Erişilebilirlik

AB’yle Açılan Başlık 16’ya Yükseldi


Brüksel'deki toplantıda Türkiye'yi (soldan sağa) Maliye Bakanı Naci Ağbal, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik temsil etti.
Brüksel'deki toplantıda Türkiye'yi (soldan sağa) Maliye Bakanı Naci Ağbal, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik temsil etti.

Türkiye, Avrupa Birliği’yle 11 yıldır sürdürdüğü üyelik müzakerelerinde bugün bir başlık daha açtı. Böylelikle müzakere sürecindeki 35 başlıktan 16’sı açılmış oldu. Türkiye bu başlıklardan sadece bir tanesini kapatabilmiş durumda

Avrupa Birliği’yle inişleri çıkışlarından daha fazla ve gerginliği bol bir müzakere süreci yürüten Türkiye, bugün Brüksel’de düzenlenen bakanlar düzeyindeki Hükümetlerarası Konferans’ta 33 numaralı “mali ve bütçesel hükümler” başlığını açtı. Bu adımla birlikte Türkiye’nin 3 Ekim 2005’ten bu yana yürüttüğü müzakerelerde açtığı başlık sayısı 16’ya yükselmiş oldu. Bu 16 başlıktan kapalı olan ise sadece 1 başlık var.

Teknik zorluklardan çok siyasi engellerle karşı karşıya olan Türkiye, müzakere süreci en yavaş ilerleyen aday ülke olma özelliğini koruyor. 2007-2010 döneminde altı aylık dilimlerde bir ya da birden fazla başlık açarak diğer adaylarla kıyaslandığında yavaş olmakla birlikte önemli bir ivme yakalayan Türkiye, 2010’dan sonra aynı hızla ilerleyemedi. 30 Haziran 2010 ile 5 Kasım 2013 arasındaki dönemde hiçbir başlık açamayan Türkiye, sonrasında 14 Aralık 2015’te bir başlık açabildi.

Brüksel’de Türkiye’yi Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın, Avrupa Birliği kanadını ise Dönem Başkanı Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Bert Koenders ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın temsil ettiği Hükümetlerarası Konferans’ta açılan 33 numaralı başlık Türkiye’nin altı ay içinde açtığı ikinci başlık olmasıyla da dikkat çekiyor. Bu başlık eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin “tam üyelikle bağlantılı olduğu” bahanesiyle bloke ettiği başlıklar arasında yer alıyordu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın geçtiğimiz yıllarda bu blokajı kaldırması başlığın açılmasını mümkün kıldı.

Açılması, 18 Mart’ta Avrupa Birliği ile Türkiye arasında varılan mutabakatın unsurları arasında yer alan başlığın bir başka özelliğini ise “son dakikada açılması” oluşturuyor. Dönem Başkanı Hollanda, ilk etapta başlığın 24 Haziran’da açılmasını önerdi ve bazı üye ülkeler nezdinde girişimde bulundu. Ancak bu tarih İngiltere engeline takıldı. Londra, başlığın referanduma çok yakın bir tarihte açılmasını istemedi.

İngiltere’nin bu yaklaşımı üzerine başlığın açılmasının 1 Temmuz’da başlayacak Slovakya Dönem Başkanlığı’na bırakılması fikri ön plana çıktı. Bu fikre de Türkiye karşı çıkarak bazı girişimlerde bulundu ve “son dakikada da olsa başlığın Hollanda Dönem Başkanlığı’nda açılması” konusunda ısrarcı oldu. Hollanda’nın bu fikre sıcak bakması ve İngiltere’nin de herhangi bir itirazda bulunmaması üzerine taraflar başlığın mevcut dönem başkanlığının son günü olan 30 Haziran’da açılmasında anlaştı.

Bu başlık altı ay arayla açılan ikinci başlık olsa da her Dönem Başkanlığı’nda başlık açma ritminin yeniden yakalanıp yakalanmayacağında başta Kıbrıs sorunundakiler olmak üzere önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmeler belirleyici olacak. Gerek Çavuşoğlu gerekse Çelik bugün yaptıkları açıklamalarda Dönem Başkanlığı’nı yarın Hollanda’dan devralacak olan Slovakya’ya önümüzdeki altı aylık dönemde de ilerleme sağlama çağrısında bulunsalar da bu çağrının karşılık bulma ihtimali şu aşamada pek yüksek gözükmüyor. Slovakya Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak, “Dönem Başkanlığımız süresince daha fazla başlık açmayı isterim ama dürüst olmak gerekirse konsensüs görmüyorum” dedi.

Avrupa Birliği kanadı bu aşamadan sonra daha fazla başlık açmanın ortak sorumluluk olduğunu ve Türkiye’nin çabalarının da etkili olacağı mesajını net şekilde veriyor. Bu bağlamda Koenders, hukuk devleti ve temel haklar alanında hızlı reform çabalarının önemine dikkat çekerek, “Doğal olarak bir aday ülkeden demokrasi, hukukun üstünlüğü, ve ifade özgürlüğünün de dahil olduğu temel özgürlüklere saygıda en yüksek standartları bekliyoruz” dedi.

“Mali ve bütçesel hükümler” başlığının açılması şu aşamada içeriğinden çok siyasi boyutuyla önem taşıyor. Aday ülkenin üye olduktan sonra AB bütçesine yapacağı katkının ne olacağı ve bütçe hükümlerinin nasıl değerlendirileceği gibi konularla ilgili olan bu başlık genelde 35 başlık içeren müzakere sürecinin son aşamalarında açılıyor.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG