Erişilebilirlik

ABD'de Göçmenlere Yeşil Kart Verilmesini Zorlaştıran Uygulama


Başkan Trump’ın göç sistemiyle ilgili reform çabaları ve yasa dışı göçle mücadele için uyguladığı baskı politikası devam ediyor.

Ülkede farklı eyaletlerde belgesiz göçmenlere yönelik yapılan baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Son olarak yönetim, yoksullara verilen sağlık hizmeti Medicaid, gıda karnesi ya da konut yardımı gibi kamu hizmeti desteklerinden faydalanan yasal göçmenlere ABD’de kalıcı oturma ve yaşama izni sağlayan Yeşil Kart’ın verilmesini engellemeyi öngörüyor. Bunun da bazı göçmenlerin Amerikan vatandaşı olmasını çok zorlaştıracağı öngörülüyor.

Federal yasalar Yeşil Kart almak isteyenlerin zaten devlete yük olmayacaklarını kanıtlamalarını gerektiriyor. Ancak Pazartesi günü açıklanan yeni düzenlemeler bu göçmenlerin Yeşil Kart almasını engelleyecek bir dizi kamu destek programını da birer birer ortaya koyuyor.

ABD Vatandaşlık ve Göç Hizmetleri yetkilileri artık eğitim, aile içi gelir ve sağlık gibi etmenlerin yanı sıra göçmenlere yasal statü verilmesi için aldıkları devlet desteğini de inceleyecek.

Bu uygulama, göçmenlerin aileleriyle bir araya getirilmek için değil, yetenekleri doğrultusunda yasal statü sahibi olmaları şeklinde değiştirilmeye çalışılan göç sisteminin bir parçası olarak görülüyor.

Yeni kuralların Ekim ayı ortasından itibaren uygulanmaya başlaması bekleniyor. Bu kurallar ABD vatandaşları için geçerli değil.

ABD Vatandaşlık ve Göç Hizmetleri Başkan Vekili Ken Cuccinelli, kural değişikliğinin Başkan’ın mesajını yansıttığını söyledi.

Cuccinelli, “Bu ülkeye gelen insanların kendilerine yettiğini görmek istiyoruz. Bu Amerikan Rüyası’nın temeli. Bunun temeli tarihimize özellikle de yasal göçün geçmişine dayanıyor” dedi.

Göçmenler devlet yardımı alanların küçük bir kısmını oluşturuyor. Zira göçmenlerin çoğunun statüsü bu yardımları almalarına engel oluyor.

Ancak insan hakları savunucuları bu uygulamanın göçmenlerin yardım istemesine engel olacağı görüşünde. Bu kişiler uygulamanın göç yetkililerinin daha fazla kişiye yasal statü verilmesini reddetmeleri için bir araç olacağını söylüyor.

Hükmete göre, ortalama 544 bin kişi her yıl Yeşil Kart başvurusu yapıyor. Bunların 382 bini ise bu yeni incelemeye maruz kalabilecekleri kategorilerde yer alıyor.

Yeni uygulamayla Yeşil Kart adaylarının üç yıllık vergi beyanı yapması ve iş sahibi olması gerekiyor. Özel sigortaları olması da bu kişilerin avantajına işliyor.

Sığınmacılar ve sığınma talep edenler ise bu uygulamadan muaf tutulacak.

Ancak Trump yönetimi ABD’den yapılan sığınma taleplerini de azaltmaya çalışıyor. Yönetim son olarak ABD-Meksika sınırında sığınma talep edilmesini yasaklama kararı aldı, ancak bu uygulama mahkeme engeline takıldı. Yönetim, sığınma talep eden çoğu Orta Amerikalı 30 binden fazla kişiyi göç davalarını bekleme sürecinde Meksika’ya geri gönderdi.

Trump yönetimi Orta Amerika ülkeleriyle güvenli üçüncü ülke anlaşması imzalayarak, bu ülkelerden gelen göçmenlerin ABD’den değil üçüncü ülkelerden sığınma talep etmesini sağlamaya çalışıyor. Guatemala da bu ülkelerden biri.

Guatemala’nın yeni Başkanı: “Göç anlaşmasını değiştirebiliriz”

Guatemala’da başkanlık seçiminin galibi Alejandro Giammattei, Pazar günü yaptığı açıklamada eski yönetimin ABD Başkanı Donald Trump’la yaptığı tartışmalı göç anlaşmasında değişiklik yapabileceğini söyledi.

Muhafazakar Giammattei, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada mevcut Başkan Jimmy Morales’in imzaladığı anlaşmanın iyileştirilmesi için neler yapılabileceğine bakacağını söyledi.

Giammattei Ocak ayında görevi devralacak. ABD’yle yapılan ve Orta Amerikalı göçmenlerin ABD’den değil Guatemala’dan sığınma talep etmesini öngören anlaşmayla büyük baskı altında kalması beklenen ülkenin tampon bölge haline gelebileceği tahmin ediliyor.

63 yaşındaki Giammattei, “Umarım bu geçiş sürecinde bilgi akışının olduğu kapılar açılır ve biz de diplomatik bir bakış açısıyla bizim için uygun olmayan şeyleri bu anlaşmadan nasıl çıkaracağımızı ya da ABD’yle nasıl anlaşma sağlayacağımızı görürüz” ifadelerini kullandı.

Başkan Trump’ın yaptırım tehditleri sonucunda Morales, Temmuz ayında bir anlaşmaya imza atmış ve göçmenlerin sığınma yapacağı güvenli üçüncü ülke olmayı kabul etmişti. Ülkede süregelen şiddet olayları ve yoksulluğun üzerine yaşanacak göçmen akınının da ülkedeki durumun daha da kötüye gitmesine neden olmasından endişe ediliyor.

Giammattei “Kendi halkımıza bakma kapasitemiz bile yokken yabancılar geldiğinde durum nasıl olacak siz düşünün” ifadelerini kullandı.

Anlaşma Guatemala’da halk tarafından da destek görmüyor. Prensa Libre gazetesinde yayınlanan bir ankete göre katılımcıların 10’undan 8’i anlaşmayı desteklemiyor.

Giammattei ABD’de bir yargıcın başka bir üçüncü güvenli ülke anlaşmasını durdurmasından yola çıkarak Guatemala’nın anlaşmada değişiklik yapma şansı olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Temmuz ayında California eyaleti federal savcısı Trump yönetiminin ABD-Meksika sınırında sığınma talebi yapılmasına yasak getiren kararının uygulanmasını durdurmuştu.

Morales anlaşmaya imza atmadan önce Guatemala Anayasa Mahkemesi tatildeki Kongre’ye güvenli üçüncü ülke anlaşması için danışılması gerektiğini bildirmişti ancak Trump’ın gümrük vergisi ve ABD’de yaşayan Guatemalalılar’ın ülkelerine gönderdikleri milyarlarca dolardan vergi keseceği tehdidi Morales’in anlaşmaya vakit kaybetmeden boyun eğmesine neden olmuştu.

Yaklaşık üç milyon Guatemalalı’nın yaşadığı ABD, Guatemala’nın ana ticaret ortağı konumunda.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG