Erişilebilirlik

Trump'ın Azil Davası Anayasayı Tartışmaya Açtı


2 Ekim 2020 - Eski ABD Başkanı Donald Trump
2 Ekim 2020 - Eski ABD Başkanı Donald Trump

ABD Temsilciler Meclisi, Amerikan tarihinde üç kez bir başkan hakkında görevden azledilmesi yönünde karar tasarısı çıkardı. Senato ise her seferinde bu kararla haklarında azil soruşturması açılan başkanların beraat etmeleri yönünde oy kullandı. Andrew Jackson ve Bill Clinton'dan sonra ABD tarihinde hakkında hazırlanan azil tasarısı Senato'ya gönderilen üçüncü başkan olan Donald Trump, 2019'da, siyasi rakibi Joe Biden aleyhinde soruşturma başlatması için Ukrayna Devlet Başkanı'na baskı yapmakla suçlanmıştı. Trump, Senato kararıyla beraat etmişti.

Bu sefer ise 6 Ocak 2021'de destekçilerini Joe Biden'ın seçim zaferini tescillemek üzere toplanan Kongre'ye baskın yapmaya teşvik etmekle suçlanan Trump, hakkında ikinci kez azil süreci başlatılan ilk ABD Başkanı olarak tarihe geçti.

İsyana kışkırtma suçlaması, 13 Ocak'ta, Trump'ın başkanlık görevi süresinin dolmasına bir hafta kala Temsilciler Meclisi'nde kabul edildi. Senato ise Trump'ı Şubat başında yargılamaya başlayacak. Senato'nun eski bir başkanı yargılayıp-yargılayamayacağı ve suçlu bulunup-bulunamayacağına ilişkin anayasa tartışması ise devam ediyor.

Çarşamba günü Senato'daki 50 Cumhuriyetçi Partili senatörün 45'i, Trump'ın davasının anayasal olmadığını savunarak davanın düşmesi yönünde başarısız bir girişimde bulundu.

Senatörler, buna gerekçe olarak, bir başkanın görev süresi dolduktan sonra kamu görevini bırakmış olmasını, bu nedenle Temsilciler Meclisi tarafından hakkında azil süreci başlatılmış olsa bile yargılanamayacağı ve suçlu bulunamayacağını gösterdi.

Trump'ın en sadık destekçilerinden Cumhuriyetçi Partili Kentucky Senatörü Rand Paul, "Resmi kamu görevlisi olmayanlar görevden azledilemez. Azil süreci, görevden alınmayla ilgilidir. Suçlanan kişi çoktan görevden ayrıldı" dedi.

Ancak eski bir başkanın yargılanıp-yargılanamayacağına ilişkin tartışma hala sonuca varmış değil. Bu sürecin anayasaya uygun olduğunu söyleyenler bile tartışma için manevra alanı olduğu görüşünde.

George Washington Üniversitesi'nden muhafazakar hukuk profesörü Jonathan Turley, Cumhuriyetçi Partili senatörleri azil sürecinin anayasal ve tarihi yönleri konusunda bilgilendirdikten sonra kişisel blog yazısında, görev süresi dolan bir başkan hakkında azil davası görülmesi meselesi hakkında farklı görüşler olduğunu, ancak hiçbir görüşün net bir yanıt ortaya koymadığını yazdı.

Profesör Turley, Trump'ın ilk azil sürecinde Cumhuriyetçi Parti'nin tanığı olarak ifade vermişti.

Princeton Üniversitesi'nden siyaset profesörü Keith Whittington ise akademisyenler arasında bu konuda bir görüş birliği olmadığını, az sayıda hukuk uzmanının Trump'ın ikinci azil sürecinden önce bu mesele ve sonrasında patlak veren anayasallık tartışması üzerine kafa yorduğunu söyledi.

Whittington, "Başkanın görev süresi dolduktan sonra Senato'da yargılanıp-yargılanamayacağı sorusu, azil yetkisinin neredeyse dışında yer alan bir meseledir. Azil yetkisi konusunda yazanlar bile bu mesele üzerinde özel olarak fikir kaleme almazlar" dedi.

Anayasa metni tartışması

ABD Anayasası'nda, "Başkan, Başkan Yardımcısı ve ABD'nin tüm resmi görevlilerinin vatana ihanet, rüşvet ya da diğer ağır suç ve kabahatlerden suçlu bulunmaları durumunda görevden uzaklaştırılacağı" yazılı.

Profesör Jonathan Turley, ABD Anayasası'nda geçen "Başkan" kelimesinin görev başındaki bir başkana işaret ettiğini, bu nedenle de sadece görevde olan bir başkan hakkında azil süreci yürütülebileceğini savunuyor.

Turley, "Trump'ın ikinci azil duruşmasında Başkan, Joe Biden, Donald Trump değil" diyor.

Harvard Üniversitesi'nden hukuk profesörü Alan Dershowitz ise azil davalarında anayasada "görevden uzaklaştırma ya da yetkisi elinden alınma" değil, "bulunduğu makamdaki görevinden uzaklaştırma ve görev yürütme yetkisi elinden alınma" maddesinin yer aldığının altını çiziyor. Dershowitz, mevcut görevden uzaklaştırılmanın görev yetkisinin elinden alınma şartı gerektirdiğini, Trump mevcut bir görevden uzaklaştırılmadığı için görev yetkisinin elinden alınma sürecine maruz bırakılamayacağını söylüyor.

İlk azil sürecinde Trump'ın avukatlarından biri olan Alan Dershowitz, "Anayasa metni, Anayasa'yı tasarlayanların azil sürecini sadece görev başında bulunan bir başkanın görevden alınması için kullanılmasını amaçladığını güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Başkan bir kez görevden alındı mı aynı zamanda diskalifiye de oluyor" diyor ve bu maddenin, "bugün kullanılmaya çalışıldığı gibi, kişiyi gelecekte yetkisiz kılmak için kullanılmasını hiçbir zaman amaçlamadığını" söylüyor.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ise Temsilciler Meclisi'nin yeniden kamu görevine gelmesini engellemek için Trump hakkında azil süreci başlatmaktan başka çaresi kalmadığı görüşünde. Trump, 2024 başkanlık seçimlerinde yeniden aday olabileceğinin sinyalini vermişti.

Bazı akademisyenlerse başkanın görevden uzaklaştırılmasıyla kamu görevine gelmekten men edilmesinin azil yetkisinin iki ayrı yönü olduğunu, bir başkanın görevden uzaklaştırılmaya zorlanmasa bile gelecekte kamu görevi üstlenmesinin engellenebileceğini kaydediyor.

Bir grup akademisyen, Senato'daki davayı desteklemek için kaleme aldıkları açık mektupta, "Eski kamu görevlileri görevden ayrıldıktan sonra da azil sürecine maruz kalabilir" dedi.

Profesör Whittington, ABD Anayasası'nın eski bir başkanın görevden azledilmesini "açıkça engellemediğinin" altını çizdi. Uzman, bir daha göreve gelmekten men edilmenin de "azil süreci başladığı zamanda kamu görevinde bulunmaya" bağlı olmadığının altını çizdi.

Tarihte ne oldu?

Eski bir başkanın yargılanmasının anayasal olup-olmadığına ilişkin tartışmada akademisyenler arasında çıkan anlaşmazlıklardan biri de ABD Anayasası'nın eski kamu yetkililerinin azledilip-azledilemeyeceği konusunda net bir madde içermemesinden kaynaklanıyor.

Whittington'a göre ABD Anayasası'nı tasarlayanlar, "azil yetkisi" maddesini, eski yetkililerin görevden azledilmesine ve yargılanmasına izin veren İngiliz parlamentosunun uygulamalarından ve anayasasından almıştı.

Whittington, "Anayasayı kaleme alanlar Kongre'ye azil yetkisi verdiğinde bunun bir parçası da hükümet yetkililerinin görev başındaki davranışlarına göre haklarında azil süreci başlatılabileceği olasılığıydı" diyor.

Dershowitz'e göre ise ABD Anayasası'nda eski bir başkan hakkında azil süreci başlatılmasına ilişkin bir madde yer almaması, anayasayı hazırlayanların bu fikre karşı çıktığının bir göstergesi.

Dershowitz, "Anayasayı yazanlar, eski bir başkanın görevden azledilebileceği şeklindeki bir maddeyi kolaylıkla ekleyebilirdi. Bunu yapmadılar" diyor.

Emsal var mı?

Amerikan tarihinde daha önce eski bir başkan hiç yargılanmamış olsa da eski üst düzey hükümet yetkililerinin azil davalarının görülmesiyle ilgili emsaller mevcut. Senato, 1876 yılında eski Savaş (Savunma) Bakanı William Belknap'i yolsuzluk suçlamaları nedeniyle yargılamıştı.

Belknap'in suçlu bulunması için gereken üçte ikilik çoğunluk sağlanamamış olsa da bu olay, bazı akademisyenlerin ABD Senatosu'nun yargı yetkisinin eski bir başkanı da kapsadığını savunması için emsal oluşturuyor.

Ancak Dershowitz, Belknap davasıyla Trump davasının karşılaştırılabilir olmadığını savunuyor. Belknap, hakkında azil süreci başlamadan önce istifa etmişti. Belknap ayrıca başkan değil, Savaş Bakanı'ydı. Dershowitz, üçüncü olarak da Belknap'in beraat etmesinde rol oynayan temel etkenin, çok sayıda senatörün ABD Senatosu’nun eski bir kabine üyesini yargılama yetkisine sahip olmadığına inanması olduğunu öne sürüyor.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG