mutlu oldum, derinden etkilendim. Aynı zaman da bu nişanı, farklı görüş ve düşüncede olanlarla önyargısız ve cesaretle diyaloğa geçebilmenin veya konuşmanın bir simgesi olarak hem Almanya’da hem de Türkiye’de kökleri olan ailem adına da kabul ediyorum” dedi.

İpek, Almanya deneyimlerini Kürt sorununun çözümü için kullanabileceğini de vurgulayarak, “İnsan bir hukukçu olarak, Almanya’nın hukuk ve politik sisteminden çok şey öğrenebilir ve bunu Türkiye’de uygulayabilir. Bu nedenle yüksek lisans tezimi, “Almanya yerel yönetimlerinin kendi kendini yönetmesi hakkının Türkiye yerel yönetimlerine uygulanabilirliği” üzerine yazdım. Almanya’daki gibi yerel yönetimlerin kendi kendilerini yönetmesi tarzındaki bir federal sistemin, Türkiye’ye Kürt sorunu bağlamında ve demokratikleşmesinde büyük katkı sunabileceğine inanıyorum” diye konuştu.

Almanya’nın sorunun çözümüne katkı sunabileceğini savunan İpek, şöyle konuştu:” Almanya Federal Cumhuriyeti’nin, Türkiye ile olan tarihsel ve ekonomik bağları sayesinde, tarafların yeniden bir müzakere ve barış sürecine yönelmeleri için büyük katkı sunabileceğine inanıyorum. Doğal olarak Türkiye’nin şimdiki buyurgan rejim yapısından vazgeçmesi ve Kürtlerin de savaş baltalarını her zaman için gömmek istemeleri gerekir. Almanya Federal Cumhuriyeti, Türkiye’yi sadece İstanbul ve Ankara’dan ibaret görmemelidir. Aksine yatırım şirketleri ve diğer kuruluşları ile ülkenin doğu bölgelerinde de varlığını göstermelidir. İlk adım olarak da Diyarbakır’da bir Alman Okulu ve Goethe Enstitüsü açılabilir. Denilir ki: “Küçük birçok kişinin, küçük birçok yerde, atacağı küçük adımlar, dünyanın çehresini değiştirebilir.” Bu naçizane kişilerden biri olarak, şimdiye kadar olduğu gibi, bu yöndeki küçük adımlarımı atmaya devam edip, Türkiye’de çoğulcu bir hukuk devletinin gelişimi için Türkiye demokratları ile Almanya Federal Cumhuriyetinin bu yöndeki çabalarını destekleyip savunmaya devam edeceğim. “

1951 yılından beri verilen nişan, siyasi, ekonomik, kültürel, manevi ve fahri alanlardaki başarılardan dolayı veriliyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG