Mülteciler yeni bir ülkeye, yok denecek kadar az eşyayla gelirler. Ancak birçok mülteci aslında sahip olduğu en değerli şeyi, yani beceri ve yeteneklerini getirir. Tıpkı geçtiğimiz haftalarda, Arizona’nın başkenti Phoenix’te buluşarak bir yandan el yapımı ürünlerini sergileyen diğer yandan da acı dolu hikayelerini paylaşan mülteci kadınlar gibi. Amerika’nın Sesi, dünyanın dört bir yanından Arizona’ya gelerek yeni bir hayata başlayan mültecilerle konuştu.
Iraklı mülteci Nada Alrubaye, “Iraklı’yım. Sanat öğretmeniydim ve iki oğlum vardı. Küçük oğlum Bağdat’ta öldürüldü. Ben de diğer oğlumu korumak için Türkiye’ye gitmeye karar verdim. Sonra da Arizona’ya geldim,” diyor.
Suriyeli mültecş Rodain Zeed, “Savaş başlayınca Suriye’den kaçtım. Çünkü çocuklarımın güvenliği ve eğitimlerini sürdürme imkanı yoktu. Eşimin restoranı da tamamen yanmıştı,” diyor.
Afgan mülteci Tahmina Besmal, “Ben, annem ve iki kardeşim güvenlik sorunu yüzünden Afganistan’dan kaçtık. Orada kadınların okula gitme, çalışma, bağımsız olma imkanı yoktu,” şeklinde konuşuyor.
Ayrıntılar ve ülkeler farklı olsa da, bu kadınların hikayeleri birbirine çok benziyor.
Trajik geçmişlerini arkalarında bırakan 20’den fazla mülteci kadın, Phoenix’in merkezindeki bu mağazada el yapımı ürünlerini satmafırsatı bulmuş.
Arizona Üniversitesi’nden bir grup yüksek lisans öğrencisi, bu kadınlara yardım etmek amacıyla Global Market yani Küresel Pazar adlı mağazayı kurmuş.
Arizona Üniversitesi'nden Alyaa Maadeed, “Küresel Pazar projesi, Arizona’daki yerel sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle kuruldu. Bu projeyi, dünyadaki iş konseptine uygun olarak tasarladık ve sosyal hizmetler ağının bir parçası haline getirdik,” diyor.
Amerikalı Müslüman Kadınlar Derneği, projeye destek veren gruplardan biri. Dernekten Asna Masood, “Geçen yıl, mülteci kadınlar için bir yetenek eğitim programı başlattık. Dikiş dikmeyi öğrettik ve sonra da diktikleri ürünleri kermeslerde satmalarına yardımcı olduk,” şeklinde konuşuyor.
Satılan ürünler arasında el yapımı sanat ürünleri, mutfak önlükleri, sabun, organik bakım ürünleri, uluslararası şekerlemeler, tablolar, mücevherler ve daha fazlası var.
Iraklı Nada Alrubaye, “Bu mağaza benim için çok iyi oldu çünkü bütün ürünlerimi buraya getiriyorum. Tablolarımdan bazılarını bugün sattım. Mücevher de sattım. Çok mutluyum,” şeklinde konuşuyor.
Mağaza şimdi kapansa da projeyi geliştirenler uzun vadeli bir vizyona sahip.
Arizona Üniversitesi'nden Megan McDermott, “Projenin hedefi, sadece bu kadınlara kısa süreli gelir sağlamak değil. İş kurmayı ve girişimci olmayı öğreten bir deneyim kazanmalarını istiyoruz,” diyor.
Bu hedef, ev yapımı sabun ve vücut bakım ürünleri satan Tara Albarazanchi’nin de aklına yatıyor.
Tara Albarazanchi, “Bu proje sayesinde, mağazacılık, müşteri ilişkileri, para ve muhasebe işleri alanlarında deneyim kazandım. Ürünlerim hakkında bilgi veriyorum ve böylece dışarıya açılma fırsatı yakalıyorum,” diyor.
Projeyi geliştirenler, ziyaretçilerin de birşeyler öğrenmesini umuyor.
Alyaa Al-Maadeed, “Bu girişim müşterilere de dünyanın farklı bölgelerinden birçoklarıyla tanışma, onların hikayelerini dinleme, mülteci olmanın ve başka bir ülkede hayata sıfırdan yeniden başlamanın ne anlama geldiğini öğrenme fırsatı sunuyor,“ diyor.
