2008 yılında tüm dünyayı etkileyen ve sonra Euro Bölgesi’nde Yunanistan’ın iflasın eşiğine gelmesiyle çok büyük bir boyut kazanan ekonomik krizde, uzmanlar en kötünün geride kaldığı görüşünde hemfikir.
Durumun borç krizinden çıkış için sağlanan 130 milyar Euro’luk kredi sonrasında Yunanistan’da bile kısmen istikrar kazandığına vurgu yapılırken, geçen iki yılda Euro Bölgesi’nde İtalya, İspanya ve İrlanda’yı da tehdit eden enflasyon, cari denge ve bütçe açığı gibi verilerin de iyileştiği gözlemleniyor.
Euro Bölgesi’nin en güçlü ekonomisi olan Almanya’da da ekonomistler ve siyasetçiler kriz tehlikesinin her geçen gün azalmaya devam ettiğini belirtiyor. Nitekim merkezi Hamburg’da bulunan Dünya Ekonomi Enstitüsü, Almanya için ekonomik büyüme tahminini yüzde 0,5’den yüzde 0,7’ye yükseltti. Ülkenin önde gelen bir diğer ekonomi enstitüsü olan İktisadi Araştırmalar Merkezi, Alman ekonomisinin yeni bir kötüleşme yaşanmaması durumunda yüzde 1,3 oranında bile büyüyebileceğinden yola çıkıyor. Uzmanlar ekonominin büyüme eğilimine girmesinin istihdam piyasasını da olumlu olarak etkileyeceğini ve işsiz sayısında 200 bin azalma olacağını öne sürüyor. Bu oranın 1992 yılından bu yana görülen en düşük seviye olacağı ifade edildi. Erlangen Üniversite’sinde ekonomi profesörü Alp Bahadır, Alman ekonomisinde izlenen eğilimin Euro Bölgesi’ndeki diğer ülkelerden Alman mallarına olan taleple açıklıyor.
Bu arada uzmanlara göre, Almanya’nın faiz geliri de giderek artıyor. Almanya’nın kredi notu dünya çapında en yüksek olduğu için, uluslararası piyasalardan çok düşük faizle para alabiliyor. Yunanistan ve zor durumda olan başka ülkelere ortalama yüzde 5 faizle para sağlayan Almanya, bunun karşılığında sadece Yunanistan’dan yılda 380 milyon Euro faiz tahsil ediyor.
Öte yandan Başbakan Angela Merkel, Almanya’nın ekonomisinin iyileşmesinin tüm Avrupa Birliği’nde yeniden büyümenin yaşanmasına katkı sağlayacağını belirtti. Hedeflerinin 2016 yılından itibaren ülke içi borçlanmayı büyük ölçüde azaltmak, hatta durdurmak olduğunu söyleyen Merkel, bu yıldan itibaren federal devletin, 2020 yılından itibaren de eyaletlerin ek borçlanma yapamayacağını hatırlattı. Almanya'nın kamu borçlarının toplamı 1,8 trilyon Euro'yu buluyor. Emeklilik ve sigorta talepleri de eklendiğinde ortaya çıkan sayı 8 trilyon Euro. Bu da Almanya'nın Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 314'üne tekabül ediyor.
