ABD yönetimi, Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri kurulması konusunda Türkiye, İran ve Rusya arasında Astana’da varılan mutabakatın başarısı konusunda “temkinli” olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert Astana konferansıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Rusya, Türkiye ve İran arasında Suriye’nin belli bölgelerinde şiddetin azaltılmasına yönelik bir çaba üzerinde mutabakata varıldığına işaret eden Nauert, ABD’nin Astana’da Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vekili Stuart Jones tarafından temsil edildiğini belirtti. Nauert, ABD’nin müzakerelere doğrudan katılmadığını ve bu aşamada anlaşmanın bir tarafı olmadığını kaydetti.
Sözcü Nauert, ABD’nin Suriye’de şiddeti gerçek anlamda yatıştırabilecek, insani yardımlara erişimin önündeki engelleri ortadan kaldıracak, IŞİD ve diğer teröristleri yenilgiye uğratmaya enerji harcayacak ve ihtilafın güvenilir bir siyasi çözümü için gerekli koşulları yaratacak her türlü çabayı desteklediğini vurguladı.
Türkiye ve Rusya’nın bu anlaşma doğrultusunda gösterdiği çabaları takdir ettiklerini ifade eden Nauert, Suriye muhalefetini de sahadaki zorlu koşullara rağmen görüşmelere aktif biçimde katılmaya teşvik ettiklerini aktardı.
Nauert bununla birlikte, Astana anlaşmasıyla ilgili kaygılarının da sürdüğünü, buna İran’ın sözde “garantör” sıfatıyla sürece katılımının dahil olduğunu belirtti. İran’ın Suriye’deki faaliyetlerinin şiddeti durdurmadığını, sadece artırdığını kaydeden Nauert, İran’ın Esat rejimine sorgusuz desteğinin sıradan Suriyeliler’in acılarını sürekli kıldığını ifade etti.
Nauert şöyle devam etti:
“Geçmişteki anlaşmaların ışığında, temkinli olmak için nedenimiz var. Rejimden sivillere ve muhalefet güçlerine tüm saldırıları durdurmasını bekliyoruz. Bu daha önce hiç yapmadıkları bir şey. Rusya’dan da rejimin buna sadık kalmasını sağlamasını bekliyoruz..”
Muhalefetin de, Türkiye’nin garantörlüğüyle, sözlerini yerine getirmesi ve “Hayat Tahrir el-Şam” dahil, Suriye halkının temsiliyetçi ve hesap verebilir bir hükümet için meşru arzularını gasp etmeye devam eden terör listesindeki gruplardan kendini ayırması” gerektiğini belirten Nauert, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Yine de bu anlaşmanın şiddetin yatışmasına katkı sağlamasını, Suriye halkının acılarını sonlandırmasını ve ihtilafa siyasi bir çözüm için zemin hazırlamasını umuyoruz. Suriye’deki ihtilafını sorumlu şekilde sona erdirebilecek çabalar üzerinde Rusya Federasyonu ile diyaloğumuzu devam ettirmeyi arzuluyoruz. Müzakere edilmiş bir çözüme ulaşma yolundaki uluslararası çabaların merkezi olarak Staffan de Mistura’nın idaresinde Cenevre’de BM öncülüğünde yürütülen sürece güçlü desteğimizi sürdürüyoruz.”
