Erişilebilirlik

ABD – Türkiye İlişkilerinde Rahip Brunson Kararı Yeni Krize Yol Açar mı?


ABD Başkanı Donald Trump’un, Türkiye’den serbest bırakılmasını talep ettiği Rahip Andrew Brunson’ın, terör örgütleriyle işbirliği ve casusluk suçlarıyla yargılandığı davada tutuklu kalmasına karar verildi.

Haziran ayı başında Suriye’de PYD-YPG kontrolündeki Menbiç konusunda anlaşmaya varılması ve buradan terör örgütü unsurları çekildiğinde her iki ülke askerlerinin devriye görevi yağacağı açıklamaları ABD – Türkiye ilişkilerinde iyileşme sinyali olarak algılanmıştı. Bu çerçevede, Trump’ın bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ABD’ye geri gönderilmesini istediği Brunson’ın bugün tutuksuz yargılanmasına karar verileceği bekleniyordu. Ancak İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantıları ve casusluk iddialarıyla 35 yıl hapis cezası talebiyle yargılandığı davada, Brunson’ın tutukluluğunun devamına hükmetti. Mahkeme, davaya 12 Ekim’de dördüncü duruşmayla devam edilmesine karar verdi.

Şimdi gözler, Rahip Brunson’ın tutuklu kalması kararına ABD ve ABD Başkanı Trump’ın vereceği tepkiye çevrildi. Özellikle Türkiye, Menbiç’te PYD-YPG’nin çekilmesini talep ederken; şimdi ABD’nin nasıl hareket edeceği merak konusu.

ABD Maslahatgüzarı: “Hayal kırıklığı”

ABD’nin Maslahatgüzarı Philip Kosnett ise, bugünkü duruşma bitiminde gazetecilere, Brunson’ın tutukluluğa devam kararı verilmesinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Kosnett, “Rahip Brunson ve Türkiye’de tutuklu diğer Amerikalı tutukluların durumlarından endişe duyuyoruz. Brunson’ın suçlanmasına neden olacak herhangi bir kriminal aktivitesi olduğu yönünde işaretler göremiyorum” ifadelerini kullandı.

Brunson’ın eşi Norine Brunson ve Amerika Dinsel Özgürlükler Komisyonu üyeleri de Brunson’ün bugünkü üçüncü duruşmasını izledi.

Rahip Brunson neden tutuklandı?

Protestan cemaatine ait İzmir Diriliş Kilisesi yöneticisi Rahip Brunson, 23 yıldır yaşamını sürdürdüğü Türkiye’de “ulusal güvenliğe tehdit” gerekçesiyle eşiyle birlikte 7 Ekim 2016’da gözaltına alınmıştı. Ardından İzmir 5.Sulh Ceza Hakimliği kararıyla 9 Aralık 2016’da FETÖ ve PKK ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Brunson’ın tutukluluğuna gizli tanık ifadesiyle FETÖ bağlantısı ve İzmir’de FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ile ilişkisi gerekçe gösterildi. Eşi Norine Brunson ise serbest bırakıldı. Brunson, casusluk dahil bütün suçlamaları reddederken; ABD hükümeti de Brunson’ın sadece din adamı olduğunu sık sık tekrarlıyor.

Brunson, iddianame hazırlığı gerekçe gösterilerek 16 aylık tutukluluğunun ardından hakim karşısına ancak ilk kez 16 Nisan 2018’de çıkarılmıştı. Brunson hakkındaki iddianamede, “Fethullah Gülen yapılanmasının üst düzey yöneticileriyle bağlantı kurmak” ve “PKK örgütünü desteklemek” kapmasında “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca “casusluk” suçlamasıyla ise 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Brunson’ın ilk duruşmada ve sonraki 7 Mayıs 2018’deki ikinci duruşmada suçsuz olduğunda ısrar etmesine rağmen aleyhine tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek tutuklu kalmasına karar verilmişti.

ABD Başkanı Donald Trump ise, Brunson’ın ilk duruşmada tutuklu kalması sonrasında 18 Nisan’da Twitter’dan “Amerika'da iyi bir beyefendi ve Hıristiyan lider olan Rahip Brunson yok yere Türkiye'de yargılanıyor ve zulme uğruyor. Ona casus diyorlar ben ondan daha fazla casusumdur. Umuyorum ki evine ve ait olduğu güzel ailesine dönmesine izin verilecek” mesajını paylaştı.

Bu arada Trump’ın telefon görüşmeleriyle Brunson’ın serbest bırakılması talebi Türk – Amerikan ilişkilerinde önemli gündem maddelerinden birisine dönüştü. Erdoğan ise, 28 Eylül’deki açıklamasında ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e atıfta bulunarak, “Amerika bizden bir papazın iadesini istiyor. Sizde de bir papaz var. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün takas için “hayal bile edilemez” açıklaması sonrasında ise, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sıklıkla “ABD ile takas pazarlığı yürütmüyoruz” yönünde açıklamalar yapmıştı.

Ayrıca ABD Kongresi’nden Cumhuriyetçi ve Demokrat 66 senatör de ortak mektup kaleme alarak, Erdoğan’dan Brunson’ın serbest kalmasını talep etmişti.

18 Temmuz günü yapılan üçüncü duruşmada neler yaşandı?

Brunson’un yargılandığı davada bugün tanık ifadeleri dinlendi. Brunson aleyhindeki tanıklardan Levent Alkan, duruşmaya Edremit’ten SEGBİS ile bağlanarak ifade verdi. Alkan, yaklaşık 10 yıldır tanıdığı Brunson’ı özellikle PKK’ya desteği konusunda uyardığını ancak geri adım atmadığını görünce bu durumdan Türk polisini haberdar ettiğini söyledi. Brunson aleyhine tanıklığı nedeniyle Işık Kilisesi Pastörü’nün kendisinden ifadesini değiştirmesini istediğini öne süren Alkan, Brunson’ın “Türkler ile Kürtler arasında savaş var” ifadesini kullandığını kaydederek, “Kilisede gizli bir odada toplanılıyordu. Biz o toplantılara alınmıyorduk. Bir gün o odaya girdiğimde terör örgütünün dokümanlarını gördüm. Koliler içinde PKK’ya ait broşürler vardı. Terör örgütlerinin kurmak istediği Kürdistan haritası bulunuyordu, haritada belli yerler işaretlenmişti. Suruç ve Kobani’ye Tanrısal hizmet için gittiklerini söylüyorlardı. 'Gönüllü çalışma' denildi. Bizi çağırmadılar” iddialarını aktardı.

Alkan’ın ifadeleri üzerine söz alan Brunson ise, “Kürtçe İncil bastırmadık, dağıtmadık. Özellikle Kürtler’e özel ilgi gösterdiğimiz ve Türkler’i arka planda tuttuğumuz doğru değil. Bunu reddediyorum. Kilisede kimseye ayrıcalık yok. Biz görev verirken, Tanrı'ya yakın mı, adanmışlık var mı ona bakıyoruz. Çoğu kişi beni tehdit etti ama terk etmedim… Hakkımda çok şey söylendi. FETÖ'cü, PKK... Bunlara karşıyım. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne inanıyorum ve destekliyorum. Benim hakkımda yalan söyleyen ve yalancı tanıklı yapanları affediyorum” dedi.

Aleyhte tanıklık yapan Murat Çamdan da, Suriye’de Kürt kilisesi kurulduğunu belirterek, “Kilisede akıl almaz işler gördüm. Adamlar leşler üzerine dua ediyorlardı. 'Onlar vatan için ölen şehitler' deniliyordu. Dağdaki ölen gerillalar için dua ediliyor. Bir daha gitmedim. Kilisede 3 kutsal kitabın üzerinde PKK'nın amblemlerini gördüm. Biz Türk’üz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Gerekli yerlere bu durumları yazdım” ifadelerini kullandı.

Brunson lehine ifade veren tanık Umut Doğan ise, “Son 3,5 yıldır kilisenin derneğinin başkanlığını yürütüyorum. Söylendiği gibi konularla hiç karşılaşmadım. Eşim de orada. Halka açık, yoldan geçen herkesin girebildiği bir kilise. Hıristiyanlardan çok Müslümanlar giriyor. Fotoğraf çekilebiliyoralr, faaliyetlerimizi açık yürütüyoruz. Gönüllü olarak hizmet ediyoruz. Kendimden örnek vereyim. Türk kökenliyim. Sadece Kürtler’e ayrıcalık tanınsa ve onlara görev verilse o zaman bana ve eşime de verilmezdi. Bizim sadece mülteci kardeşlerimizle ilgili faaliyetimiz oldu. Haftada bir gün. O da hepsinin ortak dili Arapça toplantı yapmalarına izin verdik. Ama Kürtçe değildi. Bu toplantıları dernek olduğumuz için Güvenlik Şube'ye de açıktı. Polisler rahat izleyebiliyordu” diye konuştu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG