Erişilebilirlik

BM Güvenlik Konseyi'nde Reforma Türkiye'nin Yaklaşımı - 2004-12-04


Birleşmiş Milletler bünyesinde oluşturulan bağımsız bir kurul, örgütün karar organı olan Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılanmasından, önleyici vuruş ve terörle mücadeleye kadar pek çok tartışmalı konuda 100’ü aşkın tavsiyede bulunan raporunu hafta ortasında New York’ta yayınladı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Reformuna ilişkin çalışmaların 10 yıllık bir geçmişi var. Ancak bu süre içerisinde örgütün, 1990 sonrası dünyadaki köklü değişikliklere uyum sağlamasını ve daha etkin olabilesini öngören çalışmalardan henüz bir sonuç alınamadı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan göreve geldiğinde özellikle Güvenlik Konseyi'nin, refoma tabii tutulmasını öncellikli hedef olarak göstermişti. Annan, bu sebeple bir yıl önce akil adamlardan oluşan üst düzey bir panel kurulmuştu.

Panelin Çarşamba günü açıkladığı reform taslağı sonrasındaki durumu Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Ersin Erçin şöyle değerlendirdi:

"BM reform çalışmaları içinde en itilaflı konuyu, Güvenlik Konseyi'nin reformu oluşturuyor. Bazı ülkeler daimi üyeleliklerin sayısının artırılmasını isterken, çoğunluk sadece daimi olmayan üyelerin sayısının artırılmasını istiyor."

Reform taslağında iki formül öneriliyor; Birinci formülde, mevcut veto hakkı olan 5 daimi üyeye, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika ve Avrupa’dan 6 daimi üye daha eklenmesi öngörülüyor; ayrıca daimi olmayan ve seçimle gelen 10 üyenin sayısı 13’e çıkartılıyor.

İkinci formülde ise, daimi olmayan 10 üyeye 1 üye ülke daha katılıyor; ayrıca 5 veto hakkı olan daimi üyeye ek olarak yeni bir "yarı-daimi üyelik" statüsü oluşturuluyor. Dört yılda bir seçimle gelecek olan bu grupta 8 ülkenin yer alması öngörülüyor.

Ersin Erçin, Türkiye’nin reform taslağında önerilen modellerden daimi olmayan üyeliklerin artılmasından yana olan modeli desteklediğini belirtti.

Erçin, bunun BM Güvelik Konseyi'nin 2009-2010 yılında daimi üye olmayan koltuklarından birine adaylığını koyan Türkiye’nin şansını arttıracağını söyledi.

Daimi üyelerin seçilmesinde başlıca üç kriterin gözönüne alındığını belirten Erçin bunların, siyasi ve ekonomik güç, eşit coğrafi dağılım ve Birleşmiş Milletler bütçesine ve faaliyetlerine katkı oranı olduğunu belirtti.

Türkiye’nin şimdilik daimi üyelik istemesinin henüz gerçekçi olmadığını vurgulan Erçin, Konseyin genişlemesi durumunda bölgesel güç olarak Türkiye’nin de bu statüye ulaşabileceğini vurguladı.

Erçin, 2009-2010 yılında Türkiye’nin adaylığı açısından hangi modelin daha avatajlı olduğunu değerlendireceklerini söyledi.

Türk diplomat Ersin Erçin, iki modelinde de Türkiye’nin çıkarlarına uygun olmaması durumunda başka çözümler üzerinde durulabileceğinin de altını çizdi.

XS
SM
MD
LG