Erişilebilirlik

ABD’ilerin Kredi Borçları 1 Trilyona Yaklaştı


Tüketici finans sorunlarına odaklanan CardHub.com şirketinin yaptığı bir araştırmaya göre, Amerikalılar’ın kredi kartı borcu 1 trilyon dolara yaklaştı.

Card-Hub şirketinin geçen ay açıkladığı araştırma sonuçları kredi kartı borçlarına dair diğer bazı alarm verici eğilimlere de dikkat çekiyor:

  • Sadece 2015 yılında, kredi kartı borcu 71 milyar dolar arttı ve bunun 52 milyarı Noel ve yılbaşı harcamaları nedeniyle sadece son çeyrekte gerçekleşti.
  • Dördüncü çeyrekte baş gösteren borç artışı 2009, 2010 ve 2011 yıllarının toplam borç miktarına eşit.
  • Her eve düşen kredi kartı borcu 5 bin 700 dolara geliyor. Her eve düşen kredi kartı borcunun kapatılması için aylık verilmesi gereken miktar da 16bin dolara denk geliyor.

ABD Nüfus Dairesi ve Merkez Bankası (FED) istatistiklerine göre, ABD kredi kartı borcunda açık ara ile dünya lideri. Örneğin Amerika’nın kredi kartı borcu İngiltere kredi kartı borcunun iki katından da fazla. ABD’nin kredi kartı borcu Fransa, Kanada, Japonya, Meksika, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin toplam kredi borcuna neredeyse eşit.

Farklı çizgiler

ABD’nin kredi kartı borcunda dünya lideri olmasının nedenlerinden biri, giderek daha fazla Amerikalı’nın kredi kartı kullanmaya başlaması. ABD’lilerin bu özelliği, dünyadaki diğer ülkeler tarafından pek uygulanmıyor.

Ekonomi eğitmeni Anand Marri Amerika’nın Sesi’ne, “Asyalılar’ın büyük bir çoğunluğu nakit ödeme yapıyor. Bu nedenle de kredi kartı kullanmıyorlar,” diyor. Marri ayrıca, kendisinin Hindistan’da çoğu insanın kredi kartı kullanmadığını ve daha çok nakit kullanmayı tercih ettiklerini gördüğünü söyledi.

New York Columbia Üniversitesi’nde eğitmen olan Marri Asyalılar’ın çoğunun ev almak için bile konut kredisi kullanmadığını ve nakit parayı tercih ettiklerini söyledi.

Ancak Hindistan bankaları halkı daha fazla kredi kartı kullanmaları için teşvik etmeye başlamış durumda. Bir MasterCard temsilcisi Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte, kredi kartını ekonomileri yükselen piyasalarda pazarlamak ve bu piyasaları nakit kullanımından kredi kartı kullanımına yönlendirmek istediklerini söyledi.

Bankalar Amerika’lı müşterilerini de kredi kartı kullanmaları için teşvik ediyor.

Finansal araştırma şirketi olan ValuePenguin’in kredi kartı analisti Robert Harrow Amerika’nın Sesi’ne, bankaların müşterilerini daha fazla kredi kartı kullanmaları için yeni promosyon ve hediyelerle teşvik etmeye çalıştığını söyledi. Uzman, “Birçok tüketici yeni kredi kartlarını sadece promosyon için alırken, bazıları da karşılayamayacakları derecede harcama yaparak borçlu duruma düşüyor” dedi.

Kredi kartı borcu endişesi

Bazı uzmanlara göre kredi kartı borçları endişe verici boyutlarda.

Moody’s Analytics’den Scott Hoyt, “Borçlanmanın giderek artıp artmayacağı yakından takip etmemiz gereken bir konu” diyor.

Hoyt ayrıca, son ekonomi krizindeki gibi tüketicilerin geri ödeme yapabileceklerinden fazlasını harcamaya başladıklarını söyledi.

Card-Hub’ın raporu, kredi kartı kullananların 2008 finans krizi öncesi takındığı kötü alışkanlıklarına tekrar başladığını ortaya koyuyor.

Amerikalı tüketiciler 2008 öncesi yıllarda bir refah dönemine girerken, şimdi ise giderlerine yetişebilmek için kredi kartlarını kullanıyor olabilir.

Harrow, “Büyük şehirlerde yaşayanların yaşam giderleri ortalama aldıkları gelirden fazla” diyor. Bu durum da bir çok insanı, kredi kartını bir gelir olarak kullanmaya itiyor. Böylelikle de kredi kartı borcu büyüyor.

Eğitmen Marri, kişisel sorunlarının da kredi kartlarını sonuna kadar kullanmaya itebileceğini düşünüyor. Marri, “Kredi kartı limitini sonuna kadar kullananlar genellikle herhangi bir ekonomik krize girmiş orta gelir sınıfından oluyor ve bu da onları kredi kartlarını gereğinden fazla kullanmaya itiyor,” dedi. Bu kişiler bazen de işlerini kaybetmiş ve nakit sıkıntısı çeken kişiler de olabiliyor.

Kredi kartı kullanımındaki artışın olumlu yanı

Tüketicilerin kredi kartı kullanımından doğan borç tehlikesinin bilincinde olduğunu gösteren belirtiler de bulunuyor. Kredi kartı borcu gecikmesinde ödenen oran %2,17. Bu da, 1991 yılında başlayan veri toplama sistemi sonrasından itibaren en düşük seviye.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG