ABD’de Türkiye’nin Suriye operasyonuyla ilgili tartışmalardan biri de Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nın kara ayağında kullandığı Özgür Suriye Ordusu unsurları. ABD’li üst düzey bir yetkili Suriye’de sahadaki gelişmelere ilişkin düzenlenen basın brifinginde bu konuya değindi. “Kendi askerlerini kullanabilirlerdi ama yer yüzünden silinmesi gereken bu çete, haydut ve korsanları kullanmayı tercih ettiler” dedi.
Amerikalı yetkili Türkiye’nin Suriye operasyonuyla “Barış, güvenlik, istikrar, Suriye'nin toprak bütünlüğü, genel siyasi planlarımıza yönelik teşkil ettiği tehditten ve bazıları Türk askerleri tarafından değil ama Türkiye destekli silahlı muhalif unsurlar tarafından işlenen insan hakları ihlallerinden çok endişeliyiz. Gördüğünüz o korkunç görüntülerden silahlı muhalif unsurlar sorumlu” ifadelerini kullandı. Yetkili Amerika’nın bu ihlallerin Türk askerleri tarafından gerçekleştirilmemiş olsa da Washington’un Ankara’yı sorumlu tuttuğunun mesajını verdi.
ABD'li yetkili, Türkiye'nin operasyonu için "Nispeten çatışmasız ve barışçıl bir durumu alıp şu an gördüğümüz karmaşaya çevirdiler. Kendi askerlerini, Türk askerlerini kullanabilirlerdi. Bunun yerine yeryüzünden silinmesi gereken bu çeteleri, haydutları ve korsanları kullanmayı tercih ettiler” dedi.
Merkezi İngiltere’de bulunan Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü Cumartesi günü yaptığı açıklamada Türkiye destekli grupların Suriyeli Kürt siyasetçi Hervin Khalaf dahil dokuz sivili öldürdüğünü belirtmişti.
ABD’li üst düzey yetkili “M4 otoyolunda işlenen cinayetlerle ilişkili gruplardan biri terör örgütü ilan edilmemiş iyi bilinen cihatçı bir unsur” dedi.
"SDG'ye sadece hafif silahlar verdik"
ABD'li yetkili omurgasını YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne yapılan silah yardımına da değindi.
"Dürüst olacağım. SDG'ye on binlerce tır ağır silah verdiğimiz fikri kadar Ankara'dan bizi şoke eden ve bezdiren başka bir şey yok. Türkiye bu konuyla ilgili sorunları gündeme getirdi ve konvansiyonel bir güce karşı koyabilecek Türkiye karşıtı bir ordu oluşturmak istemedik. Gördüğünüz gibi SDG de böyle bir şeye girişmedi. SDG'ye sadece küçük silahlar verdik. Makineli tüfek ve hava topu. Hafif bir piyada de ne varsa onları verdik. O kadar. MANPAD vermedik, tank ateşi vermedik. Tank vermedik. Zırhlı savaş aracı vermedik. Uzun menzilli roket vermedik" ifadelerini kullandı.
BM'den Türkiye'ye uyarı
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Türkiye destekli silahlı grubun yaptığı infazlardan Türkiye’nin sorumlu olabileceği uyarısında bulundu. Merkezi Cenevre’de bulunan BM İnsan Hakları Yüksek Komserliği Türkiye’nin operasyon başlatmasından bu yana hava saldırıları, karadan yapılan top ateşleri ve keskin nişancı ateşinde meydana gelen sivil can kayıplarını belgelediğini belirtti.
BM İnsan Hakları Komserliği Sözcüsü Rupert Colville, sosyal medyada da yer alan görüntülerin Türkiye bağlantılı Ahrar El Şarkiya savaşçıları tarafından ele geçirilen Suriyeli Kürtlerin 12 Ekim’de Haseke ve Menbiç arasındaki otoyolda infaz edildiğini gösterdiğini, Kürt siyasetçi Hevrin Khalaf’ın da aynı otoyolda aynı silahlı grup tarafından öldürüldüğüne ilişkin haberlerin ulaştığını söyledi.
Colville, düzenlenen basın toplantısında “Türkiye bu gruplar üzerinde etkili denetime sahip olduğu sürece, bağlantılı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlallerden devlet olarak sorumlu tutulabileceğini söyledi. BM İnsan Hakları Yüksek Komserliği Sözcüsü Colville “Türk yetkililere derhal tarafsız, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma başlatmaya ve bazılarının sosyal medyadan paylaşılan görüntülerden de kolayca tespit edilebilen sorumluların cezalandırılması çağrısı yapıyoruz” dedi.
