BRÜKSEL —
Avrupa Parlamentosu’nun 751 yeni üyesinin belirleneceği 22-25 Mayıs’taki Avrupa seçimlerinde, 35 yıldır düşüş eğilimini istisnasız şekilde koruyan oy kullanma oranının bu seçimlerde de geleneği bozmayacak olması Avrupa Birliği kurumlarında ve ana akım siyasi partilerde endişe yaratıyor. Bu endişenin kaynağında ise sandığa gitme oranının düşük olmasının aşırı sağın ekmeğine yağ süren bir etki yaratması yatıyor.
Oy kullanma oranı, Avrupa seçimlerinin ilk kez yapıldığı ve Avrupa Birliği’ne üye ülke sayısının 9 olduğu 1979’da yüzde 62 iken üye sayısının 27 olduğu 2009’da yüzde 43’e geriledi.
Avrupa Birliği’ne girdiği günden bu yana oy kullanma oranı çok düşük olan Slovakya’nın bu seçimlerde de yüzde 22.5’lik bir oranla en az oy kullanılan ülkelerin başında gelmesi bekleniyor. Araştırmalar, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde de sandığa gitme oranlarının bu seviyelerde kalacağını gösteriyor.
Avrupa Parlamentosu’nun mevcut oy dağılımında 29 sandalyeye sahip olan ve herhangi bir gruba bağlı olmayan aşırı sağcıların koltuk sayılarını 95’e çıkaracağının hesaplanması ve bu kitlenin “gerektiğinde” Avrupa karşıtlarıyla hareket ederek yaratacakları etki, Avrupa Birliği’nin ve ana akım partilerin şimdiden kara kara düşünmesine neden oluyor.
Avrupa Parlamentosu’ndaki yeni tablonun ana akımın siyasi partilerin endişe ettiği kadar kötü olup olmayacağını belirleyecek olan seçim maratonu İngiltere ve Hollanda’dan başlıyor. 25 Mayıs’ta sona erecek oy kullanma işlemi 28 Avrupa Birliği ülkesindeki 400 milyon seçmeni yakından ilgilendirse de oy kullananların bu sayının yarısı düzeyinde kalma olasılığı oldukça yüksek gözüküyor.
Avrupa seçimlerine 28 ülkedeki 524 partiden 17 bin aday katılıyor. Yeni Avrupa Parlamentosu’na, eskisine olduğu gibi, en fazla parlamenteri Almanya sokacak. Almanya, 2014-2019 döneminde 99 yerine 96 sandalyeye sahip olacak. Almanya’nın yanı sıra 12 ülke daha koltuk kaybedecek. 15 üyenin ise koltuk sayısı değişmeyecek.
Şu an Avrupa Parlamentosu’nda 275 sandalyeyle en büyük grup konumunda olan Hristiyan Demokratların yine en büyük grup olması ancak üye sayılarının belirgin şekilde düşmesi bekleniyor. Son araştırmalar Hristiyan Demokratların Avrupa Parlamentosu’na 217 üye sokacaklarına işaret ediyor.
Sosyalistlerin üye sayısını artırarak yine ikinci grup olmaları, Liberallerin net düşüş yaşaması, Yeşillerin zemin kaybetmesi, aşırı sağın oy patlaması yaşaması ise araştırmalardan çıkan ana vurguları oluşturuyor.
Oy kullanma oranı, Avrupa seçimlerinin ilk kez yapıldığı ve Avrupa Birliği’ne üye ülke sayısının 9 olduğu 1979’da yüzde 62 iken üye sayısının 27 olduğu 2009’da yüzde 43’e geriledi.
Avrupa Birliği’ne girdiği günden bu yana oy kullanma oranı çok düşük olan Slovakya’nın bu seçimlerde de yüzde 22.5’lik bir oranla en az oy kullanılan ülkelerin başında gelmesi bekleniyor. Araştırmalar, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde de sandığa gitme oranlarının bu seviyelerde kalacağını gösteriyor.
Avrupa Parlamentosu’nun mevcut oy dağılımında 29 sandalyeye sahip olan ve herhangi bir gruba bağlı olmayan aşırı sağcıların koltuk sayılarını 95’e çıkaracağının hesaplanması ve bu kitlenin “gerektiğinde” Avrupa karşıtlarıyla hareket ederek yaratacakları etki, Avrupa Birliği’nin ve ana akım partilerin şimdiden kara kara düşünmesine neden oluyor.
Avrupa Parlamentosu’ndaki yeni tablonun ana akımın siyasi partilerin endişe ettiği kadar kötü olup olmayacağını belirleyecek olan seçim maratonu İngiltere ve Hollanda’dan başlıyor. 25 Mayıs’ta sona erecek oy kullanma işlemi 28 Avrupa Birliği ülkesindeki 400 milyon seçmeni yakından ilgilendirse de oy kullananların bu sayının yarısı düzeyinde kalma olasılığı oldukça yüksek gözüküyor.
Avrupa seçimlerine 28 ülkedeki 524 partiden 17 bin aday katılıyor. Yeni Avrupa Parlamentosu’na, eskisine olduğu gibi, en fazla parlamenteri Almanya sokacak. Almanya, 2014-2019 döneminde 99 yerine 96 sandalyeye sahip olacak. Almanya’nın yanı sıra 12 ülke daha koltuk kaybedecek. 15 üyenin ise koltuk sayısı değişmeyecek.
Şu an Avrupa Parlamentosu’nda 275 sandalyeyle en büyük grup konumunda olan Hristiyan Demokratların yine en büyük grup olması ancak üye sayılarının belirgin şekilde düşmesi bekleniyor. Son araştırmalar Hristiyan Demokratların Avrupa Parlamentosu’na 217 üye sokacaklarına işaret ediyor.
Sosyalistlerin üye sayısını artırarak yine ikinci grup olmaları, Liberallerin net düşüş yaşaması, Yeşillerin zemin kaybetmesi, aşırı sağın oy patlaması yaşaması ise araştırmalardan çıkan ana vurguları oluşturuyor.
