Erişilebilirlik

14 Aralık 2004 - 2004-12-14


Bosna barışının mimarı olarak tanınan, ancak aynı başarıyı Kıbrıs’ta gösteremeyen Amerika’nın eski Birleşmiş Milletler temsilcisi Richard Holbrooke bu kez Ukrayna’da. Holbrooke, Washington Post için kaleme aldığı makalede, Ukrayna Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve 26 Aralık’ta tekrarlanacak olan devlet başkanlığı seçimleri öncesinde, ülkedeki gelişmeleri mercek altına alıyor. Seçimi, Batı yanlısı aday Viktor Yushcenko’nun kazanmasına kesin gözüyle bakıldığını belirten deneyimli diplomat, seçim sonrasında Ukrayna’nın Avrupa Birliği ve NATO üyeliğine karşı Rusya’nın nasıl bir tavır göstereceğinin büyük önem taşıdığını ifade ediyor:

"Ukrayna’nın NATO üyeliği öyle düzenlenmeli ki, Moskova yeni bir NATO genişlemesini “ya hep, ya hiç” mantığıyla algılamasın. Ukrayna’nın, bu dev komşusu ile yapıcı ilişkiler geliştirmek için başka yollar bulması gerekiyor. Çok yönlü bir ekonomik ve dış politika bunun tek yoludur. Kiev’deki çadır kentten NATO’ya giden yol uzun görünebilir ama bu idealist genç göstericiler sayesinde yolculuk artık başladı. Şimdi yapılması gereken şey, bir zamanlar düşünülmesi bile mümkün olmayan şeyi, geri dönülmez bir hale getirmektir."

Ukrayna’da devlet başkanlığının en güçlü adayı Viktor Yuschenko’nun dioksin ile zehirlendiğinin açığa çıktığını belirten Los Angeles Times ise, bunun sorumluluğunun muhtemelen Ukrayna gizli servisi ve yönetimi devretmeye hazırlanan devlet başkanı Leonid Kuchma’ya ait olduğunu öne sürüyor. Ukrayna’daki seçim yarışının perde arkasında Rusya ile Batı arasındaki rekabetin bulunduğunu kaydeden gazete, Batının, özellikle de Bush yönetiminin Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’e karşı net bir politika izlemesi gerektiğini savunuyor:

"Batı, Putin’e karşı genellikle çok saygılı davranırken bölgedeki demokratik sesleri desteklemekte çok çekingen bir tavır sergiledi. Ancak tıpkı Demir Perde’nin yıkılması gibi Ukrayna destanı da, kendi geleceğini isteyen bir topluma yeniden boyun eğdirilmesinin her zaman mümkün olmadığını gösteriyor. Bush’un ikinci dönemindeki başarısı, eski Sovyetler Birliği’nde daha fazla demokrasi talebinden vazgeçmeden Putin’le yapıcı ilişkiler geliştirmekten geçiyor."

Ukrayna yaklaşan seçimin heyecanını yaşarken, Christian Science Monitor Romanya’da Pazar günü yapılan ve muhalefet lideri Trayan Basesçu’nun zaferiyle sonuçlanan devlet başkanlığı seçimlerini reform yanlılarının başarısı olarak yorumluyor. Romanya’nın 2007 yılında Avrupa Birliği’ne girmeye hazırlandığını hatırlatan gazete, ülkede hala yoksulluk ve yolsuzluğun hüküm sürdüğünü vurguluyor:

"Bugüne kadar ülke yönetimini çoğunlukla ellerinde bulunduran komünistler rekabet gücü olmayan fabrikalara yapılan devlet sübvansiyonunu sona erdirmek veya yolsuzluğa karşı ciddi bir mücadele yürütmek konusunda isteksiz davrandı. Basesçu’nun zaferi, yakın geçmişten potansiyel bir kopuşu müjdeliyor. Her ne kadar yavaş olsa da demokrasi, Romanya gibi eski komünist ülkelerde harikalar yaratıyor."

USA Today gazetesi, Amerika Savunma Bakanlığı Pentagon’un, düşük rütbeli askerlerin Irak savaşı konusunda anlattığı bazı olaylara karşı “yalan bilgi vermek” suçlamasıyla yasal girişimlerde bulunurken, üst düzey yetkililerin uydurduğu kahramanlık hikayelerine karşı tavır almamasını eleştiriyor. Gazete, uydurulan kahramanlık öyküleri hakkındaki gerçeklerin zamanla açığa çıktığını belirterek, bunun da Pentagon’un inandırıcılığına darbe vurduğu görüşüne yer veriyor:

"Bugün, inandırıcılık çok daha büyük önem taşıyor. Afganistan ve Irak’taki savaşlar, kent ve köylerde olduğu kadar kamuoyunun bunları nasıl algıladığı konusunda da yürütülüyor. Bu söz savaşı, ancak ordu inandırıcı olursa kazanılabilir. Bu noktada, giderek yaygınlaşan uydurma hikayelere veya yanlış yorumlara yer yoktur. Pentagon bu tür yanlışlara karşı mücadele etmekle doğru yapıyor. Ancak bu mücadelenin başlaması gereken yer, komuta zincirinin altı değil, üstüdür."

XS
SM
MD
LG