Erişilebilirlik

30 Kasım 2004 - 2004-11-30


Türkiye’nin Avrupa birliği ile üyelik müzakerelerine başlaması konusunda dönem başkanı Hollanda tarafından üye ülkelere dağıtılan karar taslağı, Boston Globe tarafından birliğin Türkiye’nin önüne zor koşullar koyması olarak yorumlanıyor. Taslakta Türkiye’nin Kıbrıs Rum yönetimini tanıması ve işçi göçünü önlemesi koşullarının yer aldığı belirtilen Brüksel mahreçli haberde, ayrıca daha önce Avrupa Komisyonu raporunda yer almayan, üye ülkelerin üçte birinin isteğiyle müzakerelerin askıya alınabileceği maddesinin de eklendiği vurgulanıyor:

"Türk liderler daha önce başka adaylara uygulanmayan özel koşulları kabul etmeyeceklerini ısrarla belirtmişti. Bu nedenle, “serbest dolaşım konusunda kalıcı önlemlerin yanı sıra yapısal politikalar ve tarım gibi alanlarda uzun geçiş süreçleri ve özel düzenlemeler gerekebilir” ifadesi tepkilerini çekebilir. Hollanda’nın hazırladığı taslakta, üye ülkelerin her alandaki müzakerelerin başlaması ve sonuçlanması konusunda karar vereceği belirtilerek, Brüksel’e her konuda müzakerelerin başlaması için Türkiye’nin belli standartlara ulaşması koşulunu öne sürme yetkisi veriyor."

Ukrayna’da devlet başkanlığı seçimi ardından başlayan krizde gelinen noktayı değerlendiren New York Times, hukuk kurallarına ve ülkenin toprak bütünlüğüne dayalı, Ukrayna’da üretilmiş barışçıl bir çözüm imkanının doğduğu görüşüne yer veriyor. Devlet başkanlığı görevini devretmeye hazırlanan Leonid Kuchma’nın seçimlerin yeniden yapılmasını kabul edebileceğinin işaretini verdiğini kaydeden gazete, Ukrayna anayasa mahkemesinin de bu konuyu görüşmeye başladığını hatırlatıyor:

"En doğrusu seçimlerin yeniden yapılmasıdır. Seçimleri ülkenin sadece bir bölümünde yenilemek, mevcut bölünmüşlüğü daha da artıracaktır. Umarız Yanukovich, bu durumun farkına varır. Eğer varmazsa Ukrayna anayasa mahkemesi, ülkenin bütünlüğünü ve demokrasiye bağlılığını korumaya çalışanlara kurumsal desteğini vermelidir. Yeniden seçim kararı alınır alınmaz, başka yerlerdeki liderler, ki bu konuda akla ilk olarak Rusya devlet başkanı Vladimir Putin geliyor, seslerini alçaltmalı ve çok sayıda adil ve tarafsız gözlemci göndermelidir."

Washington Post ise, bir başka tartışmalı seçim konusunu, Irak’ta yaklaşan seçimleri mercek altına alıyor. 30 Ocak’ta yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesi yönünde özellikle Sünnilerden gelen bazı girişimler olduğunu ifade eden gazete, seçimlerin ertelenmesi görüşüne karşı çıkıyor. Washington Post, seçimlerin ertelenmesinin Felluce’de büyük bir yenilgi alan isyancılar açısından zafer anlamına geleceği yorumunda bulunuyor:

"Bir çok Sünni lideri, Baas Partisinin onlara sağladıkları olanakları ortadan kaldıracak bir sisteme katılmaya ikna etmek mümkün olmayabilir. Ancak yine de hükümetin bunu sağlamasının en iyi yolu, seçimlerin ve Irak’ta yeni düzenin kurulmasının onlar olsa da olmasa da gerçekleşeceğini açıkça ifade etmesidir. Bu da bir yandan Sünni kentlerdeki isyancıları temizlemeye yönelik Amerikan ve Irak askeri operasyonlarının sürmesi, bir yandan da sivil yardım çabalarının hızlandırılması demektir."

Christian Science Monitor ise Birleşmiş Milletler’in işleyişinde yapılması düşünülen reformları masaya yatırıyor. Zengin ülkelerin yoksul ülkelere göre Birleşmiş Milletler’de daha fazla söz sahibi olması ilkesinin değişmeyeceğini vurgulayan gazete, asıl tartışılan konunun hangi büyük ülkelerin Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik statüsü alacağı olduğunun altını çiziyor:

"Bu konuda iki karmaşık formülün gündeme gelmesi bekleniyor. Ancak hangisi kabul edilirse edilsin, bazı büyük ülkelerin kendilerini dışlanmış hissetmesine neden olacak ve belki de reform çabalarını boşa çıkartacak. Güvenlik Konseyi üyeliğini yeniden yapılandırmak ve güvenlik tehditleri konusunda Birleşmiş Milletler’i yeniden etkin hale getirmek kolay olmayacak. Ancak Birleşmiş Milletler konusunda küresel çapta yeni bir oy birliğine varılması gerekiyor."

XS
SM
MD
LG