Erişilebilirlik

AB'nin Türkiye'den Anayasa Beklentisi


Türkiye’de yoğun tartışma konusu olan yeni anayasa hazırlıkları Avrupa Parlamentosu’nda masaya yatırıldı. Geniş bir siyasi yelpazeye yayılan isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen “Türkiye’de Yeni Bir Anayasa Arayışı” başlıklı toplantıda Avrupa Birliği de Ankara’dan bu konudaki beklentilerini yineledi.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişleme Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Joost Korte, yeni anayasanın tamamıyla Türkiye’nin işi olduğunu belirterek gerekmesi halinde destek vermeye hazır olduklarının altını çizdi. Sivil anayasayla ilgili çalışmaların Türkiye açısından tarihi bir fırsat olduğunun altını çizen Korte, sürecin parti politikalarından ve seçim hesaplarından arındırılmış şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Temel hak ve özgürlükler ile hukukun üstünlüğünü güçlendiren, toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir anayasa hazırlanmasının önemine dikkat çeken Korte, “Yeni anayasa Türkiye’nin prestijini ve uluslararası bir oyuncu olarak oynadığı rolü kesinlikle güçlendirecektir” diye konuştu.

Siyasi görüşleri nedeniyle yıllarca Türkiye dışında yaşamak zorunda kalan Kürt kökenli politikacı Kemal Burkay, sorunları çözmek ve Türkiye’nin bütününü özgürleştirme amaçlı bir anayasa hazırlanması gereği üzerinde durdu. Türkiye’nin gerçeklerine uygun yeni politikalara ihtiyaç olduğunun altını çizen Burkay, siyasi yapılanma olarak ise federalizmi işaret etti. Buna gerekçe olarak ise mevcut üniter yapının Türkiye’nin sorunlarını çözmeye yetmemesini gösterdi. Burkay, federal yapıyla “gönüllü birlikteliğin” temelinin de atılabileceğini savundu. Mevcut anayasa için “bir tür deli gömleği” ifadesini kullanan Burkay, yeni anayasaya yaklaşım açısından TBMM’nin yapısının sorunlu olduğunu belirterek “Değişmez nitelikteki maddelerin değişmesini istemeyenler var. CHP bile demokratik bir anayasa yapmaya hazır değil. Keşke daha sosyal demokrat olabilseydi. BDP de ciddi destek olmalı ama şu ana kadar iyi bir sınav veremedi” dedi. Burkay, hükümet ve muhalefet partilerini cesur ve sorumlu davranmaya çağırdı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Doç. Dr. Bekir Berat Özipek de “İlk kez bizim diyebileceğimiz bir anayasa olacak” diyerek hazırlanacak olan belgenin geçiş süreci anayasası olabileceğinin altını çizdi. Değişmez maddeleri savunmanın “Yeni anayasa istemiyoruz” anlamına geleceğini söyleyen Özipek, devletin ideolojik tarafsızlığının garanti altına alınması gerektiğini ve Atatürkçülük de dahil olmak üzere herhangi bir ideolojinin koruma altında olmaması gerektiğini söyledi. Özipek, din ve inançlara yaklaşım konusunda da devletin tarafsızlığının gerekli olduğunu ifade etti. Yazar Ümit Fırat ise yeni anayasa tartışmalarında mevcut anayasanın hiçbir şekilde dikkate alınmamasını istedi.

Marmara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Osman Can, Türkiye’deki “vesayet rejiminin” anayasa reformuyla zayıflamasına rağmen mevcudiyetini sürdürdüğünü belirterek “Yeni anayasa konusunda ümitsiz değilim çünkü mevcut anayasada herkes kaybediyor” diye konuştu.

Gazeteci Etyen Mahçupyan, çok güçlü ancak kırılgan bir yapıya sahip olan AKP’nin de yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu ancak gerekli adımları atma konusunda zorluklar yaşadığını söyledi.

XS
SM
MD
LG