Erişilebilirlik

ABD ve Rusya Arasındaki Nükleer Müzakerelerden Ne Çıktı? 


Dünyanın en büyük iki nükleer gücü ABD ve Rusya arasında, nükleer silahların kontroluna yönelik Avusturya’nın başkenti Viyana’da yapılan görüşmelerin ilk turu tamamlandı. Çin’in katılmadığı görüşmelerde Amerika olası bir anlaşmanın yalnızca stratejik değil tüm nükleer silahları kapsamasını ve Çin’in de dahil olmasını istedi. Rusya ise Çin’in anlaşmaya dahil olması olasılığını “gerçekçi” bulmadı.

ABD ve Rusya’yı nükleer silah kontrolu müzakerelerinde temsil elden yetkililer eski Başkan Obama döneminde imzalanan ve süresi gelecek Şubat ayında dolacak olan Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması’nın (START) yerine geçecek anlaşmanın çerçevesinin belirlenmesi için Viyana’da masaya oturdu.

“Çalışma grubu oluşturulacak”

Müzakerelerde ABD’yi temsil eden diplomat Marshall Billingslea görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, gün boyunca süren üst düzey görüşmelerin Pazartesi gecesi geç saatlerde sonlandığını ve ilk turun verimli geçtiğini söyledi.

Billingslea, tarafların anlaşmanın içeriği konusunda daha ayrıntılı çalışmalar yürütmek üzere birden fazla teknik çalışma grubu oluşturulması konusunda uzlaşma sağladığını, görüşmelerin ikinci turunun da Temmuz ayı sonu ya da Ağustos ayı başlarında yapılmasının hedeflendiğini belirtti.

ABD’li diplomat, “Her iki taraf da görüşmelerin sonunda Yeni START’ın imzalanmasından bu yana stratejik ortamın önemli ölçüde değiştiği konusunda mutabık kaldı. Bundan 10 yıl önce dünyanın bambaşka bir yer olduğunu anımsıyoruz” dedi.

“Anlaşma sadece stratejik değil bütün nükleer silahları kapsamalı”

ABD’li diplomat Marshall Billinglsea, yeni anlaşmanın yalnızca stratejik nükleer silahları değil tüm nükleer silahları kapsaması gerektiğini ve anlaşma kapsamında Çin’e de kısıtlamaların getirilmesi gerektiğini söyledi. Tüm seçeneklerin masada olduğunu belirten Billingslea, “Nihai karar Başkan’ın. Başkan’ın Yeni START’ın süresini uzatıp uzatmayacağına ilişkin vereceği karar sadece Ruslar’la değil Çinli mevkidaşlarımızla da ne kadar ilerleme sağladığımıza bağlı olacak” dedi.

ABD yeni anlaşmanın Çin’i de kapsamasını istiyor

Çin’in gizlice nükleer silah kapasitesini güçlendirdiğini savunan Washington, Pekin’in de yeni bir nükleer silah antlaşmasına dahil olmasını istiyor. ABD’li diplomat Çin’i Viyana’daki görüşmelere davet etmiş ancak Çin daveti geri çevirmişti.

Marshall Billingslea, uluslararası toplumun Pekin’e bu görüşmelere önümüzdeki dönemde katılması yönünde baskı uygulamasını umduğunu belirtti. Billingslea, “Amerika bir silah yarışı içinde değil. Elbette geride kalmayacağız ancak bundan kaçınmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle de bizim görüşümüze göre, ciddi şekilde istikrarsızlığa sebep olacak üç taraflı bir nükleer silah yarışını, ancak üç taraflı bir nükleer silah kontrolu anlaşması önleyebilir” ifadelerini kullandı.

ABD geçen yıl, Rusya’nın yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması’ndan (INF) çekilmiş, Rusya ise Amerika’nın antlaşmayı ihlal ettiğini iddia etmişti. Soğuk savaş döneminden kalma bu antlaşmadan ABD’nin çekilmesinin ardından, Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşması (START) iki nükleer güç arasında silah kontroluna yönelik tek antlaşma konumuna gelmişti. Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması (INF) Çin’i ve bir nesil önce kullanımda olmayan füze teknolojisini kapsamadığı gerekçesiyle de eleştirilmişti.

Rus yetkili: “Zaman daralıyor”

Viyana’daki görüşmelerde Rus heyetine başkanlık eden Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov, başkent Moskova’ya dönüşünde Rus Interfaks haber ajansına yaptığı açıklamada, “Görüşümüzü sunduk, öyle yapmaya da devam edeceğiz. Zamanımız daralıyor” dedi.

Rus yetkili, ABD ile yapılan görüşmelerde çalışma gruplarının oluşturulması kararını da “önemli bir adım” olarak niteledi, görüşmelerin olumlu bir ortamda gerçekleştiğini ve iki tarafta da ilerleme sağlanması konusunda ortak bir irade olduğunu söyledi.

Trump yönetiminin Obama döneminde imzalanan Yeni START’ın süresini uzatma imkanı bulunuyor ancak ABD Başkanı Donald Trump, bu antlaşmayı “Obama yönetimi tarafından yapılan bir diğer berbat anlaşma” olarak nitelemişti.

“Çin’in duruşunu ABD’nin istediği şekilde değiştirmesini beklemiyoruz”

Ryabkov ise diğer nükleer güçlerin de gelecekte nükleer silah anlaşmalarına da katılmaları gerektiğini söyledi ancak bu yönde alınacak bir kararın gönüllülük esasına dayanması gerektiğini savundu. “Çin’in olası bir nükleer antlaşmaya dahil olmasını gerçekçi bulmadığını” belirten Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ryabkov, “Çin’in duruşunu hepimiz biliyor ve buna saygı duyuyoruz. Çin’in bu duruşunu öngörülebilir bir gelecekte ABD’nin arzu ettiği şekilde değiştireceğine dair bir işaret görmüyoruz” ifadelerini kullandı.

Marshall Billingslea, her şeyin ihtimal dahilinde olduğunu söylese de ABD’nin daha küçük nükleer cephaneye sahip olan İngiltere ya da Fransa’nın, Rusya’nın talep ettiği gibi antlaşma kapsamına alınması gerektiği görüşünde olmadığını vurguladı.

Müzakerelerde “Çin bayrağı krizi” yaşanmıştı

Amerika’nın Çin’i müzakere masasına çekme çabası, ABD’li diplomat Marshall Billingslea’nin Pazartesi günü boş koltukların önünde Çin bayraklarının bulunduğu müzakere masasının fotoğrafını Twitter’dan paylaşmasının ardından Washington ve Pekin arasında gerginliğe neden olmuştu.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın silah kontrolundan sorumlu yetkilisi Fu Cong da Twitter’dan buna tepki göstererek, “Ne kadar garip bir manzara. Çin’in izni olmadan Çin ulusal bayraklarını müzakere masasında sergilemek! Yeni START’ın süresinin uzatılmasında iyi şanslar. Ne kadar ALÇALABİLECEKSİNİZ merak ediyorum” diye yazmıştı.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijan, Salı günü yaptığı açıklamada, Pekin’in katılmadığı görüşmelerde bayrak krizine değinerek, “ABD’nin bu şekilde dikkat çekmeye çalışarak profesyonel ve ciddi bir tavır sergilemediğini” savundu.

Çinli sözcü, “ABD’ye bu sıkıcı oyuna son verme ve Rusya’nın Yeni START antlaşmasının süresinin uzatılması yönündeki çağrısına aktif olarak cevap vererek Rus tarafıyla ciddi müzakerelere başlama çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Billingslea ise görüşmelerde müzakere masasına Çin bayraklarının konulması kararının arkasında durarak, Çin’in de görüşmelere bir heyet göndereceği beklentisiyle salonun üç ülkeye göre düzenlendiğini, Çin katılmayınca da salonun Rusya ve ABD arasında ikili görüşme formatına göre yeniden hazırlandığını belirtti.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG