Beyaz bir saldırganın siyah Amerikalılar’ın ibadet ettiği bir kilisede 9 kişiyi öldürmesi Charleston sakinlerinin aklından çıkmıyor. Saldırgan Emanuel African Methodist Episcopal Kilisesi’ne bir İncil toplantısı sırasında girmiş ve sonra ateş açmıştı. Saldırı Amerika’da ırksal gerilim, silahların yaygınlığı ve nefret suçları gibi birçok konuyu tekrar gündeme getirdi.
Amerika’nın Sesi, 17 Haziran’daki saldırının ardından Charleston Belediye Başkanı Joseph Riley ile konuştu: “Elbette kent sakinleri büyük bir üzüntü yaşıyor.”
Silahlarla ilgili soruya Belediye Başkanı Riley son derece açık cevap verdi: “Ülkemiz silah konusunu mantıklı bir çerçevede konuşmayı ve silahların varlığını uygar ve dikkati bir biçimde değerlendirmeyi başaramıyor.”
Joseph Riley kentte meydana gelen olayın Amerika’nın ırk ilişkilerini geliştirmek için nasıl hareket etmesi gerektiğine dikkat çektiğini düşünüyor: “Bence bu olay bize henüz hedeflenen noktada olmadığımızı hatırlattı. Yerel, bölgesel düzeyde ve eyalet seviyesinde, ayrıca ulusal çapta tartışılacak ve yapılacak çok iş var.”
Saldırı aynı zamanda Güney Carolina eyalet meclisinin önünde dalgalanan Konfederasyon bayrağı ile ilgili de tartışma yarattı. Bayrak 1860’larda köleliğin sürmesini savunan Güney eyaletlerinin sembolü.
Charleston Belediye Konseyi üyesi Keith Waring bayrağın kaldırılması gerektiğini savunuyor: “Bayrak inmeli. İster sevin, ister sevmeyin bu bayrak tarihimizin bir parçası. Ancak bugün bir yeri yok. Kesinlikle geleceğimizde de bir yeri olmamalı.”
Ancak Waring ve Riley Charleston’ın yaralarını sarmak ve uzun süredir tartışılan bu konuları ele almak için zamana ihtiyaç olduğu konusunda görüş birliği içinde.
