Erişilebilirlik

Başkan Obama Aralık'ta Afganistan Stratejisini Gözden Geçirmeye Hazırlanıyor


Başkan Obama Aralık'ta Afganistan Stratejisini Gözden Geçirmeye Hazırlanıyor
Başkan Obama Aralık'ta Afganistan Stratejisini Gözden Geçirmeye Hazırlanıyor

Başkan Obama’nın, en azından Kandahar’da Taleban’ın gücünün azaltılması yolunda ilerleme sağlanıp sağlanmamasına bakarak Aralık ayında Afganistan stratejisini yeniden gözden geçirmesi bekleniyor

Afganistan’ın Kandahar bölgesinin kontrolunu ele geçirmek için verilen mücadele devam ederken bir yandan da uzlaşma çabaları yürütülüyor. Başkan Obama’nın, en azından Kandahar’da Taleban’ın gücünün azaltılması yolunda ilerleme sağlanıp sağlanmamasına bakarak Aralık ayında Afganistan stratejisini yeniden gözden geçirmesi bekleniyor. Amerikan Ordusu bu konuda iyimser, ancak uzmanlar bölgedeki şartların iyi değerlendirilmesi gerektiği görüşünde.

Afganistan’ın güneyindeki Kandahar bölgesinde NATO askerleri ve Taleban militanları arasındaki çatışmalar devam ediyor. Amerikan Ordusu Kanhadar’daki çatışmaları Başkan Obama’nın asker sayısını arttırma planının işe yarayıp yaramadığının göstergesi olarak görüyor.

NATO’dan Tuğgeneral Josef Blotz’un yorumu şöyle:

”Şiddetli çarpışmalar devam ediyor. İşimiz bitmedi. Kandahar kentini ve civar bölgeleri Taleban’dan tamamıyla temizlemek için haftalar, hatta aylar gerektiği bir gerçek.”

Amerikan medyasında yer alan haberlerse çelişkili. Bazıları NATO’nun Aralık ayından önce önemli gelişmeler sağlayacağını, diğerleri Taleban’ın savaşmaktan çok eridiğini öne sürüyor.

Afganistan’dan kısa bir süre önce dönen ve Washington’daki New America Vakfı’nda konuşan iki gazeteci, iyimserliğin dozunun bölgedeki gerçek duruma göre ayarlanması gerektiğini söyledi.

Washington Post gazetesinden Karen DeYoung, Taleban militanları ortadan kaybolmaya çalışırken NATO askerlerinin militanların peşinden gittiğini, hatta insansız uçaklarla saldırdığını anlattı:

”Saldırıların etkisini gösterdiği, Taleban’ın moralinin bozulduğu, bu durumun, örgütün uzlaşma arayışına girme isteğinde etkili olduğu söyleniyor. Ancak gazetecilik açısından baktığınızda ortaya çıkan sorun, bu söylentileri kanıtlayacak delil olmaması.”

NATO askerleri Taleban’ı yendikten sonraki adım olan yerel halkın güvenini kazanmaksa çok daha zor.

Gazeteci-yazar Anna Badkhen de, bazı köylüler için Amerikan askerlerinin Taleban’dan daha büyük korku kaynağı olduğunu söylüyor. Badkhen, bir köylüye Taleban’ın gelmesinden korkup korkmadığını sorunca aldığı yanıtı şöyle anlatıyor:

”Köylü bana Taleban’dan korkmadığını, günde beş vakit namaz kılan çok dindar bir kişi olduğunu söyledi. Eşlerine dışarıya çıkma izni vermediğini anlattı. Tek kaygısı Taleban’ın yaşadığı köye gelmesi durumunda Amerikalılar’ın onları izlemesi, arama yaparken evini basması, köyünü bombalamasıydı.”

DeYoung, Taleban ve Afgan Hükümeti arasında görüşme yapıldığı yolundaki haberlere kuşkuyla bakıyor. Gazeteci, hükümetle konuşan Afganlar’ın Taleban’ı temsil edip etmediğinin belli olmadığını söylüyor:

”Ön görüşmeleri yürüten kişilerin Taleban adına herhangi bir anlaşma yapma ve bu anlaşmayı yürütme gücü ve yetkisi olup olmadığı konusu bence açıklık kazanmış değil.”

Anna Badkhen, Afgan Hükümeti’nin ideolojik değil, maddi nedenlerle Taleban’a katılan genç Afganlar’ı caydırma gücünü sorguluyor. Yazar, Taleban’ın Pakistan’dan dönen binlerce Afgan mülteciyi bünyesine kattığını anlatıyor. Badkhen şöyle konuşuyor:

”Afgan mülteciler Karzai Hükümeti’nin kendilerini çağırması üzerine ülkelerine dönüyor. Ancak hükümet, mültecileri sağlık hizmeti, iş imkanları olmayan çöllerde yalnız bırakıyor. Onlar da kuzeye gidip Taleban’a katılıyor.”

Bazı uzmanlara göre, sadece askeri yetkililer Afganistan’da ilerleme sağlandığını söylüyor. Afganistan’daki sivil toplum örgütü çalışanları, seçim yetkilileri ve bölge sakinleriyse hala kötümser.

XS
SM
MD
LG