Brüksel’de bir günlüğüne toplanan Avrupa Birliği liderleri, Rusya’ya yaptırımları altı ay daha uzatma kararı aldı.
Geç saatlere kadar devam eden zirvede 28 üyeli birliğin geleceği ve bütünlüğü ana gündemi oluşturdu.
Rusya’ya yaptırımların uzatılması kararı sürpriz olmadı. Hafta başında bir araya gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Moskova’nın Ukrayna krizinin çözümünü amaçlayan Minsk anlaşmalarına uymamasından dolayı yaptırımların uzatılmasına destek vereceklerini açıklamıştı
Kararın önümüzdeki günlerde resmen açıklanması bekleniyor. Bununla birlikte birlik içinde, özellikle de Almanya içinde, yaptırım kararlarının geri alınması yönünde gerek yatırımcılar, gerekse enerji çevrelerinden gelen baskılar artmış durumda.
Uzmanlara göre zaten Rusya’ya yönelik cezai adımlarda kaydedilen yavaş ivme, bir yandan da Amerika’da yeni seçilen Başkan Donald Trump’ın terörle mücadele ve çatışmaların çözümünde Rusya’yla daha yakın çalışma konusunda istekli olduğunu açıklamasından dolayı darbe almış durumda.
Aynı uzmanlar, Avrupa Birliği’nin Suriye’ye müdahalesinden dolayı Rusya’ya yeni yaptırım kararı almasını beklemediklerini kaydetti. Bununla birlikte Halep’in belirli bölgelerine operasyonlar düzenleyen Esat rejimine bağlı kuvvetlere destek veren Rusya, zirvede sert bir dille kınandı. Aynı zamanda şiddet olaylarına son verilmesi çağrısı da yapıldı.
İngiltere artık dışlanıyor mu?
Zirvede ayrıca geçen Haziran’da yapılan referandum sonucu İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı da ele alındı. İngiltere Başbakanı Theresa May, Brexit kararının gayrı resmi düzeyde tartışıldığı akşam yemeğine davet edilmedi.
May’in akşam yemeğine davet edilmemesi, AB’nin ikinci büyük ekonomisi olan İngiltere’nin devre dışı bırakılacağının ilk işaretleri olarak algılanıyor. Bununla birlikte başbakanlıktan yapılan açıklamada bu durum çok ciddiye alınmadı.
Zirvede ayrıca Hollanda’da yapılan Ukrayna referandumu da ele alındı. Hollandalı seçmenler, Nisan ayında sandık başına giderek, AB ve Ukrayna arasında siyasi ve ekonomik yakınlaşma öngören anlaşmayı reddetmişti. Anlaşma bu ülkede birçok kesimce Ukrayna’yı birlik üyeliğine bir adım daha yaklaştıran bir unsur olarak görülüyor.
Birlik liderleri kapanış açıklamasında Hollandalı seçmenlere yönelik olarak, anlaşmanın Ukrayna’ya tam üyelik kazandırmayacağı yönünde güvence verdi.
