BRÜKSEL —
Avrupa Birliği, aday ülkesi olan Türkiye’de son günlerde yaşanan gelişmeleri Komisyon’un Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin ifadeleriyle “giderek artan endişeyle” izliyor.
Özellikle yargıya yönelik müdahalelerden memnun olmayan Avrupa Birliği Komisyonu, bugün Danıştay’ın Adli Kolluk Yönetmenliği konusunda attığı son adım üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Füle’nin imzasını taşıyan açıklamada, Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'nin üst amirlere bilgi vermeyi zorunlu kılan hükümlerinin yürütmesini durdurmasını memnuniyetle karşıladı.
"Son günlerde Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik yargının bağımsızlığını ve hareket kapasitesini zayıflatmıştı" diyen Füle, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını memnuniyetle karşıladığını ve bunun hızla sonuçlandırılmasını beklediğini dile getirdi.
Görevinin, aday ülkelerin katılım kriterlerini yerine getirme bağlamında attığı adımları izlemek olduğunu hatırlatan Füle, 17 Aralık’tan bu yana devam eden gelişmeleri giderek artan bir endişeyle takip ettiğini ifade etti.
Çok sayıda polisin görevden alınmasından duyduğu endişeyi dile getiren Füle, yolsuzluk dahil her türlü suçla ilgili iddiada soruşturmanın bağımsız ve tarafsız şekilde yapılması gerektiğini belirtti.
Füle, Avrupa Birliği’ne aday olarak hukukun üstünlüğü gibi siyasi kriterlere bağlılığını açıklayan Türkiye'nin, tüm suç iddialarının ayrımcılık ya da ayrıcalık yapmaksızın şeffaf ve tarafsız şekilde ele alınmasına olanak tanımasını istedi.
Benzer nitelikli bir açıklama da Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten’den geldi.
Yargı süreçlerinin bağımsız ve tarafsız rolünün bir demokrasideki işleyen hukukun üstünlüğü açısından önemine dikkat çeken Oomen-Ruijten, “Yolsuzlukla tüm seviyelerde mücadele işleyen bir hukuk devletinin önemli bir unsuru” dedi.
Son gelişmelerin güçler ayrılığı ve soruşturmaların tarafsızlığı konusunda endişe yarattığını belirten Hollandalı parlamenter, Türk hükümetine yargı sürecine müdahil olmaktan kaçınma çağrısı yaptı.
Özellikle yargıya yönelik müdahalelerden memnun olmayan Avrupa Birliği Komisyonu, bugün Danıştay’ın Adli Kolluk Yönetmenliği konusunda attığı son adım üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Füle’nin imzasını taşıyan açıklamada, Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'nin üst amirlere bilgi vermeyi zorunlu kılan hükümlerinin yürütmesini durdurmasını memnuniyetle karşıladı.
"Son günlerde Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik yargının bağımsızlığını ve hareket kapasitesini zayıflatmıştı" diyen Füle, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını memnuniyetle karşıladığını ve bunun hızla sonuçlandırılmasını beklediğini dile getirdi.
Görevinin, aday ülkelerin katılım kriterlerini yerine getirme bağlamında attığı adımları izlemek olduğunu hatırlatan Füle, 17 Aralık’tan bu yana devam eden gelişmeleri giderek artan bir endişeyle takip ettiğini ifade etti.
Çok sayıda polisin görevden alınmasından duyduğu endişeyi dile getiren Füle, yolsuzluk dahil her türlü suçla ilgili iddiada soruşturmanın bağımsız ve tarafsız şekilde yapılması gerektiğini belirtti.
Füle, Avrupa Birliği’ne aday olarak hukukun üstünlüğü gibi siyasi kriterlere bağlılığını açıklayan Türkiye'nin, tüm suç iddialarının ayrımcılık ya da ayrıcalık yapmaksızın şeffaf ve tarafsız şekilde ele alınmasına olanak tanımasını istedi.
Benzer nitelikli bir açıklama da Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten’den geldi.
Yargı süreçlerinin bağımsız ve tarafsız rolünün bir demokrasideki işleyen hukukun üstünlüğü açısından önemine dikkat çeken Oomen-Ruijten, “Yolsuzlukla tüm seviyelerde mücadele işleyen bir hukuk devletinin önemli bir unsuru” dedi.
Son gelişmelerin güçler ayrılığı ve soruşturmaların tarafsızlığı konusunda endişe yarattığını belirten Hollandalı parlamenter, Türk hükümetine yargı sürecine müdahil olmaktan kaçınma çağrısı yaptı.
