ABD’de görevli üst düzey Çinli diplomatlar, üniversite kampüslerine yapılacak ziyaretler ve büyükelçilik binaları dışında 50’den fazla kişiyle düzenlenecek kültürel faaliyetler için ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan onay almak zorunda kalacak.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Çin büyükelçilikleri ve konsoloslukların tarafından açılan sosyal medya hesaplarının tamamının belirlenmesi konusunda da harekete geçileceği belirtildi.
Washington’un bu adımı Pekin’in Çin’de görev yapan ABD diplomatlarına getirdiği kısıtlamalara verilen bir karşılık olarak değerlendiriliyor.
Bakanlıkta bugün düzenlediği basın toplantısında konuya değinen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “Biz yalnızca karşılıklılık talep ediyoruz. Çin’de görev yapan diplomatlarımız hangi erişim izinlerine sahipse, ABD’de görev yapan Çinli diplomatlar da aynı erişim imkanına sahip olmalı. Bugün attığımız adımlar da buna yönelik” dedi.
Washington’un kararı, Çin’in ABD’deki faaliyetlerini 3 Kasım’daki başkanlık seçimleri öncesinde kısıtlamaya yönelik bir başka adım olarak görülüyor. Başkan Donald Trump Çin’e yönelik sert yaklaşımını seçim kampanyasında önemli bir dış politika platformu olarak görüyor.
“Üniversiteler Çin Komünist Partisi tehdidine karşı uyarıldı”
Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bakanlığın ekonomik büyümeden sorumlu müsteşarı Keith Krach’in ABD’deki üniversitelerin idari kurullarına yazı göndererek üniversiteleri Çin Komünist Parti’den gelen tehditler konusunda uyardığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Pompeo Salı günü yaptığı açıklamada, ABD’de üniversite kampüslerinde casus ve işbirlikçi toplamak üzere çalışmalarda bulunmakla suçladığı Çin Konfüçyüs Enstitüsü kültür merkezlerinin tamamının yıl sonuna kadar kapatılacağını umduğunu söylemişti.
Pompeo, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, ABD’de çok sayıda ofisi bulnan Konfüçyüs Enstitüsü’nü Pekin’in küresel propagandasını geliştirmeyi amaçlayan bir oluşum olarak nitelemiş, merkezin yabancı bir devlete ait bir misyon olarak resmi makamlara kayıt yaptırması gerektiğini söylemişti.
Dışişleri Bakanlığı Haziran ayında da Çin’in dört medya organını yabancı büyükelçilik kategorisinde değerlendireceğini belirtmiş, yapılan açıklamada bu medya organları Pekin’in propaganda aracı olarak nitelenmişti.
Dışişleri Bakanlığı, Şubat ayında da Çin’in beş medya organına yönelik olarak benzer bir adım atmış, Mart ayında Çin’in önde gelen medya organlarının ABD ofislerinde çalışan gazetecilerin sayısını 160’tan 100’e düşürdüğünü açıklamıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararına Çin’in gazetecilere yönelik uzun süredir devam eden gözdağı ve taciz politikasını gerekçe göstermişti.
