Amerika, İran’a uygulanan uluslararası yaptırımlara uymayan ve Tahran Hükümeti’nin nükleer programına destek veren bazı şirket ve şahıslara karşı mücadeleyi yoğunlaştırıyor.
AB Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları, kitle imha silahlarının yapımında kullanılan malzemelerin yayılmasında rol oynayan ve yaptırımları delen şirket ve şahısların malvarlıklarını dondurduğunu açıkladı.
Amerika’nın yeni hedefleri, merkezi Singapur, Filipinler ve Ukrayna’da bulunan gemicilik şirketleri. Bu şirketler Mid Oil Asia, Simga Tankers, Siqiriya Maritime, Ferland Company Limited. Şahış olarak da Vitaly Sokolenko’nun adı geçiyor.
Amerika ayrıca İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesi elde etmesine doğrudan katkıda bulunan beş İran şirketini de belirledi ve yaptırım kapsamına aldı. İran’ın balistik füze programıyla ilişkisi olan birkaç şirket de yaptırım uygulanacak firmalar olarak açıklandı.
Maliye Bakanlığı Terörle Mücadele ve Mali İstihbarat müsteşarı David Cohen, bu şirket ve şahısların, daha önce yürürlüğe giren kurallar çerçevesinde kara listeye alındıklarını açıkladı.
Amerika’nın attığı bu adım, bazı Amerikalı siyasetçilerin İran’a yeni yaptırımlar uygulanması için Kongre’de baskı yaptığı sürece denk geldi. Obama Yönetimi, nükleer programını kısıtlaması amacıyla İran’la yürütülen görüşmelere zarar vereceği gerekçesiyle bu siyasetçileri şimdilik geri çekilmeye ikna etti.
David Cohen ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Wendy Sherman, Kongre’de düzenlenen oturumda, İran’a yeni yaptırımlar uygulanmasının Washington’un müttefiklerinin desteğini kaybedeceği anlamına geleceğini savundu.
Bu müttefikler, P5 artı 1 olarak bilinen İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya. Rusya, Amerika’yla birlikte, İran’ın nükleer programını kısıtlamasına ilişkin geçici anlaşmanın imzalanmasına ön ayak olmuş, kendi ekonomik çıkarlarına ters düşse de mevcut yaptırımların yürürlükte kalmasını savunmuştu.
Wendy Sherman’a göre, Obama Yönetimi, Kongre’den İran’a yönelik yeni yaptırımları gündeme getirmemesini istemekte haklı.
Sherman, bu konuda şunları söylüyor: ”Eğer uluslararası ortaklarımıza İran’a yönelik yeni yaptırımlar uygulamaya kalkışırsak çok büyük tepki çekeriz. Bu ortaklar da bize oyunun kurallarını değiştirdiğimizi, kendi ekonomik çıkarlarına ters düşse de diplomasiye şans tanımak için ödün verdiklerini, ama şimdi Amerika’nın diplomasi yolundan saptığını söylerler.”
Maliye Bakanlığı müsteşarı Cohen de, Sherman’ın bu sözlerine katılıyor. Sherman, uluslararası ortaklar Washington’un İran’ın nükleer programına diplomatik çözüm bulma çabalarıyla ilgilenmediği sonucuna vardığı takdirde, Amerika’nın destek kaybedeceğini düşünüyor.
Yaptırım yasalarını hazırlayan Senato Bankacılık Komisyonu Başkanı Senatör Tim Johnson, yeni yaptırımların, İran’ın nükleer programını kısıtlamayı amaçlayan müzakereleri raydan çıkaracağı konusunda Obama Yönetimi’yle aynı görüşte olduğunu söylüyor.
İran Dışişleri Bakanı da yeni yaptırımların, Cenevre’de geçen ay imzalanan geçici anlaşmayı ortadan kaldıracağı uyarısında bulundu. Geçici anlaşma, uluslararası yaptırımlar karşılığında Tahran Hükümeti’nin uranyum zenginleştirmede kısıtlamaya gitmesini öngörüyor.
AB Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları, kitle imha silahlarının yapımında kullanılan malzemelerin yayılmasında rol oynayan ve yaptırımları delen şirket ve şahısların malvarlıklarını dondurduğunu açıkladı.
Amerika’nın yeni hedefleri, merkezi Singapur, Filipinler ve Ukrayna’da bulunan gemicilik şirketleri. Bu şirketler Mid Oil Asia, Simga Tankers, Siqiriya Maritime, Ferland Company Limited. Şahış olarak da Vitaly Sokolenko’nun adı geçiyor.
Amerika ayrıca İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesi elde etmesine doğrudan katkıda bulunan beş İran şirketini de belirledi ve yaptırım kapsamına aldı. İran’ın balistik füze programıyla ilişkisi olan birkaç şirket de yaptırım uygulanacak firmalar olarak açıklandı.
Maliye Bakanlığı Terörle Mücadele ve Mali İstihbarat müsteşarı David Cohen, bu şirket ve şahısların, daha önce yürürlüğe giren kurallar çerçevesinde kara listeye alındıklarını açıkladı.
Amerika’nın attığı bu adım, bazı Amerikalı siyasetçilerin İran’a yeni yaptırımlar uygulanması için Kongre’de baskı yaptığı sürece denk geldi. Obama Yönetimi, nükleer programını kısıtlaması amacıyla İran’la yürütülen görüşmelere zarar vereceği gerekçesiyle bu siyasetçileri şimdilik geri çekilmeye ikna etti.
David Cohen ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Wendy Sherman, Kongre’de düzenlenen oturumda, İran’a yeni yaptırımlar uygulanmasının Washington’un müttefiklerinin desteğini kaybedeceği anlamına geleceğini savundu.
Bu müttefikler, P5 artı 1 olarak bilinen İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya. Rusya, Amerika’yla birlikte, İran’ın nükleer programını kısıtlamasına ilişkin geçici anlaşmanın imzalanmasına ön ayak olmuş, kendi ekonomik çıkarlarına ters düşse de mevcut yaptırımların yürürlükte kalmasını savunmuştu.
Wendy Sherman’a göre, Obama Yönetimi, Kongre’den İran’a yönelik yeni yaptırımları gündeme getirmemesini istemekte haklı.
Sherman, bu konuda şunları söylüyor: ”Eğer uluslararası ortaklarımıza İran’a yönelik yeni yaptırımlar uygulamaya kalkışırsak çok büyük tepki çekeriz. Bu ortaklar da bize oyunun kurallarını değiştirdiğimizi, kendi ekonomik çıkarlarına ters düşse de diplomasiye şans tanımak için ödün verdiklerini, ama şimdi Amerika’nın diplomasi yolundan saptığını söylerler.”
Maliye Bakanlığı müsteşarı Cohen de, Sherman’ın bu sözlerine katılıyor. Sherman, uluslararası ortaklar Washington’un İran’ın nükleer programına diplomatik çözüm bulma çabalarıyla ilgilenmediği sonucuna vardığı takdirde, Amerika’nın destek kaybedeceğini düşünüyor.
Yaptırım yasalarını hazırlayan Senato Bankacılık Komisyonu Başkanı Senatör Tim Johnson, yeni yaptırımların, İran’ın nükleer programını kısıtlamayı amaçlayan müzakereleri raydan çıkaracağı konusunda Obama Yönetimi’yle aynı görüşte olduğunu söylüyor.
İran Dışişleri Bakanı da yeni yaptırımların, Cenevre’de geçen ay imzalanan geçici anlaşmayı ortadan kaldıracağı uyarısında bulundu. Geçici anlaşma, uluslararası yaptırımlar karşılığında Tahran Hükümeti’nin uranyum zenginleştirmede kısıtlamaya gitmesini öngörüyor.
