Erişilebilirlik

AB'den Brexit Ertelemesine Şartlı Onay


Avrupa Birliği, İngiltere Başbakanı Theresa May'in, Brexit için öngörülen 29 Mart tarihinin ertelenmesi talebini şartlı kabul etti. May, müzakerelerin 30 Haziran’a kadar uzatılmasını talep etmişti ancak AB, en fazla 22 Mayıs'a kadar uzatma talebinin kabul edilebileceğini belirtti. AB, bu uzatmanın kabul edilebilmesi için de, İngiliz Parlamentosu'nun 'iki kez reddettiği Brexit Anlaşması'nı onaylaması' şartını getirdi.

Brüksel'de Theresa May'in 30 Haziran'a kadar müzakerelerin uzatılması talebini görüşen Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları, 17 ay boyunca müzakere edilen 585 sayfalık Brexit Anlaşması'nın yeniden müzakere edilmesine tümüyle kapıları kapattı.

AB liderleri zirvesi devam ederken basına sızan taslak sonuç bildirisinde, uzatma tarihinin hiçbir koşulda 23-26 Mayıs arasında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerini geçemeyeceği belirtildi. Avrupa Konseyi, uzatmanın seçimler sonrasına kalmasının büyük hukuki sorun doğuracağını belirterek, 22 Mayıs sonrası hiçbir tarihi kabul etmeyecekleri yanıtını verdi.

Avrupa Konseyi'nin üzerinde uzlaştığı taslak metinde, uzatma talebinin kabul edilebilmesi için, Brexit Anlaşması'nı iki kez reddeden İngiliz Parlamentosu tarafından önümüzdeki hafta yeniden oylanması şartı da yer aldı. Metinde, "İngiltere'nin AP seçimlerini organize etmek gibi bir niyeti olmadığına göre, hiçbir uzatma talebi, bu seçimlerin tarihini geçemez" ifadesi yer aldı. AB hukukçuları, seçimlerden sonra belirlenecek bir tarihin, tüm AP seçimlerinin hukuki geçerliliğini tehlikeye sokacağı uyarısında bulunmuştu.

May ve Corbyn Brüksel'de

Brüksel'e gelen İngiliz İşçi Partisi lideri Jeremy Corbin, Brexit müzakerecisi Fransız komiser Michel Barnier ile görüştü ve May'in anlaşmasını reddettiklerini, yeni bir çözüm etrafında çoğunluk sağlamayı amaçladıklarını açıkladı. Corbyn, Brüksel'de "May hükümetinin düşmesi durumunda yeni bir referandum yapılabileceği ya da anlaşma metninde değişiklik yapabilecekleri" mesajını verdi. İngiliz iş dünyası ve sendikalar da, zirve öncesi May'den "ulusal aciliyet karşısında stratejisini değiştirmesini" talep etti.

Ancak aynı çizgide toplantıya gelen Theresa May, toplantıda yaklaşık bir saat boyunca konuşarak, kendisine yöneltilen çok sayıda soruyu da yanıtladı.

Liderlerden farklı açıklamalar

Zirve öncesinde liderlerden de farklı açıklamalar geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, zirveye katılmadan önce sert bir ültimatom göndererek, "İngiliz parlamentosu yeniden olumsuz bir seçim yaparsa, anlaşmasız ayrılığa doğru gideriz. Teknik uzatmadan daha etkili, daha radikal bir politik değişim gerekiyor" dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ise daha yumuşak bir ton kullanarak, "Eğer önümüzdeki hafta olumlu bir oylama olmazsa ya da hiç oylama şansı oluşmazsa, 29 Mart'tan önce yeni bir Avrupa Konseyi zirvesi toplanmalı" diyerek, gelecek hafta yeniden toplanacaklarının işaretini verdi.

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, "Başarı olasılığı çok kırılgan görünse de, Brexit yüzünden yaşanan yogunluk her geçen gün daha ağır hissedilse de, son ana kadar pozitif bir çözüm bulma arayışından vazgeçemeyeceğiz" dedi.

Brüksel'deki ortamı en iyi tarif eden lider Lüksemburg Başbakanı Xavier Bettel ise, "Artık çıkış kapısı aramaktan vazgeçtik, acil çıkışları arıyoruz" diye konuştu.

Şimdi ne olacak?

Eğer taslak metinle belirlenen kararı 27 AB üyesi ülke lideri de onaylarsa, bu durumda, May, önümüzdeki hafta başında parlamentodan yeniden aynı anlaşmayı oylamasını isteyecek. Avam Kamarası Başkanı John Bercow'un aynı anlaşmayı 3'üncü kez oylatmayı reddetmesi engelini aşmak zorunda olan May'in parlamentoyu ikna etmesi gerekiyor.

Eğer İngiliz Parlamentosu üçüncü kez 'hayır' diyerek anlaşmayı reddederse, top AB'ye geçecek. İngiliz Parlamentosu'nun oylamasının ardından gelecek hafta AB liderleri yeniden olağanüstü toplantıya çağırılacak. AB liderlerinin, anlaşmadan geri adım atılmaması kararında ısrar etmesi durumunda korkulan ve tam bir ekonomik kaos anlamı taşıyan "no deal" yani anlaşmasız ayrılık gündeme gelecek.

Ancak kulislerde, bu süreçte, hem AB'nin, hem de İngiltere'nin anlaşmasız ayrılık olmaması için bir adım atabileceği de konuşuluyor. Olağanüstü zirvede, zayıf da olsa, İngiliz hükümeti AP seçimlerine katılmayı organize ederse ya da hükümet değişikliği yaşanırsa, İngiltere'ye daha uzun süre verilmesinin de gündeme gelebileceği ihtimalleri de dile getiriliyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG